kimse durup dururken günah keçisi yapmaz kimseyi.her ilişkide en az iki taraf vardır.biri kalkar allah bana toprak vadetti oraları deyip 2000 sene tutturursa,benden başka kimseye yar etmem o toprakları diye soykırım-boykırım,tehcir,ambargo vs.herbir türlü melaneti herşey mübah amacım uğruna deyip yapıyorsa bu amaca ulaşabilmek için binlerce yıl akla hayale gelmeyecek işler ilişkiler,kamuflajlar,icatlar,oyunlar tezgahlamışsa,dünya ne yapsa bunlarla başa çıkamıyorsa o biri kendi kendini başkalaştırarak,kendi gibi olmayanları dışlayarak,horlayarak,hırpalayarak kendi kendini bu role yakıştırmış demektir.
israil devleti bugün üstünde barındığı toprakları parayla satın almış,vatan ilan etmiş kanla ve silahla korumakta,genişletmekte ve oraların yerli ahalisini göçe mecbur etmekte,direnenleri yok etmekte ve oraları kendi cibilliyetine göre bir mono-kültür haline getirmek amacı için herşeyi heryolu mübah saymaktadır.siyonizmin ırkçılık olduğu açıktır.allahın kendilerine vaat ettiğini iddia ettikleri toprakların asıl sınırlarına daha hala ulaşamadıkları için devamlı savaş ilkesi çerçevesinde her türlü barış insiyatifine gülüp geçen bir kadro ile karşı karşıya insanlık.karşı çıkanlar anti-semitizm etiketi ile hitlerin yarleştirildiği rafta hükümsüzleştiriliyor.veya terörist etiketi ile katli vacipler listesine alınıyor ve dünyanın neresinde olursa olsun bulunup katlediliyor.bütün dünya seyrediyor.veya karşı çıkanlar satın alınarak yandaş hale getiriliyor.
ben şimdi kalksam yan bahçeye gitsem ve burayı allah bana 2000 yıl önce vaat etti burası benim desem ve başlasam inşaata ne yapılır bana ??? benden güçlüyse komşu beni kovalar bende kaçarım ya başka bir yol aramaya başlarım yada korkar vazgeçerim.ama bu vaadedilmiş toprak takıntım çok derinse tedaviye cevap vermiyorsa ya deli diye isole edilirim normal kabul edilen toplumsal çevreden.yada benim bu saldırgan deliliğimi bir takım dünya kabadayılığı peşinde koşan güçler maşa olarak kullanır ortalığa dehşet saçmama göz yumar bana arka çıkar ve bu yolla sindirilmiş yığınların tepesinde boza pişirmesi gayette kolaylaşır.vede bu olmaktadır.
bir deli bir kuyuya bir taş atar 9 akıllı çıkaramazmış.işte durum bu misaldir.bu semitik ırkın vaadedilmiş toprak takıntısı o kadar derin ve karanlık bir kuyuya atılmış ki onca bilim,sanat insanı çıkardılar tedavi olmak için ama yetmiyor bir türlü,freud mreud banamısın demiyorlar,einstein çıkardılar yine bitmedi.dünya sermayesinin ezici çoğunluğunu ele geçirdiler yetmiyor o da takıntının bitmesine,onca icat onca ideoloji türettiler aha çıkmıyor o takıntı...bütün dünya medyasına hükmeden sermaye denetimlerinde yine yetmiyor...bunların vaadedilmiş topraklar kadastrosunda şimdiki mevcut türk devletinin de toprakları var.yani türkiyede topun ağzında.maalesef.bu yüzden türk devletini ve toplumunu ahtapot gibi sarmalamış durumdalar.sermaye,sempatizan,bordrolu bordrosuz ajan,parayla toprak alıyorlar o vaadedildiği iddiasına dahil olan alanlarda.o alanların denize açılan sınırları olmadığından limanları da satın alıyorlar.iskenderun limanı ve deniz kuvvetleri bu ara nedense çok populer değil mi ??? sahil kesiminden büyük parsellerde var satış portföylerinde,karadeniz yaylalarındanda geniş alımsatım haberleri geliyor...ve satışı çok seven satıştan kar eden karı da çok seven bir politik kadro iş başında türkiyede,sattıkça zevklenen ve halkını 50 kuruşa muhtaç bırakan tedbirler alan...bu kadro filistinlilerle yakın hissetmeye başladı birdenbire kendisini nedense !!! acaba yavaş yavaş dank etmeye mi başladı akibetleri başlarına ??? günün birinde bir bakmışsınız ölünüzü gömecek toprak kalmamış elinizde hepsi allah tarafından vaadedilmiş toprak projesi kapsamında olduğundan ve bu transaksiyon alnı secdeden kalkmayan bir müslüman politik kadro tarafından kotarıldığından gıkınız çıkamaz bu sonuçla ilgili.arafatın cenazesini hatırlayalım günlerce gömecek toprak aradılar... sonunda kader deyip geçmek zorunda kalınır.bu kadere koşar adım giden bir türkiye görüyorum ben.israil adım adım binlerce yıllık takıntısını tatmin için yol alırken elindekini avucundakini kaybetmek yolunda koşar adım ilerleyen bir türkiye yani diğerlerinden biri ıraktan sonra sırası gelen.yemek tabağının kenarından sonrasını göremez haldeki bir toplumun akibeti hükümsüzleşmektir filistin gibi,ırak gibi...
