Hatay Halk Cephesi heyeti 14 Mayıs günü Reyhanlı’da gerçekleştirilen katliamı yaşayanlardan gerçekleri öğrenmek ve başsağlığı dilemek üzere saat 15.00’da Reyhanlı’ya gittiler. 6 kişilik Hatay Halk Cephesi heyeti yaşadıklarını aşağıda bizlere aktardı.
“6 kişilik heyetimizle Reyhanlı’da gerçekleştirilen katliam hakkında gerçekleri öğrenmek ve Reyhanlı halkına başsağlığı dilemek için Antakya’dan Reyhanlı’ya yola çıktık. Reyhanlı’ya vardığımızda, girişte birçok arabada gözü yaşlı kadınlarımızı ve analarımızı gördük. Reyhanlı’ya giriş yaptıktan sonra patlamanın gerçekleştiği yerler olan Belediye binası ve Postaneye doğru yol aldık. Reyhanlı’nın girişinden, patlamanın gerçekleştiği bölgeye kadar her dükkanda, her adım başında polisler vardı. Reyhanlı adeta polis şehri olmuştu, zaten halkın büyük bir kısmı da bundan şikâyetçiydi. “Patlamadan önce neredelerdi her şey bittikten sonra geldiler” sözleri ile sitem ettiler. Yol boyunca birçok taziye çadırı gördük.
BOMBALAR ŞEHRİ OLDU BURASI
İkinci patlamanın gerçekleştiği postahane önüne geldik, iki-üç fotoğraf çektikten sonra Postahanenin yan sokağına geçtik. Bu sokak da patlamadan çok fazla etkilenmiş. Aracımızı park ettikten sonra birkaç fotoğraf çekerken bir boyacı dükkânında bulunan esnaf hüzünlü bakışlarla bizlere bakıyordu. Heyetimizden 4 kişi yanına giderek başsağlığı ve geçmiş olsunda bulundu. Katliamda dayısının kızını kaybetmiş, çok iyi karşılıyor bizleri, ikramlarda bulunuyor ama kabul etmiyoruz. Halk Cephesinden geldiğimiz söylüyoruz ve AKP politikalarını anlatıyoruz. Bize haklı olduğumuzu söylüyor. Ölü sayısının 150’den aşağı olmadığını da belirtiyor. Suriyeliler artık sokakta gezebiliyorlar mı diyoruz. Plakalarını değiştirdiğini birçoğunun da arabalarının halk tarafından yakıldığını belirtiyor ve hiçbirinin sokağa çıkmaya cesareti olmadığını ekliyor. Halk Cephesi Heyetinden iki kişi de Reyhanlı halkından biri ile sokakta konuşuyor. Reyhanlı’da görüştüğümüz arkadaş şu sözleri söylüyor “Patlamada 150-200 ölü var. Bizlere patlamayı ilk Suriye ordusu yaptı dediler. Daha sonra PKK-Kürtler yaptı dediler, şimdi de 8 Türk’ün yaptığını söylüyorlar. Bunları gözaltına aldılar, bir kişi de Reyhanlı’dan. Buradaki insanların kafalarını karıştırmak için AKP her yolu deniyor. Patlamanın etkisiyle kanalizasyon kapağı açılmış üç kişi içine düşmüş, ikisi kanalizasyonda bir kişi de kanalizasyonun içinde çok ilerde bulundu. İnsanlar motorların üzerindeyken yanarak öldüler” dedi ve bir bomba daha olduğunu ve polislerin o bombayı aradıklarını belirtti ve “bombalar şehri oldu burası, her yerde bombalar var” diyerek yanımızdan uzaklaştı.
