Emperyalizmin yeni adı ve yeni urbasıyla globalizmin taktikleri yüz yıllardır çok değişmemiştir aslında.
“Kolonileştirmek istediği ülkeye özel nitelikte ihracat gerçekleştirir. İthal edilen ülke, malların karşılığını ne hizmetle, ne ürünleriyle, ne de parayla ödememiştir. Bu ihracatlar kolonileşmeye yol açmakta, yerli halkın yatırımlara karşı (belki de sömürülmeye karşı) cephe almasını önlemek için, diğer kapitalist milletler ile rekabet edebilmek amacıyla, gelişmemiş ülke politik baskı altında da tutulmaktadır. Bu sonuç, genel olarak silahlı kuvvetlerin desteğiyle sağlanmakta, silahlı kuvvetler bizzat kapitalistler ya da onların hükümetleri tarafından kurulmakta, yönetilmektedir. Bu şekilde hükümetlerde Marx’ın Komünist Manifestosunda belirtilen niteliği kazanmaktadır. “Modern Devletin hükümeti, bütün burjuvazinin ortak menfaatini gözetmekle görevli bir komitedir”. Şüphesiz bu kuvvetler yalnızca savunma durumunda kalmamakta, fetihler başlamakta, kapitalist ülkeler ve rakip burjuvaziler arasında savaşlar başlayabilmektedir.”Schumpeter, 2007:67.
Elimde bir kitap; Nec’hul Belega’dan intihal (aşırma) olduğu kanısındayım;
“Emir Ali” olmuş; “Hz. Ali”. “Nec’hul Belaga” olmuş; “Hz. Ali’nin Liderlik Sırları ve Hitabet Sanatı” haliyle yazar isimleri de değişmiş tabii. Ama ben, Nec’hul Belaganın okunmasını tavsiye ederim.
Ne diyor bu kitapta;
“Orduda seçeceğin komutanların şerefli, üstün karakterli, anlayış ve mantıkta en ileri, dürüst ve temiz olmalarına dikkat et. Milletini seven, kişisel menfaatlerini düşünmeyen, iradeli insanlardan komutanlar seç.” Özbay, 2010: 57.
Yüksek Askeri Şura toplandı, seçilen seçildi, terfi eden etti edemeyen edemedi, iradesini ortaya koyup emeklilik isteyen emekli edildi ve en nihayeti Genelkurmay Başkanlığı şu şu isimli kişilerin “yüksek onayla” atamalarının gerçekleştiğini resmi sitesinden ilan etti.
Ah, evet ne diyorduk? Kitapta sayfaları çevirdikçe;
“Asla zayıf karakterli insanları asker olarak seçme. Çünkü kişisel menfaatlerini milletin menfaatlerinin önüne geçirebilir.
…
Bunları, … Kuvvetlilere karşı gevşemeyen kişilerden seçip tayin et.
Çünkü zalim bir düşmana gösterilecek merhamet, insanlıktan değil; acziyetten kaynaklanacaktır ve yahut bu, böyle anlaşılacaktır.” Özbay, 2010: 58.
Yüksek Askeri Şura toplandı, seçilen seçildi demiştik ya; “Yüksek onay” alamayanlara ise dedi ki YAŞ;
Özetle:
“Marş marş!”
Yakın hedef, “Demokrat” bir ordu mu? Yeni Osmanlıcılıkla, Amerikan jandarmalığıyla Irak mı dersiniz?
Yoksa Türkiye tam hız Cumhuriyetsiz bir demokrasiye mi gidiyor?
Bence tüm bunların ötesinde; “Irak” bize çok yakın!
Kaynaklar:
* Özbay, Adem, Ö. Faruk Raca, Stratejileri, Uygulamaları ve Örnekleriyle, Hz. Ali’nin Liderlik Sırları ve Hitabet Sanatı, Tutku Yayınevi,2010.
* Schumpeter, Joseph A., Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi, Çev: Hasan İhsan, Alter, 2007.
Yorumlar