REFERANDUM VE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Anayasa değişikliği ili ilgili Millet Vekillerinin çalışmalarını Meclis Televizyonundan canlı seyreden oldu mu?Benim ne demek istediğimi onlar anlarlar.Komisyon çalışmalarında uyuyan ve oy kullanma anı sandığa gidip oy kullananlarca hazırlanan anayasa metnine hayır derim.Herkes kendi iradesini kendisi koyabilmeli. Benim tercihim böyle.Oylama da hangi maddeye evet hangi maddeye hayır denileceğini bilenlere sözüm yok.Farklı konularda ki maddelere bir seçenekli oylama olmayacağını anlatmak istedim.12 eylül anayasasını değiştirmek isteyenler için en önemli bir konu vardı.Dokunulmazlıkların sınırlandırılması.Seçim barajının indirilmesi.Siyasi partiler kanunu.Bu konular hakkında hiç hazırlık yapmayan siyasi yönetim,bu dağın doğurduğu fare için mi büyük değişim deniyor.Sorgulamadan sandık başına gidenleredir bu sözüm.Farklı açılardan araştırmadan oy kullananlar vebal altındadır.Hele devlet millet sevdalıları daha fazla vebal altındadır.Hele milliyetçiler çok akıllı olu, vebalden kurtulmak için bin kere düşünmelidirler.Eski anayasa maddeleri ile yenilerini görmeden-karşılaştırmadan konuşmak biraz aldatılmışlık olur bence.
Anayasa değişikliğine gözü kapalı kabul edenlerin mantıkların ANLAYAMIYORUM..
PKK terör örgütü militanlarının ölüleri ile şehitleri bir tutanlar.Şehide kelle ,Apo’ya sayın diyenler.Askerlik yan gelip yatma yeri değildir diyenler.Ben babalar gibi satarım diyenler.Ben ülkemi pazarlamak için iş başına geldim diyenler.Gördükleri rüyalarda ABD ye Kılıvlınt’ta ameliyata gitmeleri gerektiğini söyleyen yumurtacılar mı.Türkiye’yi açılımlarla çıkmaza sokanlar.Habur’da terör örgütünün ayağına mahkemeleri getirenlere mi.Türk milletinin senelerce biriktirdiği yatırımları yabancılara satanların mı.Bir yıllık karı ile TÜRK Telekomu’u yabancılara satanların mı.Limanları,Bankaları yabancılara satanların mı.İçeride vatandaşlarına şov yapmak için dışarıda başka içeride başka konuşanların mı.Çocuklarına askerlik yaptırmayıp çürük raporu alanların mı.Çocuklarına gemicikler alınırken vatandaşların çocuklarını KPSS peşinde koşturanların mı.Dinci-Marksist-Leninist militanların akıl hocalığıyla yöneticilik yapanların mı.Ermeni kiliselerini restore edenlerin mi.Kuran Kursu yıktıranların mı.Baş olabilmek için gerekirse PAPAZ elbisesi bile giyerim diyerek HAHAM elbisesi giyenlerin mi. İktidara gelince halledeceğim dediği meseleleri hiç anmayanların mı(yoksulluk,yolsuzluk,işsizlik,türban).AB bir Hıristiyanlar kulübüdür deyip daha sonra AB kapılarında dolaşanların mı.İçeride ki bütün kurum ve kuruluşlarla kavga edip oraları ele geçirdikten sonra sesini çıkarmayan tutarsız davranışlar gösterenlerin mi.Terör ile mücadele verilen tavizler neticesi geldiği durum karşısında ABD dayanışmasına gitmeden karar veremeyenlerin mi. Danışman ZAPSU’nun çöpe süpürmeyin kullanın denilenlerin mi.
Hükümetin yanında olanlara kimler.Dün hakaret eden Numan beyler.Numan bey dün takiyye mi yapıyordu.
“Bu değişiklikten sonra, adalet arayan vatandaş hakkına daha erken mi kavuşacak,adalette gecikmelerin önüne mi geçilecek. Hâkimlerin iş yükü mü azalacak,mahkemeler duruşmaları mı hızlandıracak. Avukatların yazdığı dilekçelerin okunması için daha fazla zaman mı harcanacak.Yargısız infaza dönüşen tutuklamalar mı sona erecek.Hâkimler üzerindeki baskılar mı kalkacak.Adliye personelinin özlük haklarında bir iyileşme mi yapılacak.Temyiz mahkemelerindeki dosyalar mı eriyecek.Sonuç olarak biri çıkıp bana anlatsın.” “Bu anayasa değişiklikleri halkın hangi sorununu çözecek ki, adına “yargı reformu” denmiş.”