BU SÖYLEDİKLERİNİZİ KİMSEYE SÖYLEMEYİN, BURADA SES ÇIKARTANI GÖTÜRÜYORLAR
Heyetimiz daha sonra patlama yerine doğru gidiyor. İki kadınla görüşüyoruz. “150-200’e yakın ölü var ve birçok kişi kayıp. İnsanlar lağım çukurlarına düşerek öldüler. Bizler Suriyelilere yardımda bulunduk, birçok eşyalarını bizler aldık ve onlara ücretsiz verdik. Bunun karşılığında bu vahşeti yaşadık”. Heyet bu katliamın AKP’nin yaptığını, 89 bin nüfuslu bu yere 80 bin kişiyi getirmelerine neden izin verdiklerini sorunca “Biz almadık ki, onları devlet başımıza bela etti. Bu söylediklerinizi de herkese söylemeyin Reyhanlı’da birçok kişiyi tepki gösterdiği için yaka paça alarak götürdüler” sözlerini sarf etti. Reyhanlı halkımız hem katlediliyor, hem de sesini çıkartınca baskılara maruz kalıyordu. Heyetimiz iki kişi ile daha görüştü, onlar da patlama anını şu sözlerle anlattılar “Bir araç geldi, altında bir kişi tellerle araca bağlanmıştı, muhtemelen arabasını gasp ettikleri kişidir ve hemen ardından patlama gerçekleşti. Kanalizasyon kapağı açıldığından birçok kişi kanalizasyon deliklerine düştüler. Sadece bizim bildiğimiz 8 kayıp var.” Diğeri ise patlamadan kıl payı kurtulduğunu şu sözlerle belirtiyor; "Biz ikinci patlamanın olduğu bu yerde otobüs bekliyorduk. Birinci patlamanın olduğunu duyunca o bölgeye doğru yardım etmeye koştuk. Sonra ikinci patlama bizim otobüs beklediğimiz yerde gerçekleşti. Çocuklarıma bağışlandım" diyerek sözlerini bitirdi.
Heyet olarak daha sonra patlamanın gerçekleştiği ikinci yer olan Belediye binasının önüne gittik. Burada da birçok evin zarar gördüğünü ve ölü sayısının çok fazla olduğunu öğrendik. Fotoğraflar ve videolar çektik. Reyhanlı halkının AKP Hükümetine tepkileri çok fazlaydı ve bir de Erdoğan Reyhanlı yerine ilk olarak Amerika‘ya gidince, halkın öfkeleri daha fazla arttı. Heyet olarak gördüğümüz herkese başsağlığı dileyerek tekrar geleceğimizi belirttik ve Antakya’ya doğru yol aldık. Heyetten bir kişi çok basit bir şekilde tellerle çevrelenmiş yerleri göstererek, bu bölgelerin sınır olduğunu belirtti ve önceden buralarda mayınlar olduğunu, AKP'nin Suriye ile aralarının iyi olduğu yıllarda, iki devletin anlaşmalı olarak mayınları kaldırdığını belirtti. Bu yüzden de çapulcuların bu sınırlardan rahatça geçtiklerini söyledi.
Yorumlar
Hatay Halk Cephesi heyeti 14
Hatay Halk Cephesi heyeti 14 Mayıs günü Reyhanlı’da gerçekleştirilen katliamı yaşayanlardan gerçekleri öğrenmek ve başsağlığı dilemek üzere saat 15.00’da Reyhanlı’ya gittiler. 6 kişilik Hatay Halk Cephesi heyeti yaşadıklarını aşağıda bizlere aktardı.
“6 kişilik heyetimizle Reyhanlı’da gerçekleştirilen katliam hakkında gerçekleri öğrenmek ve Reyhanlı halkına başsağlığı dilemek için Antakya’dan Reyhanlı’ya yola çıktık. Reyhanlı’ya vardığımızda, girişte birçok arabada gözü yaşlı kadınlarımızı ve analarımızı gördük. Reyhanlı’ya giriş yaptıktan sonra patlamanın gerçekleştiği yerler olan Belediye binası ve Postaneye doğru yol aldık. Reyhanlı’nın girişinden, patlamanın gerçekleştiği bölgeye kadar her dükkanda, her adım başında polisler vardı. Reyhanlı adeta polis şehri olmuştu, zaten halkın büyük bir kısmı da bundan şikâyetçiydi. “Patlamadan önce neredelerdi her şey bittikten sonra geldiler” sözleri ile sitem ettiler. Yol boyunca birçok taziye çadırı gördük.
