Bağlantılar:
[1] https://politikadergisi.com/pd-uye/ufuk-kesici
[2] https://politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/ic-siyasa
[3] https://politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/tarih
[4] https://politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/toplumsal
Yorumlar
68 Kuşağı Gençlik Neden TİP platformunda Kalamadı?
Sayın Kesici
Yazınızda sol ve sosyalist hareketin yakın tarihimizdeki durumunu kısaca özetlemişsiniz. Yazdıklarınızın büyük bölümü zamanın gerçeklerini yansıtmasına rağmen, bence Türkiye’deki sosyalist sol hareketinin gelişimi ve öğrenci gençlik üzerindeki etkisinin gerçek nedeni pek ortaya çıkmamış.
1961 yılında kurulan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Türkiye’de parlamenter mücadele üzerinden işçi sınıfı ve aydın gençlik içinde ilerici düşüncelerin yayılmasında büyük katkısı olmuştur.
1965 seçimlerinde %3 oy alarak 15 vekil çıkaran TİP’in 1969 seçimlerinde sadece 2 vekil çıkarabilmiş olmasını, yalnızca seçim sisteminin değiştirilmesi ile açıklamak eksik kalır.
Asıl büyük mesele; 1965’den sonra ve 1969 seçimlerinden önce TİP içinde iki farklı siyasi strateji ve günümüzde büyük ölçüde sosyalist solu etnik şoven Kürt milliyetçiliğinin kuyruğuna takan “Kürt Meselesi” konuları üzerinde yürütülen yoğun tartışmalardır.
TİP’li Mihri Belli ve Yön dergisi etrafında toplanan Ahmet Say, Muzaffer Erdost, Vahap Erdoğdu ve Muvaffak Şeref vb. gibi bir grup sosyalistler Milli Demokratik Devrim (MDD) tezini savunurken, M. A. Aybar, Behice Boran, Sadun Aren gibi TİP’in yönetici kadroları ise “Sosyalist Devrim” tezinde ısrar etmişlerdir. Bu konudaki tartışmalar günümüzde halen devam etmektedir.
TİP içindeki bu tartışmaların sonucu olarak daha sonraları MDD ’cilerin TİP’ten tasfiye edilmeleri ve Yön Dergisinin kapatılmasıyla bu grup Türk Solu dergisi etrafında toplanmış ve Fikir Kulüpleri Federasyonunun kurulmasıyla da özellikle öğrenci gençlik içinde geniş tartışmalar ve eylemler düzenlemişlerdir. FKF’nin ideolojik temeli MDD’dir.
MDD tezi, özellikle Türkiye Talebeler Cemiyetinin 1969 yılında dönüştürülmesinden oluşan Türkiye Devrimci Gençlik Federasyonu(Dev-Genç) aracılığı ile yükseköğrenim gençliği içinde büyük taraftar bulmuştur. 1970 yılların başlarında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının oluşturduğu Türk Halk Kurtuluş Ordusu, Mahir Çayan ve arkadaşlarının kurduğu THKP-C, Doğu Perinçek etrafında toplanan Proleter Devrimci Aydınlık grubu ve buna benzer birçok çeşitli gençlik grupları MDD stratejini benimseyen siyasal motifli gençlik örgütleridir.
MDD aslında; Kuvayı Milliye’nin M. Kemal Atatürk öncülüğünde, Türkiye Cumhuriyeti’nin antiemperyalist kurtuluş savaşında ve sonrasında uyguladığı bir devrim stratejidir. Ancak konuyu sadece Marksist platformda soyut olarak tartışan aydın gençliğin bir bölümü; sizin de bir yazınızda belirttiğiniz gibi, Mustafa Kemal’i iyi öğrenemediği, yani meseleyi iyi özümseyemediği için, aralarına sızan bazı ajan provokatörlerin de çabalarıyla o günün siyasi koşullarına hiç uymayan öznel mücadele yöntemlerini tercih ettiler. Sonuç belli!
Bu deneyimlerden çıkarılması gereken en akılcı ders; kendi kurtuluş ve devrim tarihimizi şimdi en iyi şekilde öğrenmek, bu deneyimi evrensel devrimci fikir ve teorilerle zenginleştirmektir.
Bütün bunlara rağmen; 68 kuşağı gençliğin temel amacı olan o ruh, antiemperyalizm ekseninde tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye olarak bugün de hala yaşamaktadır!
Saygılar.