Yorumlar
israil ve diğerleri
kimse durup dururken günah keçisi yapmaz kimseyi.her ilişkide en az iki taraf vardır.biri kalkar allah bana toprak vadetti oraları deyip 2000 sene tutturursa,benden başka kimseye yar etmem o toprakları diye soykırım-boykırım,tehcir,ambargo vs.herbir türlü melaneti herşey mübah amacım uğruna deyip yapıyorsa bu amaca ulaşabilmek için binlerce yıl akla hayale gelmeyecek işler ilişkiler,kamuflajlar,icatlar,oyunlar tezgahlamışsa,dünya ne yapsa bunlarla başa çıkamıyorsa o biri kendi kendini başkalaştırarak,kendi gibi olmayanları dışlayarak,horlayarak,hırpalayarak kendi kendini bu role yakıştırmış demektir.
israil devleti bugün üstünde barındığı toprakları parayla satın almış,vatan ilan etmiş kanla ve silahla korumakta,genişletmekte ve oraların yerli ahalisini göçe mecbur etmekte,direnenleri yok etmekte ve oraları kendi cibilliyetine göre bir mono-kültür haline getirmek amacı için herşeyi heryolu mübah saymaktadır.siyonizmin ırkçılık olduğu açıktır.allahın kendilerine vaat ettiğini iddia ettikleri toprakların asıl sınırlarına daha hala ulaşamadıkları için devamlı savaş ilkesi çerçevesinde her türlü barış insiyatifine gülüp geçen bir kadro ile karşı karşıya insanlık.karşı çıkanlar anti-semitizm etiketi ile hitlerin yarleştirildiği rafta hükümsüzleştiriliyor.veya terörist etiketi ile katli vacipler listesine alınıyor ve dünyanın neresinde olursa olsun bulunup katlediliyor.bütün dünya seyrediyor.veya karşı çıkanlar satın alınarak yandaş hale getiriliyor.
ben şimdi kalksam yan bahçeye gitsem ve burayı allah bana 2000 yıl önce vaat etti burası benim desem ve başlasam inşaata ne yapılır bana ??? benden güçlüyse komşu beni kovalar bende kaçarım ya başka bir yol aramaya başlarım yada korkar vazgeçerim.ama bu vaadedilmiş toprak takıntım çok derinse tedaviye cevap vermiyorsa ya deli diye isole edilirim normal kabul edilen toplumsal çevreden.yada benim bu saldırgan deliliğimi bir takım dünya kabadayılığı peşinde koşan güçler maşa olarak kullanır ortalığa dehşet saçmama göz yumar bana arka çıkar ve bu yolla sindirilmiş yığınların tepesinde boza pişirmesi gayette kolaylaşır.vede bu olmaktadır.
bir deli bir kuyuya bir taş atar 9 akıllı çıkaramazmış.işte durum bu misaldir.bu semitik ırkın vaadedilmiş toprak takıntısı o kadar derin ve karanlık bir kuyuya atılmış ki onca bilim,sanat insanı çıkardılar tedavi olmak için ama yetmiyor bir türlü,freud mreud banamısın demiyorlar,einstein çıkardılar yine bitmedi.dünya sermayesinin ezici çoğunluğunu ele geçirdiler yetmiyor o da takıntının bitmesine,onca icat onca ideoloji türettiler aha çıkmıyor o takıntı...bütün dünya medyasına hükmeden sermaye denetimlerinde yine yetmiyor...bunların vaadedilmiş topraklar kadastrosunda şimdiki mevcut türk devletinin de toprakları var.yani türkiyede topun ağzında.maalesef.bu yüzden türk devletini ve toplumunu ahtapot gibi sarmalamış durumdalar.sermaye,sempatizan,bordrolu bordrosuz ajan,parayla toprak alıyorlar o vaadedildiği iddiasına dahil olan alanlarda.o alanların denize açılan sınırları olmadığından limanları da satın alıyorlar.iskenderun limanı ve deniz kuvvetleri bu ara nedense çok populer değil mi ??? sahil kesiminden büyük parsellerde var satış portföylerinde,karadeniz yaylalarındanda geniş alımsatım haberleri geliyor...ve satışı çok seven satıştan kar eden karı da çok seven bir politik kadro iş başında türkiyede,sattıkça zevklenen ve halkını 50 kuruşa muhtaç bırakan tedbirler alan...bu kadro filistinlilerle yakın hissetmeye başladı birdenbire kendisini nedense !!! acaba yavaş yavaş dank etmeye mi başladı akibetleri başlarına ??? günün birinde bir bakmışsınız ölünüzü gömecek toprak kalmamış elinizde hepsi allah tarafından vaadedilmiş toprak projesi kapsamında olduğundan ve bu transaksiyon alnı secdeden kalkmayan bir müslüman politik kadro tarafından kotarıldığından gıkınız çıkamaz bu sonuçla ilgili.arafatın cenazesini hatırlayalım günlerce gömecek toprak aradılar... sonunda kader deyip geçmek zorunda kalınır.bu kadere koşar adım giden bir türkiye görüyorum ben.israil adım adım binlerce yıllık takıntısını tatmin için yol alırken elindekini avucundakini kaybetmek yolunda koşar adım ilerleyen bir türkiye yani diğerlerinden biri ıraktan sonra sırası gelen.yemek tabağının kenarından sonrasını göremez haldeki bir toplumun akibeti hükümsüzleşmektir filistin gibi,ırak gibi...