BOMBALAR ŞEHRİ OLDU BURASI
İkinci patlamanın gerçekleştiği postahane önüne geldik, iki-üç fotoğraf çektikten sonra Postahanenin yan sokağına geçtik. Bu sokak da patlamadan çok fazla etkilenmiş. Aracımızı park ettikten sonra birkaç fotoğraf çekerken bir boyacı dükkânında bulunan esnaf hüzünlü bakışlarla bizlere bakıyordu. Heyetimizden 4 kişi yanına giderek başsağlığı ve geçmiş olsunda bulundu. Katliamda dayısının kızını kaybetmiş, çok iyi karşılıyor bizleri, ikramlarda bulunuyor ama kabul etmiyoruz. Halk Cephesinden geldiğimiz söylüyoruz ve AKP politikalarını anlatıyoruz. Bize haklı olduğumuzu söylüyor. Ölü sayısının 150’den aşağı olmadığını da belirtiyor. Suriyeliler artık sokakta gezebiliyorlar mı diyoruz. Plakalarını değiştirdiğini birçoğunun da arabalarının halk tarafından yakıldığını belirtiyor ve hiçbirinin sokağa çıkmaya cesareti olmadığını ekliyor. Halk Cephesi Heyetinden iki kişi de Reyhanlı halkından biri ile sokakta konuşuyor. Reyhanlı’da görüştüğümüz arkadaş şu sözleri söylüyor “Patlamada 150-200 ölü var. Bizlere patlamayı ilk Suriye ordusu yaptı dediler. Daha sonra PKK-Kürtler yaptı dediler, şimdi de 8 Türk’ün yaptığını söylüyorlar. Bunları gözaltına aldılar, bir kişi de Reyhanlı’dan. Buradaki insanların kafalarını karıştırmak için AKP her yolu deniyor. Patlamanın etkisiyle kanalizasyon kapağı açılmış üç kişi içine düşmüş, ikisi kanalizasyonda bir kişi de kanalizasyonun içinde çok ilerde bulundu. İnsanlar motorların üzerindeyken yanarak öldüler” dedi ve bir bomba daha olduğunu ve polislerin o bombayı aradıklarını belirtti ve “bombalar şehri oldu burası, her yerde bombalar var” diyerek yanımızdan uzaklaştı.
BU SÖYLEDİKLERİNİZİ KİMSEYE SÖYLEMEYİN, BURADA SES ÇIKARTANI GÖTÜRÜYORLAR
Heyetimiz daha sonra patlama yerine doğru gidiyor. İki kadınla görüşüyoruz. “150-200’e yakın ölü var ve birçok kişi kayıp. İnsanlar lağım çukurlarına düşerek öldüler. Bizler Suriyelilere yardımda bulunduk, birçok eşyalarını bizler aldık ve onlara ücretsiz verdik. Bunun karşılığında bu vahşeti yaşadık”. Heyet bu katliamın AKP’nin yaptığını, 89 bin nüfuslu bu yere 80 bin kişiyi getirmelerine neden izin verdiklerini sorunca “Biz almadık ki, onları devlet başımıza bela etti. Bu söylediklerinizi de herkese söylemeyin Reyhanlı’da birçok kişiyi tepki gösterdiği için yaka paça alarak götürdüler” sözlerini sarf etti. Reyhanlı halkımız hem katlediliyor, hem de sesini çıkartınca baskılara maruz kalıyordu. Heyetimiz iki kişi ile daha görüştü, onlar da patlama anını şu sözlerle anlattılar “Bir araç geldi, altında bir kişi tellerle araca bağlanmıştı, muhtemelen arabasını gasp ettikleri kişidir ve hemen ardından patlama gerçekleşti. Kanalizasyon kapağı açıldığından birçok kişi kanalizasyon deliklerine düştüler. Sadece bizim bildiğimiz 8 kayıp var.” Diğeri ise patlamadan kıl payı kurtulduğunu şu sözlerle belirtiyor; "Biz ikinci patlamanın olduğu bu yerde otobüs bekliyorduk. Birinci patlamanın olduğunu duyunca o bölgeye doğru yardım etmeye koştuk. Sonra ikinci patlama bizim otobüs beklediğimiz yerde gerçekleşti. Çocuklarıma bağışlandım" diyerek sözlerini bitirdi.
Heyet olarak daha sonra patlamanın gerçekleştiği ikinci yer olan Belediye binasının önüne gittik. Burada da birçok evin zarar gördüğünü ve ölü sayısının çok fazla olduğunu öğrendik. Fotoğraflar ve videolar çektik. Reyhanlı halkının AKP Hükümetine tepkileri çok fazlaydı ve bir de Erdoğan Reyhanlı yerine ilk olarak Amerika‘ya gidince, halkın öfkeleri daha fazla arttı. Heyet olarak gördüğümüz herkese başsağlığı dileyerek tekrar geleceğimizi belirttik ve Antakya’ya doğru yol aldık. Heyetten bir kişi çok basit bir şekilde tellerle çevrelenmiş yerleri göstererek, bu bölgelerin sınır olduğunu belirtti ve önceden buralarda mayınlar olduğunu, AKP'nin Suriye ile aralarının iyi olduğu yıllarda, iki devletin anlaşmalı olarak mayınları kaldırdığını belirtti. Bu yüzden de çapulcuların bu sınırlardan rahatça geçtiklerini söyledi.