Yapmıyorsunuz, Yapmıyoruz, Yapmıyorlar… Da Ondan!

Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir hukuk devleti…
Hatta demokrasisi yetmiyor, ilerisi için yepyeni bir anayasa yapmak için tozu dumana katıyor. Demek ki bu ülkede kuvvetler ayrılığı sistemi yürürlükte… Yani, Meclis, Hükümet’in dayatmaları dışında özgür ve bağımsız bir biçimde çalışabiliyor. Önüne gelen yasa önerilerini, kendi iradesi içinde tartışıyor, sorguluyor ve ülke için en iyisini üretiyor, yaratıyor…

Yani, yargı organları, Hükümet’in baskı ve dayatmaları dışında, kafası dinç, vicdanı özgür, bir elinde yasa gönlündeki adalet duygusu ile kararlarını verebiliyor.
Yani Hükümet, bu ülkeyi sadece kendi iradesi ile yönetiyor; yabancı ülkelerin etki ve yönlendirmeleri dışında ve Türkiye’ye adım atmakta türlü/çeşitli sakıncaları olan ulemaların fetvalarından bağımsız bir serbestlik içinde, ama yasaların çizdiği sınırlara sadık kalarak uygar bir biçimde yönetiyor…
İcraatına bir yasa takıldığında, o yasaya uymak yerine, iki gün içinde o yasayı tedavülden düşürmüyor…

Özetle, demokratik bir cumhuriyettir ülkemiz…
Tam bağımsız, sosyal bir hukuk devletidir.
Hukuk, bağımsızdır.

Hükümetin yandaşlarının yargılandığı dosyalarda sanıklar aleyhine bir gelişme varsa, savcılar, hâkimler azledilebilmekte ve haklarında ceza davaları açılabilmektedir.
Başbakan’ın emri ile yürütülen bir Mit operasyonu sırasında suç işlendiği şüphesi ile bir savcı sorumlular hakkında soruşturma başlatmışsa, tez elden o soruşturma dosyasından el çektirilebilmektedir…
Yetmedi…
Sözünü ettiğimiz suçun soruşturulması, Başbakan’ın iki dudağının arasına sıkıştırılabilmektedir.
Başbakan emir verecektir.
Mit o emri yerine getirecek ve diyelim ki, üç beş adamı alnından vurup tahtalıköye servis edecektir…

Nedir bu işin Türk Ceza Kanunu’ndaki karşılığı?..
Tasarlayarak adam öldürme.
Cezası nedir?
Ağırlaştırılmış müebbet hapis.
Yargılanacak mıdır bu suçu işleyenler?
-Hayır!
Çünkü emri Sayın Başbakan vermiştir.
Gerçekte adalet kurumu işleyebilse, bizzat kendisi yargılanacaktır.
O zaman ne yapacaktır Sayın Başbakan?

Tümü ile etkisi altında bulunan ve verdiği her talimatı yasa olarak derhal üreten Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yeni bir talimat gönderecek ve üç gün içinde yeni bir yasa çıkartılmasını buyurarak işin içinden sıyrılacaktır…
Ve bütün bu olup/bitenler demokrasi içinde ve demokratik kurallara uygun bir biçimde gerçekleşecektir.

Ve bu ülke ulaşmış bulunduğu bu demokratik ortamı daha da geliştirmek için tüm mesaisini yeni bir anayasa yapmak için çar/çur edecektir…
İşte böyle sayın seyirciler…
Seyirci diyorum, yanlış okumadınız, çünkü böylesi bir ülkeyi, bu nitelikteki bir demokrasiyi ve çivisi çıkartılmış adalet mekanizmasını seyretmekten başka hiçbir iş yapmıyorsunuz.
Yapmıyoruz.
Yapmıyorlar, da ondan!..

Faruk HAKSAL

faruk.haksal@politikadergisi.com [2]