Siyasetin ibresinde ciddi bir sapma var… CHP lideri Kılıçtaroğlu rüşvet iddiaları için; “İpi çektik, gerisi gelecek” diyor… Cumhuriyet Gazetesi’nin dünkü manşeti (8 sütun üzerinden) işte böyle.
Yaşadığımız süreçte yolsuzluk ve rüşvet, muhalefet cephesinin cephaneliğini oluşturuyor. Varsa yoksa, şunun bunun bohçasına kattığı yasa dışı çıkar vakaları…
Oysa… Bildiğimiz kadarı ile yolsuzlukların tartışıldığı yer mahkemelerdir.
Ama bizde bu konu, günlük siyasetin birinci gündem maddesini oluşturmaya devam ediyor.
Peki, neden böyle? Çünkü, iktidar partisi mensuplarının yolsuzluk dosyaları, ya özenle sır perdesinin altına gizleniyor ya da dokunulmazlık dosyaları biçiminde Meclis başkanının sumeninin altında belirsiz bir geleceği bekliyor… Yani yolsuzluk yapanın, bohçasını kara para ile dolduranın kazancı kendi cebine kalıyor. Bu kişiye verilmesi gereken ceza ise, sürekli olarak bir başka bahara erteleniyor. Böyle olunca da, ne oluyor? Muhalefet lideri koltuğunun altındaki dosyalarla bir o TV kanalına, bir öteki kentin meydanına kurulmuş kürsülere koşuyor.
Yanlış mı yapıyor? Hayır. Yapılan, içinde bulunulan koşullarda, yanlış sayılmaz.
Ama siyasetin gündemi de böylelikle halkın ve ülkenin temel meselelerinden uzaklaşmış ve rotasından çıkmış oluyor. Siyasetin temel gündemi ülkenin bağımsızlığıdır. Emperyalizme karşı vatanın savunulmasıdır. İç “tehdit”lerle ittifak kuran dış tehdide karşı ortak bir savunma mekanizması oluşturmaktır.
Tertipleri deşifre etmektir. Ülke üstüne oynanan oyunları bertaraf etmektir.
Bu ülkenin ordusunu hedef alan “a-simetrik psikolojik savaş”a karşı cephe oluşturmaktır. Yoksullukla mücadele etmektir. Laik Cumhuriyet’in temel esaslarını savunmaktır. Hukuk Devleti ilkesinin arkasında durmak, savunuculuğunu yapmaktır.
Siyasetin karşı cephesini oluşturan güçler, tüm bu önemli gündem maddelerinin öne çıktığı durumlarda gündemi şaşırtacak bir konu mutlaka ortaya atmakta ve halkın dikkatinin yönünü saptırmaya çalışmaktadır.
Gerçek bir muhalefet, bu gündem saptırması yönteminin tuzağına düşmemelidir… Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en üst kademe subaylarını yargılayacak olan mahkemenin başkanının yapılacak ilk duruşmaya 2 gün kalan görevinden alındığı bir süreçte siyasetin gündemini Kayseri Belediyesi’ndeki yolsuzluk olayına dönüştürmek ne derece doğru bir siyasettir? Bu çok önemli davanın duruşmasının yapılacağı gün TV kanallarının ilgisini Kayseri’ye yönelterek, günlerini “Recep Bey” ile didişerek geçirmek hangi düzlemde siyaset üretmektir? Muhalefetin görevi, iktidarın yürüttüğü siyasete karşı söz üretmek değil, alternatif siyasetler yaratmaktır!
Türkiye halkının temel meselelerine somut, gerçekçi ve aydınlık çözümler getirmektir. Ve sonra da üretilen bu çözümler yönünde cesur adımlar atmaktır.
Atabilmektir!..
faruk.haksal@politikadergisi.com [2]
LÜTFEN “TIK”LAYINIZ:
www.dnm-ler.com [4]
Bağlantılar:
[1] https://politikadergisi.com/pd-uye/faruk-haksal
[2] mailto:faruk.haksal@politikadergisi.com
[3] http://www.soruyusormak.com/
[4] http://www.dnm-ler.com/
[5] http://www.kitlecizgisi.com/
[6] https://politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/ic-siyasa
Yorumlar
SİLİVRİ MAHKEME MUHABBETLERİ.
ergenokon davasında , 190 sanıığın yargılanmasına geçtiğimiz gün devam edildi.
sanıklar sabahın köründe , fenerbahçe orduevinde buluştu.
bütün sanıkların suratı , mahkeme duvarı.
hep beraber sabah kahvaltısı yaptılar.
arabası olan atladı arabasına , doğru silivri.
geri kalanlar taşamalı eğitim misali , servisle gitmek zorunda kaldı.
mahkeme binasına subaylar rütbe sırasına göre giriş yaptı.
kapıdaki kontrollerde yanında nufus kağıdı olmayanlar ,
ehliyet , emekli belgesi ve su doğalgaz faturası gösterdi.
sanıkların her birine , rahat edecekleri bir sandalye verilmiş.
döner koltuklara kırağı yağmış ta.
her sandalyenin üstünde bir den başlayan numaralar.
sanıklar revirdekiler hariç , tam kadro tekmile hazır.
sağdan say komutu verildi.
net 190 rütbeli rütbesiz subay ve sivil ,
görüşelere hazırdır mahkeme başkanım.
dedik ya , 6 sı revirde yatıyor.
yan gelip yatmıyor , kafayı sıyırmış.
mahkeme başkanı yeni atanmış.
hoş geldin ve tanışma merasimi yapacak.
hadee yeniden kimlik kontrolü.
başkan: sen kimsin.
sanık: flanca numaralı sanık.
başkan: neden geldin.
sanık: bilmiyorum , 5 yaşındaki velede tebligat vermişler.
onun için geldim , bir uğrayayım ne var yok dediydim de.
başkan: senin ismin karışmış , işin gücün yokmu senin , get işene.
okadar yanlış kadı kızında da olur .
sen git , başkası gelsin.
başkan: filanca numaralı sanık , sen neyle suçlanıyon.
sanık: 10 adet SD vardı , bir kaçı boş , üçü kopya çıkmış , gerisi kayıp.
başkan : SD ler nerde mübaşir.
mübaşir: kaybolmasın diye saklanmış , ama saklanan yer unutulmuş.
şu an SD ler kaybolmasın diye saklanan yerde aranıyor.
başkan: filanca sanık nerde.
mübaşir : revirde yan gelmiş yatıyor.
başkan : görüntülü uydu bağlantısı yaptınız mı.
mübaşir: bağlantı yaptık yapmasına da , lodos var.
ses gelii , görüntü gidi , görüntü geli , ses gidi.
başkan : filanca sanık neyle suçlandığını biliyormusun.
sanık: hayır bilmiyorum sayın başkan , iddaname okunmadı da.
başkan: iddanemeyi getirip okuyun.
mübaşir: iddianame yok efendim , buraya gelmedi.
sabah depoya bir kamyon göndermiştim de.
depo bekçisi yeğeninin sünnet düğünü için memlekete gitmiş.
_______(üçbeş_köyün_tiriviri_yazarı)_________KAVALCI_KÖYLÜ