Sosyal Demokrasi ve Bilimsel Sosyalizm Arasındaki Fark
İçeriği Yazan: Mehmet ÇAĞIRICI Zaman: Pzt, 24/10/2011 - 12:14
Sayın Faruk Haksal'ın gerçekten de hem kafası karışık, hem de kavramlarının içi kulaktan dolma bilgilerle dolu.
"Sosyalizm" ve "Sosyal Demokrasi" kavramlarının kaynağı Avrupa'dır. "Sosyalizm" kavramı, ilk Fransa (S. Simon) ve İngiltere'de Kapitalizmin hızlı ve vahşi bir gelişim gösterdiği koşullarda 17. ve 18. yy.da anlam kazanmaya başlamıştır. O zamanın işçileri her türlü sosyal haklardan yoksundular; günde 12-15 saat çok ağır koşullarda çalışmak zorundaydılar. Bu duruma tanık olan dönemin aydınları, işçilerin bu ezikliğine, sömürülmelerine karşı hayallerinde insan sevgisine dayalı(Hümanizm), herkesin eşit koşullarda, adil paylaşımın olduğu bir toplum düzennini tasarlayıp önerdiler(Ütopik Sosyalizm). Kapitalizmin hızlı gelişim çağında Avrupa'da bu tartışmalar yüz yıl kadar sürdü. Bu arada Avrupa'da her positif bilim dallarında olduğu gibi Ekonomi, Felsefe ve Siyaset alanlarında da hızlı ilerlemeler vardı.
Daha sonra 19. yy ortalarında Almanya'da K.Marks ve yakın arkadaşı F.Engels Alman felsefesinden yöntem olarak ve İngiliz Ekonomi Politikasından da tez ve veri olarak yararlanarak zamanın bu "ütopik" sosyalizm anlayışına "Bilimsel" bir anlam kazandırdılar.
K. Marks'ın "Bilimsel sosyalist" anlayışına göre kapitalist toplumun gelişimi kaçınılmaz olarak fakat işçi sınıfının ve onun önücü siyasi örgütünün bilinçli mücadelesiyle Sosyalist topluma gitmektedir. Bilimsel Sosyalizm'in temeli, toplumun büyük ve temel üretim, taşıtım, iletişim vs. araçlarının kamu mülkiyetinde olmasıyla kamu yararına planlı ve bilinçli bir ekonomi ve sosyal politika yürütüle bilmesidir.
"Sosyal Demokrasi" kavramı da Almanya'da doğmuştur. Zamanın Alman Sosyal demokrat parti (SPD) Başkanı August Bebel tarafından programlaştırılmıştır. "Sosyal demokrat" programın "Bilimsel Sosyalist" programdan temel farkı Kapitalizmde Üretim araçlarının "Kamu mülkiyeti" olmadan da , yani "üretim araçlarının özel mülkiyet"i koşullarında da "demokrasi"nin ve de emekçiler için "sosyal hakların" geliştirilebileceği savıdır. Dolayısı ile "Sosyal demokrasi" Kapitalizmin üretim araçlarının "özel" mülkiyetini bir DEVRİMLE "kamu" mülkiyetine dönüştürme politikalarını red eder; onun reformlarla iyileştirilebileceğini savunur. Buna karşılık bilimsel sosyalizm, üretim, taşıtım, iletişim, ticari vs. araçlarının kapitalistlerin özel ve bireysel mülkiyetinde ve yönetiminde olduğu sürece, işçiler ve diğer emekçiler için önemli ve köklü düzelmelerin olamayacağını, bu nedenle mutlaka onların devrimci bir dönüşümle kamu mülkiyetine geçirilmesi gerektiğini savunur.
Yorumlar
Sosyal Demokrasi ve Bilimsel Sosyalizm Arasındaki Fark
Sayın Faruk Haksal'ın gerçekten de hem kafası karışık, hem de kavramlarının içi kulaktan dolma bilgilerle dolu.
"Sosyalizm" ve "Sosyal Demokrasi" kavramlarının kaynağı Avrupa'dır. "Sosyalizm" kavramı, ilk Fransa (S. Simon) ve İngiltere'de Kapitalizmin hızlı ve vahşi bir gelişim gösterdiği koşullarda 17. ve 18. yy.da anlam kazanmaya başlamıştır. O zamanın işçileri her türlü sosyal haklardan yoksundular; günde 12-15 saat çok ağır koşullarda çalışmak zorundaydılar. Bu duruma tanık olan dönemin aydınları, işçilerin bu ezikliğine, sömürülmelerine karşı hayallerinde insan sevgisine dayalı(Hümanizm), herkesin eşit koşullarda, adil paylaşımın olduğu bir toplum düzennini tasarlayıp önerdiler(Ütopik Sosyalizm). Kapitalizmin hızlı gelişim çağında Avrupa'da bu tartışmalar yüz yıl kadar sürdü. Bu arada Avrupa'da her positif bilim dallarında olduğu gibi Ekonomi, Felsefe ve Siyaset alanlarında da hızlı ilerlemeler vardı.
Daha sonra 19. yy ortalarında Almanya'da K.Marks ve yakın arkadaşı F.Engels Alman felsefesinden yöntem olarak ve İngiliz Ekonomi Politikasından da tez ve veri olarak yararlanarak zamanın bu "ütopik" sosyalizm anlayışına "Bilimsel" bir anlam kazandırdılar.
K. Marks'ın "Bilimsel sosyalist" anlayışına göre kapitalist toplumun gelişimi kaçınılmaz olarak fakat işçi sınıfının ve onun önücü siyasi örgütünün bilinçli mücadelesiyle Sosyalist topluma gitmektedir. Bilimsel Sosyalizm'in temeli, toplumun büyük ve temel üretim, taşıtım, iletişim vs. araçlarının kamu mülkiyetinde olmasıyla kamu yararına planlı ve bilinçli bir ekonomi ve sosyal politika yürütüle bilmesidir.
"Sosyal Demokrasi" kavramı da Almanya'da doğmuştur. Zamanın Alman Sosyal demokrat parti (SPD) Başkanı August Bebel tarafından programlaştırılmıştır. "Sosyal demokrat" programın "Bilimsel Sosyalist" programdan temel farkı Kapitalizmde Üretim araçlarının "Kamu mülkiyeti" olmadan da , yani "üretim araçlarının özel mülkiyet"i koşullarında da "demokrasi"nin ve de emekçiler için "sosyal hakların" geliştirilebileceği savıdır. Dolayısı ile "Sosyal demokrasi" Kapitalizmin üretim araçlarının "özel" mülkiyetini bir DEVRİMLE "kamu" mülkiyetine dönüştürme politikalarını red eder; onun reformlarla iyileştirilebileceğini savunur. Buna karşılık bilimsel sosyalizm, üretim, taşıtım, iletişim, ticari vs. araçlarının kapitalistlerin özel ve bireysel mülkiyetinde ve yönetiminde olduğu sürece, işçiler ve diğer emekçiler için önemli ve köklü düzelmelerin olamayacağını, bu nedenle mutlaka onların devrimci bir dönüşümle kamu mülkiyetine geçirilmesi gerektiğini savunur.