Artık Başbakan için “Devlete Hükmeden” demeye karar verdim. Çünkü bazıları “devlet” ile “hükümet”in birbirlerinden ayrı bir şey olduklarını zannediyorlar. Devlet kamyonsa, şoförü hükümettir. Bu yönden bakınca o bazılarına hak vermemiz gerek, hiç kamyonla, şoför bir olur mu? Tabii böyle düşününce Teröristbaşı ile görüşen de kamyon oluyor!!!
Neyse bu kadar laf salatası yeter… Gelelim kamyonun şoförünün son politikalarına…
AKP’nin siyaset yapmasını her zaman takdir etmişimdir. Yiğidi öldür hakkını yeme… Bu ülkede daha AKP gibi toplumu yönlendirebilen, muhalefete adım attırmayan, istediğini her türlü alan bir parti daha Türkiye siyasi tarihinde görülmemiştir. Son icraatı da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na türban sorununu çözmek için gönderdiği mesajdı…
Başbakan Erdoğan türban sorunu için her yerde bu sorunu çözeceğini iddia eden Sayın Kılıçdaroğlu’na Tekirdağ mitinginde şu çağrıda bulundu?
"Eğer dürüstsen, samimiysen 13 Eylül gününden daha erkeni yok. Bugünden tezi yok. Biz hazırız. Hemen birlikte oturalım, kararını verelim, adımını atalım. Dürüst ol dürüst. İnsanın ağzından söz bir kere çıkar. Patinaj yapmaya başlamak, farklı farklı konuşmak olmaz. Karaya kara diyeceksin aka ak diyeceksin. Kara ak, karaya ak denmez. Benim vatandaşım da bunu yutmaz."
Bakalım Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın bu hamlesine nasıl karşılık verecek…
Bence Başbakan bu siyaset satrançında çok güzel bir hamle yaptı. Sayın Kılıçdaroğlu, Başbakan’ın önerisini kabul etse, CHP’li seçmeni küstürecek, kabul etmese samimi olmadığı düşünülerek kararsız kesimin oylarını kaybedecek… Aynı zamanda CHP tabanının türban konusunda Sayın Kılıçdaroğlu’na soğuk baktığı da cabası… Bu şartlar altında Sayın Kılıçdaroğlu köşeye sıkışmış gözüküyor.
O yüzden CHP tabanının ve CHP seçmeninin yapması gereken en iyi şey, türban konusunda Sayın Kılıçdaroğlu’nu desteklemek, onun arkasında durmak olacaktır…
Devlete hükümet edenin Sayın Başbuğ’a devlet şeref madalyasının vermemiş olmasını da takdirle karşıladım. 2 yıl boyunca AKP’ye hiçbir yararı dokunmamış bir Genelkurmay Başkanı’na madalya verilmemesi isabetli oldu…
Peki, Sayın İlker Başbuğ’dan önceki son iki Genelkurmay Başkanı devlet şeref madalyasını hak etmişler miydi?
Tabii ki hak etmişlerdi… Mesela Hilmi Özkök Paşa müttefikimiz ABD’nin, askerimizin başına çuval geçirmesine hiç sesini çıkarmayarak bu madalyayı sonuna kadar hak etmişti… Aynı şekilde Sayın Büyükanıt’da 27 Nisan e-muhtırasını yayınlayarak, AKP’yi mağdur duruma düşürmüş ve ilk seçimlerde %47 oy almasını sağlamıştı. Bu sebepten dolayı da Sayın Büyükanıt, devlet şeref madalyasını almayı sonuna kadar hak etmişti… Şimdi bunları düşünüp, Sayın Başbuğ’a neden madalya vermediklerini daha iyi anlamışsınızdır sanırım…
Son olarak Sayın Başbakan’ın bazı mitinglerde söylediği şu sözlere aklım takıldı; “…Artık halkım, doğalgazla ısınıyor, kömürle külle uğraşmıyor. Kombinin düğmesine basıyor, başlıyor ısınmaya… …Bizim zamanımızda daha çok kişi uçakla seyahat etmeye başladı… …Halkımız bizim zamanımızda modernleşti…”
Yani evrim sürecinin bir parçası olan modernleşmeyi bile AKP’ye mal etti ya Sayın Başbakan; artık pes doğrusu… Ben, Başbakan’ın mitinglerde, cep telefonlarını 3G’li yaptıklarını, televizyonların artık HD görüntülü yayın yaptığını, yeni model otomobillerde navigasyon aletinin bulunduğunu, hatta ve hatta Windows 7’nin kendi iktidarları döneminde geldiğini söyleyeceği zamanları sabırsızlıkla bekliyorum…
umit.minel@politikadergisi.com
Yorumlar
ŞALVARLI PON PON KIZLAR YOKMUYDU.
avrupa basketbol turnuvası ülkemizde yapılıyor.
güzel bir spor olayı.
12 dev adamımız ikinci maçında galip gelerek , ikilemiş oldu.
üçledi , dörtledi , inşallah çeyrekliyecek , finalliyecek.
12 dev adam bizi kupalarsa , ağlayacakta değiliz.
devlet adamlarımız , 12 dev adamlarımıza ,
destek vermek için gün salondaydı.
hop oturdular , hop kalktılar.
meksika dalgası yaptılar.
molalar alındı.
pon pon kızların gösteri yapması gerekiyordu.
amma velakin olmadı.
12 dev adam ve pon pon kızlar , bir birlerini bütünlüyorlardı.
pon pon kızlara gösteri yasağı geldi.
pon pon kızlar ithal fıstıklardı.
pon pon kızlar çok hareketliydi.
her an belleri göbekleri görünebilirdi.
pon pon kızlar çok zıplıyorlardı.
her an sütyenleri düşebilirdi.
pon pon kızlar taklalar atıyordu.
her an donları düşebilirdi.
pon pon kızlar zor durumda kalabilirdi.
pon pon kızlar yüzünden , devlet adamlarımız zor durumda kalabilirdi.
seyirci hiç bir şeyden rahatsız olmazdı ama.
devlet adamlarımız rahatsız olurdu.
pon pon kızlar ahlak çöküntüsüne neden olabilirdi.
göbeğin görünmesine , sütyenin ve donun düşmesine önlem alındı.
ukranyalı fıstıklar , sansüre uğradı.
pon pon kızlar bir maçlık don düşebilir ,
sütyen çıkabilir , göbek gözükebilir cezası aldı.
ahlaksız pon pon kızlar , nolcek.
_______(üçbeş_köyün_tiriviri_yazarı)________ALLAHIN_SAFKÖYLÜSÜ