İçeriği Yazan: Ali Murat Bahadır(Doğrulanmamış) Zaman: Per, 10/09/2009 - 18:12
Sevgili kardeşim,ister inanalım,ister inanmayalım ama yüzyıllardır ne yazık ki güzel İSTANBUL'umuzun ne trafiğine nede bu tarz doğal felaketlerine karşı bir çare bulunamamıştır.Bulunabilme ihtimalini de biz insanların AÇGÖZLÜĞÜ devam ettiği sürece olmayacağı düşüncesindeyim.Hangi iktidar başa gelirse gelsin öncelikle SEÇİM YATIRIMI olabilecek işler yapar,ardından da PARA KAZANABİLECEK işlere girerler.Bu bundan önce de böyle idi,şimdi de böyle,korkarım bu AÇGÖZLÜLÜĞÜMÜZ ve HIRSIMIZ sürdükçe de ileride de böyle olmaya devam edecektir.Benim şahsi kanaatim,felaketleri önlemenin en iyi yöntemi ya icat edilecek veya edilmiş cihazlarla önceden fark edip önlemler almak yada en başından bu felaketler olabilirliği hesap edilerek gerekli yapılaşmayı sağlayarak önlem almaktır.Genelde alet veya aletlerle bu tarz doğal felaketler (Deprem-Toprak kayması ve Aşırı yağış)ne yazık ki hala tam olarak algılanamamakta veya kesin sonuçlar alınamamaktadır.Kimileri depremleri şöyle anlayabiliriz derken,kimi 4 gün önceden anlayabileceğimiz alet icat ettik diyor,kimisi ise bunların hepsi yalan benimki doğru diyerek ahkam kesiyor.Bunlardan da anlaşılacağı üzere işimiz her zaman ki gibi ALLAH'a kalıyor.ALLAH eminim ki sadece İSTANBUL'un sorunları ve biz TÜRKLERİN derdi ile ilgilenecek olsa,zamanının büyük bir bölümünü bize ayırmak zorunda kalacaktır.Şimdi hazır fırsatını da yakalamış iken ÇUVALDIZI, Kadir Topbaş'a batıralım.Batırmasına batıralım da bu arada hiç olmazsa İĞNE'yi de biraz o bölge Belediye Başkanlarına da batırmak gerekmiyormu sizce?Koskoca İstanbul'un tek yetkili Mülki amiri Kadir Topbaş'mı? Diğerleri neden seçildiler.Sadece ona uymak,ona hizmet etmek veya sadece onun dediklerini yapmak için mi?Tabiki değil.Öyle ise bu işin eğer hesabı sorulacak ise,en baş SANDALYE'ye Kadir Topbaş'ı oturtacaksak,yanına da birkaç SANDALYE daha ekleyip,ilgili Belediye Başkanlarını da oturtmak ve onlardan da hesap sormak lazım.Lütfen şu son sözlerimden benim AKP yanlısı veya ona OY veren biri olarak görmeyin.Bu parti kurulduğu günden itibaren,belki benim kadar onlara söven ve şikayetçi olan biri daha görülmemiştir.Hatta biraz daha abartarak şöyle söyleyeyim;ALLAH bana o partiye OY verdirmektense,canımı alsın daha iyi.Ancak,şunu da asla yapmamalıyız.Hazır elimize geçirdik,gelen vuruyor,giden vuruyor,birde biz vuralım şeklinde olmamalı.Tamam artık ne o ÖLÜMLERİ,ne yaşanan FELAKETİ nede olan OLAYLARI geriye döndürmeğe imkanımız yok.Öncelikle ölenlere Allah'tan Rahmet,kalanlara da başsağlığı dilerken,felaketler nedeni ile zor durumda kalanlara da önce Devlet olarak elimizi uzatır sonra da Allah'tan kolaylıklar dileriz.İŞ bundan sonra ne yapacağımız.Olayları geriye döndürme imkanımız olmadığına göre,bundan sonra yaşanabilecek felaketler için MAKSİMUM ÖNLEMLER almamız lazım.1-Tüm Belediyelerin İskan müdürlükleri doğal felaketler karşısında KARTON gibi yıkılacak binalara ASLA İZİN VERMEMELİ.2-Yine aynı müdürlükler olası nehir,akarsu ve deniz kenarlarına yakın olan bölgelerde(Rüşveti de göz ardı ederek)binalar yapılmasına ASLA İZİN VERMEMELİ,3-Belediyeler maliyetleri ne olursa olsun bu tarz hatalı yerleşim bölgelerinde var olan binaları tez zamanda değerlerini ödeyerek KAMULAŞTIRMALI,İnsanlarımızda bu tarz KAMULAŞTIRMA işlerinde araya aracılar sokmamalı ve aşırı Fahiş fiyatlar talep(Zira hiçbir fiyat asla bir İNSAN hayatından daha değerli olamaz)etmemeli.Tabii tüm bunları yaparken de,bundan önce olan olaylarla ilgili hesap sormayı da sürdürmeliyiz.Bu arada bu konu ile pek fazla ilgili olmasa da söylemeden geçemeyeceğim bir konu var,oda bu son felaket sonrasında yaşanan yağmalama olayları.Basın'ımız sağosun her zaman yaptığı gibi BU NE REZALET şeklinde sansasyonel başlıklar atmayı sürdürüyor.Bence bu başlıklardan önce insanlarımızı bu en aşağılayıcı davranışa iten nedenleri bir araştırsalar ya.Zira biz TÜRKLER(kim ne derse desin)geçmişimizde bile asla YAĞMALAYICI olmadık.Osmanlı bile fethettiği yerlerde YAĞMALAMAYA asla izin vermezmiş.Uzun satırlarım için Özür dilerim.Konuya kendimce yaklaşmaya çalıştım.Saygılar.....Ali Murat Bahadır