Akademik düzeyde sürdürülen “şekil yönünden inceleme” tartışmasından ise, bir şey anlayan yok gibi. Hükümet ve yandaşları diyor ki, mecliste çoğunluğu sağlayan parti Anayasa’nın değiştirilemez maddelerini de değiştirebilsin. Değiştirecek de ne olacak sanki. Halkın hangi sorunu çözülecek. Milli gelirden kişi başına düşen pay mı değişecek.İşsizlik mi ortadan kaldırılacak,KPSS mı ortadan kaldırılıp işkenceye son verilecek. Yolsuzluklar mı yok olacak,devletin malını çalanlar hukuk önünde hesap mı verecek. Hayat pahalılığı mı bitecek,işçi,memur,emekli,çiftçi huzura ve rahata mı kavuşacak. Can ve mal güvenliğimiz mi sağlanacak. Terör mü sona erecek. Çiftçinin ürünü mü para edecek. Hayvancılık mı gelişecek,et mi ucuzlayacak. Yabancılara peşkeş çekilen milli ve stratejik işletmeler geri mi alınacak,tüyü bitmemiş yetimin hakkı mı korunacak. Madenleri işletmek üzere vatandaşa bir imkan mı sağlanacak. Eğitim sorunları mı çözülecek,bir daha 30.000 öğrenci sıfır almayacaklar mı. Sanayicinin yüzü mü gülecek,yeni yeni fabrikalar mı açılacak. Soruları artırın artırabildiğiniz kadar…
Hükümet ve yandaşlarının kafası en iyi hile i şer’riye konusunda çalışıyor galiba. Olası bir iktidar değişikliğinde hesap vermekten kurtulmak için giderayak, kendileri için bazı tedbirler mi almak istemektedirler. Yüce Divan’ın hâkimlerini bugünden seçmek, tedbirlerin en önemli ve sonuç alınacak olanıdır. 12 Eylül’de önümüze konacak olan sandığa “evet” pusulasını koyarsak, devleti talan edenleri de hesap vermekten kurtarmış olacağız!..
Bu nedenle neye “evet” diyeceğimizi çok iyi anlamamız gerekir.
O bakımdan herkesin üzerine düşen görev: Gerçeği araştırıp öğrenmek ve ona göre oy kullanmaktır. Geleceğimizi bu kadar yakından ilgilendiren bir konuda, dedikodu düzeyinde kalan bilgilere itibar edilerek oy kullanılamaz…
İhanet bile bundan daha kötü olamaz!..
“Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey,kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır.””Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır.” Mustafa Kemal ATATURK
Yorumlar
REFERANDUM VE ANAYASA
REFERANDUM VE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Anayasa değişikliği ili ilgili Millet Vekillerinin çalışmalarını Meclis Televizyonundan canlı seyreden oldu mu?Benim ne demek istediğimi onlar anlarlar.Komisyon çalışmalarında uyuyan ve oy kullanma anı sandığa gidip oy kullananlarca hazırlanan anayasa metnine hayır derim.Herkes kendi iradesini kendisi koyabilmeli. Benim tercihim böyle.Oylama da hangi maddeye evet hangi maddeye hayır denileceğini bilenlere sözüm yok.Farklı konularda ki maddelere bir seçenekli oylama olmayacağını anlatmak istedim.12 eylül anayasasını değiştirmek isteyenler için en önemli bir konu vardı.Dokunulmazlıkların sınırlandırılması.Seçim barajının indirilmesi.Siyasi partiler kanunu.Bu konular hakkında hiç hazırlık yapmayan siyasi yönetim,bu dağın doğurduğu fare için mi büyük değişim deniyor.Sorgulamadan sandık başına gidenleredir bu sözüm.Farklı açılardan araştırmadan oy kullananlar vebal altındadır.Hele devlet millet sevdalıları daha fazla vebal altındadır.Hele milliyetçiler çok akıllı olu, vebalden kurtulmak için bin kere düşünmelidirler.Eski anayasa maddeleri ile yenilerini görmeden-karşılaştırmadan konuşmak biraz aldatılmışlık olur bence.
Anayasa değişikliğine gözü kapalı kabul edenlerin mantıkların ANLAYAMIYORUM..
