Bir Anadolu Çocuğu: Hrant Dink

Hrant Dink’in katledilişinin 5.yılı doldu. 17 ocakta 14.ağır ceza mahkemesi kararını verdi ve tetikçiyle birlikte azmettiriciye ceza verdi. Peki kim emir verdi? Bu sorunun cevabını bulmayacağız. Bulamayacağımız için belki Agos gazetesinin önü 19 Ocakta mahşer yeri gibiydi.

Hrant Dink. Ermeniydi. Ermeni kimliğinden nefret edenler, sert şekilde eleştiriyorlar şimdi. Üstü kapalı tehditler devam ediyor. Bu ulusalcılık falan değil. Irkçılık. Hrant Dink’in öldürülmesine oh olsun diyenler, anmasına karşı olanlardır, Dink’in katilleri.

Dink, bu ülkenin evladıydı. Anadolu toprağına aitti. Öyle de kaldı.

Ermeni sorununa ilişkin Türk tezlerine yakın fikirleri savunduğu için diasporanın istenmeyen adamıydı. Diasporaya çok açık çağrısı vardı: 1915 olaylarına saplanıp kalmayın!

İki hasta toplumuz diyordu. Ermeniler korkmaya, Türkler paranoyaya devam ediyor diyordu. Diasporaya ikinci lafı: Dünyanın tüm ülkelerine soykırımı tanıtsan ne olacak, beni temsil etmiyorsun diyebilen bir Ermeniydi.

Fransız senatosu kabul etse, AB kabul etse kaç yazar diyordu. Anadolu’daki bir lafı hatırlatırdı sıklıkla: biz acıyı sırtımıza yüklenip taşırız.

Merkel’e söylediği lafı bilen var mı?

Siz, Hıristiyan bir Avrupa Birliği yaratmak istiyorsunuz. Biz sizin Hıristiyanlığınızda saf tutacağımıza, Türkiye’de Hıristiyan olarak Müslüman kardeşlerimizle yaşamayı, hatta kavga etmeyi tercih ederiz.

AB karşıtıydı. Çok açıktı.

Irak’ın kuzeyindeki Amerika’ya da çatıyordu. Siz buradasınız ve kan akıyor. Bir gün gideceksiniz ve ardınızda kan iziniz kalacak. Burada biz varız ve var olmaya devam edeceğiz. Amerika’ya güvenmek niye?

Amerika’ya da karşıydı.

Hrant Dink’in katili kim işte şimdi sormak zamanıdır.

Dink bu ülkenin evladıydı.

Irkçı söylemlerin sahiplerinin sıklıkla söylediği “Türk’ün pis kanını akıtıp Ermeni’nin asil kanıyla dolduracaktır” sözünü hiçbir zaman inkar etmedi. İnkar etmedi çünkü, o yazının içeriği ırkçıların anladığı gibi Türklüğü aşağılamak değil, Ermenilere mesaj yollamaktı. O yazıyı baştan sona okumazsınız, Dink bir Türk düşmanıdır. O yazıyı baştan sonra okursanız, Anadolu çocuğunun bir çırpınışına şahit olursunuz.

Çırpınışının gayesi tektir: bu sorunu Türkler ve Ermeniler yan yana gelirse, dış güçlerin tamamından izole edilip sorunlara yaklaşılırsa bu sorun çözülür.

Aksi halde bu konular, tartışmalar devam eder.

Hrant Dink’in ağzından son bir anıyı aktarayım:

Sivas’tan bir yaşlı amca beni aradı. Oğul buraya bir kadın geldi. Ama öldü. Biz de cenazesini kıldık, gömdük, dua ettik. Ama kadın Fransa’da yaşıyormuş bir de sizdenmiş. Biz gömdük onu amma, çoluğu çocuğunu bulmak lazım. Soruşturdum bana senin adını verdiler, sen bulursun diye.

Ben de tamam amca dedim, ben bakarım. Araştırdım ve buldum kızını. Annen var mı dedim. Var ama Fransa dedi. Peki gelir mi hiç buralara. Ağabey, gelir ama İstanbul’a gelmez pek. Memleketimize Sivas’a gider. İşte söyledim durumu. Sivas’a gitti. Ertesi gün telefon geldi. Kız telefonda ağabey annemi bulduk dedi. Doğru vefat etmiş buraya gömmüşler derken ağlamaya başladı. Ne oldu deyince konuşamadı ve amca aldı telefonu merakla amca ne dedin de ağlıyor kız dedim. Bir şey demedim oğul. Anandır alıp götürebilirsin ama bırak bence, SU AKAR ÇATLAĞINI BULUR.

Bakar mısınız Anadolu insanının güzelliğine, ne kadar anlamlı bir cümledir. Aman Allahım, ben böyle bir şey duymadım..

Şimdi sormak lazım…

Hrant Dink, Avrupa Birliği karşıtı, Amerikan karşıtı, İsrail karşıtı, Diaspora karşıtı olarak hala ırkçıların kafasındaki bir Ermeni midir?

Dink’in öldürülmesine sevinen güruh içerisindeki Irkçılar yalnız ve yalnız piyondur.

Katliama sevinen ve bu cinayetin esas faillerini Anadolu toprağında aramak boş!

Hala inanmayan varsa dediklerime,

Kaldırımda yatan “bir Ermeni’nin” delik ayakkabısından ne kadar bizden olduğunu anlayabilirler.

İlker Ekici

ilker.ekici@politikadergisi.com [2]