“Devrimin Amacını Anlamış Olanların, Onu Korumaya Her Zaman Güçleri Yetecektir”

“Devrimin amacını anlamış olanların, onu korumaya her zaman güçleri yetecektir”

Mustafa Kemal Atatürk'ün bu vecizesi sanırım bu gün herkesin yeniden hatırlaması gereken bir konudur.

Her ne kadar Mustafa Kemal düşmanları fırsatı ganimet bilip ortalıkta at koşturuyorsa da onlar ve efendileri acısını unuttukları tokadı mutlaka yeniden yiyeceklerdir.

Kendi rahatı için her şeyini satmaktan, peşkeş çekmekten çekinmeyen arap zihniyetinin Türk düşmanlığı şu dönemde yine zirve yapıyor.

Hatırlanacaktır; AKP kongresinde başbakan yeniden başkan seçilirken, onu seçen delegeleri belkide daha büyük bir coşku ile, her zaman elinde bıçakla Türkün arkasında durup ilk fırsatta bıçağı saplamak için bekleyen İngilizin paralı katilini övüyor ve alkışlıyordu.

“Türkiye seninle gurur duyuyor” diye gırtlağını yırtan delegeler ardından bu tetikçiyi, bu postal yalayıcıyı, PKK teröristlerinin hamisini, Türkiyeden toprak talebini gizlemeyen bu yalakayı avuçları patlayana kadar alkışlıyordu. Biliyorsunuz bahsettiğimiz insan müsvettesi Barzani idi.

Bu şov aslında birçok kişiyi harekete geçirmeliydi. Mesela artık muhalefet partisi olduklarına asla inanmadığımız CHP ve MHP iktidara dünyayı dar etmeliydi. Büyük kongrelerinde birçok katılımcı, ne mal olduklarını belli etmiş, tescilli Türk düşmanını Türkiyenin gururu olarak benimsediklerini deklere etmişlerdir. Bu onların da ne kadar Türk ve ne kadar ülke sevgisi sahibi oldukları nı ortaya koyan en basit ve açık delildir.

Ordu mensuplarının en ufak bir darbe teşebbüsü düşüncesini aklına getirmiş olabileceği varsayımı ile ne kadar Pkk ve destekçileri ile mücadele etmiş subay varsa tutuklayan yargıdan tık bile çıkmaması vatanseverleri acı acı gülümsetiyor.

Hadi diyelimki tespitler doğru, yargı iktidarın güdümüne girdi. Peki ey muhalefet, siz kimin güdümüne girdiniz? Kayıkçı kavgası misali bir iki demecin dışında ne yaptınız? İnsan muhalefetin bu tutumunu gördükçe yetmişli yıllarda 15 milletvekili ile işçi partisinin yaptığı muhalefeti hatırlıyor. Yazıklar olsun size verilen oylara.

Barzani'nin kim olduğunu bilmeyen sanırım yoktur. Barzani sülalesi, Osmanlıdan beri Türk topraklarına göz dikmiş bir terör örgütüdür. Yahudi Kürdü Haham Salum Barzani'nin kökünden gelen bu aşiret Türkün en büyük düşmanıdır. İngiliz uşaklığını pek seven bu aşiret Türkiye'ye rahat vermemek için her dönemde en büyük melanete imza atmıştır.

Ermeni çeteleri ile ortak olarak İngilizlerin destek ve yönlendirmesi ile ülkemizde bir çok isyan çıkartmışlar, o dönemde Türkiyenin elini zayıflatarak Musulun ülkemize katılmasının engellenmesinde büyük rol oynamışlardır. Bu konunun detaylarını öğrenmek isteyenler için hiçde gizli bir şey yoktur.

Yöredeki petrole sahip olmak isteyen İngilizlerin doğu ve güneydoğuda fitne yapmakla görevli istihbarat albayıMansuel,

5 / Aralık / 1917 de Londraya gönderdiği raporda aynen şu ifadeyi kullanıyordu. “Pantürkizme karşı ağırlık olarak Kürt milliyetçiliğini öne çıkarmak gerkir. Coğrafi durum dikkate alındığında, Türk kovanına önemli bir unsur olarak sokulabilirler”

Şimdi daha net anlaşılmıyor mu, ikidebir kürtlerin neden isyan çıkarıp ülkemizin enerjisini boşa harcattıkları?

Albay Mansuel, Kürtlere otonomi vadedilerek kullanılabileceklerini belirtiyor ve Bedirhan ile Barzani aşiretlerini kullanmanın çok kolay olduğunu söylüyordu.

İşte o Barzani aşiretininm isyanları bu günkü PKK dan hiçde farklı değildir. İlginç bir şey söyleyelim. 1932 de barzaninin saldırdığı ve 500 askerimizi kırdığı yer bu gün PKK nın defalarca saldırdığı Dağlarca'dan başka yer değildir. İkinci benzer hedefleri ise Şemdilli'dir. Yani PKK ile barzani arasında pek de bir fark yoktur.

Dün İngiliz postalı yalayan Barzanilerin oğlu Mesut, bu gün USA postalı yalayarak babasının dedesinin yolundan gitmektedir.

Ne yazıktır ki, bu Türk düşmanı bizim inşaa ederek kurmakta olduğumuz İsrail Kürdistanının başkanı olarak kabul görüyor ve hükümetimiz tarafından ağırlanıyor. Bu da içinde bir gıram Türk kanı taşıyanların içini acıtıyor.

Gidip bakınız. İktidarın desteklediği iş adamları Irakın kuzeyini inşaa ediyor, yarın bize karşı kullanacaklarına tarihin şahit olduğu karakolları kuruyor.

Ülkemiz adeta bir fetret devri yaşıyor. Artık dost ile düşmanı ayırdetmekten yoksun delegeler iktidar kongrelerini dolduruyor. Biat kültürü ile ezilmiş, milliyetini kaybetmiş bu insanlar Türkün can düşmanı nın bırakın o toplantıda ağırlanmasını birde kendilerini Türk ve Türkiye sanarak “Türkiye seninle gurur duyuyor” naraları atıyor, avuçları patlayana kadar alkışlıyor.

Ama çok fazla üzülmeye yer yoktur. Türk milleti her zaman olduğu gibi bu kendini kaybetmişler hakkında gerekli işlemi yapacaktır.

Büyük önderin dediği gibi, “Devrimin amacını anlamış olanların, onu korumaya her zaman güçleri yetecektir”

İzmir 2012

Cem Osman TAMTÜRK

cem.tamturk@politikadergisi.com [2]