PKK terör örgütü militanlarının ölüleri ile şehitleri bir tutanlar.Şehide kelle ,Apo’ya sayın diyenler.Askerlik yan gelip yatma yeri değildir diyenler.Ben babalar gibi satarım diyenler.Ben ülkemi pazarlamak için iş başına geldim diyenler.Gördükleri rüyalarda ABD ye Kılıvlınt’ta ameliyata gitmeleri gerektiğini söyleyen yumurtacılar mı.Türkiye’yi açılımlarla çıkmaza sokanlar.Habur’da terör örgütünün ayağına mahkemeleri getirenlere mi.Türk milletinin senelerce biriktirdiği yatırımları yabancılara satanların mı.Bir yıllık karı ile TÜRK Telekomu’u yabancılara satanların mı.Limanları,Bankaları yabancılara satanların mı.İçeride vatandaşlarına şov yapmak için dışarıda başka içeride başka konuşanların mı.Çocuklarına askerlik yaptırmayıp çürük raporu alanların mı.Çocuklarına gemicikler alınırken vatandaşların çocuklarını KPSS peşinde koşturanların mı.Dinci-Marksist-Leninist militanların akıl hocalığıyla yöneticilik yapanların mı.Ermeni kiliselerini restore edenlerin mi.Kuran Kursu yıktıranların mı.Baş olabilmek için gerekirse PAPAZ elbisesi bile giyerim diyerek HAHAM elbisesi giyenlerin mi. İktidara gelince halledeceğim dediği meseleleri hiç anmayanların mı(yoksulluk,yolsuzluk,işsizlik,türban).AB bir Hıristiyanlar kulübüdür deyip daha sonra AB kapılarında dolaşanların mı.İçeride ki bütün kurum ve kuruluşlarla kavga edip oraları ele geçirdikten sonra sesini çıkarmayan tutarsız davranışlar gösterenlerin mi.Terör ile mücadele verilen tavizler neticesi geldiği durum karşısında ABD dayanışmasına gitmeden karar veremeyenlerin mi. Danışman ZAPSU’nun çöpe süpürmeyin kullanın denilenlerin mi.
Hükümetin yanında olanlara kimler.Dün hakaret eden Numan beyler.Numan bey dün takiyye mi yapıyordu.
“Bu değişiklikten sonra, adalet arayan vatandaş hakkına daha erken mi kavuşacak,adalette gecikmelerin önüne mi geçilecek. Hâkimlerin iş yükü mü azalacak,mahkemeler duruşmaları mı hızlandıracak. Avukatların yazdığı dilekçelerin okunması için daha fazla zaman mı harcanacak.Yargısız infaza dönüşen tutuklamalar mı sona erecek.Hâkimler üzerindeki baskılar mı kalkacak.Adliye personelinin özlük haklarında bir iyileşme mi yapılacak.Temyiz mahkemelerindeki dosyalar mı eriyecek.Sonuç olarak biri çıkıp bana anlatsın.” “Bu anayasa değişiklikleri halkın hangi sorununu çözecek ki, adına “yargı reformu” denmiş.”
Akademik düzeyde sürdürülen “şekil yönünden inceleme” tartışmasından ise, bir şey anlayan yok gibi. Hükümet ve yandaşları diyor ki, mecliste çoğunluğu sağlayan parti Anayasa’nın değiştirilemez maddelerini de değiştirebilsin. Değiştirecek de ne olacak sanki. Halkın hangi sorunu çözülecek. Milli gelirden kişi başına düşen pay mı değişecek.İşsizlik mi ortadan kaldırılacak,KPSS mı ortadan kaldırılıp işkenceye son verilecek. Yolsuzluklar mı yok olacak,devletin malını çalanlar hukuk önünde hesap mı verecek. Hayat pahalılığı mı bitecek,işçi,memur,emekli,çiftçi huzura ve rahata mı kavuşacak. Can ve mal güvenliğimiz mi sağlanacak. Terör mü sona erecek. Çiftçinin ürünü mü para edecek. Hayvancılık mı gelişecek,et mi ucuzlayacak. Yabancılara peşkeş çekilen milli ve stratejik işletmeler geri mi alınacak,tüyü bitmemiş yetimin hakkı mı korunacak. Madenleri işletmek üzere vatandaşa bir imkan mı sağlanacak. Eğitim sorunları mı çözülecek,bir daha 30.000 öğrenci sıfır almayacaklar mı. Sanayicinin yüzü mü gülecek,yeni yeni fabrikalar mı açılacak. Soruları artırın artırabildiğiniz kadar…
Hükümet ve yandaşlarının kafası en iyi hile i şer’riye konusunda çalışıyor galiba. Olası bir iktidar değişikliğinde hesap vermekten kurtulmak için giderayak, kendileri için bazı tedbirler mi almak istemektedirler. Yüce Divan’ın hâkimlerini bugünden seçmek, tedbirlerin en önemli ve sonuç alınacak olanıdır. 12 Eylül’de önümüze konacak olan sandığa “evet” pusulasını koyarsak, devleti talan edenleri de hesap vermekten kurtarmış olacağız!..
Bu nedenle neye “evet” diyeceğimizi çok iyi anlamamız gerekir.
O bakımdan herkesin üzerine düşen görev: Gerçeği araştırıp öğrenmek ve ona göre oy kullanmaktır. Geleceğimizi bu kadar yakından ilgilendiren bir konuda, dedikodu düzeyinde kalan bilgilere itibar edilerek oy kullanılamaz…
İhanet bile bundan daha kötü olamaz!..
“Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey,kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır.””Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır.” Mustafa Kemal ATATURK