Yöneten Erkekler, Yönetilen Kadınlar

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Tamer Yazar
Yazının Yazıldığı Tarih: 
08-11-2013

Sahi İSLAM hangi ara ERKEKLERİ yönetenler olarak atadı?

Peki ya KADINLAR… !!!

Hangi ara yönetilenler sınıfına dahil edildi?

Nasıl oldu da İslam’da, kontrol eden ve edilenler bu kadar keskin çizgilerle ayrıldı?

Oysa ki kontrol eden Yaratan değil miydi ve kontrol edilenler de erkekler ve kadınlar… !!!

Tamam da bu değişen hiyerarşide saltanatını ilan eden erkeklere bu payeyi kim uygun gördü?

 

Birilerinin kullandığı bir ifade var… !

“Dinin Saltanatlaşması” diye…

Sahi BUGÜN yaşanılan şey bu mu?

Hani yaşadığımız şey…

Bizlere yaşattırılan şey…

O halde sorumuz net… !!!

 

…Din denen “Yaratan” algısı “erkek” egemen bir güce mi dönüştü?

 

Belki bu şekilde “diğerleri” ifadesi çıktı…

Ardından da korkutan ötekileştirmeler başladı…

Ve yorumlar…

Hele ki Kur’an noktasında olanlar…

Onlar, var olan kuraları kadınları toplumdan uzak tutmak için yorumladı…

Hatta yaşamları için gereken nefesi hangi aralıklarla alıp vermelerini dahi kontrol altına aldı…

Kadını “günah” erkeği ise “sevap” kısmına yazdı…

O yüzden de “kadına dair her şey” erkeği “günaha” sokanlar sınıfına alındı…

Ardından yasaklamalar başladı… !!!

Kadının saçı, dendi…

Kadının bedeni, dendi…

Kadının sesi, dendi…

Kadının varlığına kadar gelindi… !!!

Varlığı ile Yokluğu arasında gidip gelindi… !!!

 

Peki, bugünün Türkiye’sinde İslam’ı ama “Ankara” noktasında yorumlayan ve neredeyse yorumladığı hemen her şeyi hukukun önüne koyacak kadar ileri gidenlere de şöyle bir yakından bakalım mı?

Sahi ne söylediler bugüne dek?

Neyin altını çizdiler?

Neye işaret ettiler?

 

Haklısınız!

Her bir soru için tek cevap, KADIN oldu... !!!

İslam’ı yönettiğini sanan erkek egemen saltanatın düzenlemeye çalıştığı tek şey, KADIN’a dair HAYAT oldu… !!!

 

Mesela, nasıl örtüneceği noktasında “nokta atışlar yapıldı”… !!!

Örtünenlerle örtünmeyenler arasında “bacım” farkı yaşandı… !!!

Örtünsün ya da örtünmesin, Kadın’a, bedeni noktasındaki son kararın ERKEK’lere ait olduğu hatırlatıldı… !!!

Kaç çocuk doğurmasının söylenmesi gibi…

Hatta doğuracağı sayının rakamsal talebinde bulunmak gibi…

Doğuracağı bebeği hangi şekilde doğurması gerektiği gibi…

 

Bitmedi… !!!

 

Toplumsal “namus” algısı “kadın” a yüklenen en büyük sorumluluk oldu…

Namusu koruması gerekenin ve hatta bozan tarafın KADIN olduğunun aldı çizildi…

Bu yüzden de erkek tarafından korunup kollanması ve doğal olarak da kontrol edilmesi inancı benimsetildi…

Erken yaşta evlendirilmesi içinse “MAKBUL” dendi…

Hatta öyle ki, Yemen’de, 8 yaşında biz kız çocuğunu evlendirecek kadar ileriye gidildi…

 

Evlendiği gece yaşadığı iç kanama ile ölen “ERKEK” egemen inancın bu en genç kurbanı ardından mı?

Değişmedi?

Hem de hiçbir şey... !!!

 

Türkiye mi?

 

İslam’ın, ama ERKEK egemen saltanatında KADIN için söylenenler yeni “KURALLAR” kitabı olarak yazılmaya devam ediliyor, ki bu yazma işlemini yapanların, KADINLARI “bacılar” ve “bacı olmayanlar” diye ayırdığı bir ülkede…

 

Merak etmiyor değilim…

İslam, “ERKEKLER” için ne söylüyor?

Hani ahlak, etik, namus, dürüstlük ve empati noktasında..!!!

Yoksa İslam’ın ERKEKLERİ tüm bu başlıklarda sınıfı geçti de sınıfta kalan KADINLAR noktasında mı tüm bu çaba… ???

 

Tamer YAZAR

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.