Yorumlar
İstanbul
Sevgili kardeşim,ister inanalım,ister inanmayalım ama yüzyıllardır ne yazık ki güzel İSTANBUL'umuzun ne trafiğine nede bu tarz doğal felaketlerine karşı bir çare bulunamamıştır.Bulunabilme ihtimalini de biz insanların AÇGÖZLÜĞÜ devam ettiği sürece olmayacağı düşüncesindeyim.Hangi iktidar başa gelirse gelsin öncelikle SEÇİM YATIRIMI olabilecek işler yapar,ardından da PARA KAZANABİLECEK işlere girerler.Bu bundan önce de böyle idi,şimdi de böyle,korkarım bu AÇGÖZLÜLÜĞÜMÜZ ve HIRSIMIZ sürdükçe de ileride de böyle olmaya devam edecektir.Benim şahsi kanaatim,felaketleri önlemenin en iyi yöntemi ya icat edilecek veya edilmiş cihazlarla önceden fark edip önlemler almak yada en başından bu felaketler olabilirliği hesap edilerek gerekli yapılaşmayı sağlayarak önlem almaktır.Genelde alet veya aletlerle bu tarz doğal felaketler (Deprem-Toprak kayması ve Aşırı yağış)ne yazık ki hala tam olarak algılanamamakta veya kesin sonuçlar alınamamaktadır.Kimileri depremleri şöyle anlayabiliriz derken,kimi 4 gün önceden anlayabileceğimiz alet icat ettik diyor,kimisi ise bunların hepsi yalan benimki doğru diyerek ahkam kesiyor.Bunlardan da anlaşılacağı üzere işimiz her zaman ki gibi ALLAH'a kalıyor.ALLAH eminim ki sadece İSTANBUL'un sorunları ve biz TÜRKLERİN derdi ile ilgilenecek olsa,zamanının büyük bir bölümünü bize ayırmak zorunda kalacaktır.Şimdi hazır fırsatını da yakalamış iken ÇUVALDIZI, Kadir Topbaş'a batıralım.Batırmasına batıralım da bu arada hiç olmazsa İĞNE'yi de biraz o bölge Belediye Başkanlarına da batırmak gerekmiyormu sizce?Koskoca İstanbul'un tek yetkili Mülki amiri Kadir Topbaş'mı? Diğerleri neden seçildiler.Sadece ona uymak,ona hizmet etmek veya sadece onun dediklerini yapmak için mi?Tabiki değil.Öyle ise bu işin eğer hesabı sorulacak ise,en baş SANDALYE'ye Kadir Topbaş'ı oturtacaksak,yanına da birkaç SANDALYE daha ekleyip,ilgili Belediye Başkanlarını da oturtmak ve onlardan da hesap sormak lazım.Lütfen şu son sözlerimden benim AKP yanlısı veya ona OY veren biri olarak görmeyin.Bu parti kurulduğu günden itibaren,belki benim kadar onlara söven ve şikayetçi olan biri daha görülmemiştir.Hatta biraz daha abartarak şöyle söyleyeyim;ALLAH bana o partiye OY verdirmektense,canımı alsın daha iyi.Ancak,şunu da asla yapmamalıyız.Hazır elimize geçirdik,gelen vuruyor,giden vuruyor,birde biz vuralım şeklinde olmamalı.Tamam artık ne o ÖLÜMLERİ,ne yaşanan FELAKETİ nede olan OLAYLARI geriye döndürmeğe imkanımız yok.Öncelikle ölenlere Allah'tan Rahmet,kalanlara da başsağlığı dilerken,felaketler nedeni ile zor durumda kalanlara da önce Devlet olarak elimizi uzatır sonra da Allah'tan kolaylıklar dileriz.İŞ bundan sonra ne yapacağımız.Olayları geriye döndürme imkanımız olmadığına göre,bundan sonra yaşanabilecek felaketler için MAKSİMUM ÖNLEMLER almamız lazım.1-Tüm Belediyelerin İskan müdürlükleri doğal felaketler karşısında KARTON gibi yıkılacak binalara ASLA İZİN VERMEMELİ.2-Yine aynı müdürlükler olası nehir,akarsu ve deniz kenarlarına yakın olan bölgelerde(Rüşveti de göz ardı ederek)binalar yapılmasına ASLA İZİN VERMEMELİ,3-Belediyeler maliyetleri ne olursa olsun bu tarz hatalı yerleşim bölgelerinde var olan binaları tez zamanda değerlerini ödeyerek KAMULAŞTIRMALI,İnsanlarımızda bu tarz KAMULAŞTIRMA işlerinde araya aracılar sokmamalı ve aşırı Fahiş fiyatlar talep(Zira hiçbir fiyat asla bir İNSAN hayatından daha değerli olamaz)etmemeli.Tabii tüm bunları yaparken de,bundan önce olan olaylarla ilgili hesap sormayı da sürdürmeliyiz.Bu arada bu konu ile pek fazla ilgili olmasa da söylemeden geçemeyeceğim bir konu var,oda bu son felaket sonrasında yaşanan yağmalama olayları.Basın'ımız sağosun her zaman yaptığı gibi BU NE REZALET şeklinde sansasyonel başlıklar atmayı sürdürüyor.Bence bu başlıklardan önce insanlarımızı bu en aşağılayıcı davranışa iten nedenleri bir araştırsalar ya.Zira biz TÜRKLER(kim ne derse desin)geçmişimizde bile asla YAĞMALAYICI olmadık.Osmanlı bile fethettiği yerlerde YAĞMALAMAYA asla izin vermezmiş.Uzun satırlarım için Özür dilerim.Konuya kendimce yaklaşmaya çalıştım.Saygılar.....Ali Murat Bahadır