Kadınlar Giderek Köleleşiyor…

Bu gün medyada bir haber gözüme çarptı. Tabii ki teröristlerin affı ve onlarla anlaşma gündemimizin baş konusu olduğu için benim gözüme çarpan bu haber çok silik kalmıştı. Haber şu: Uyumakta olan karısını boğazını keserek öldüren adama ilgili kanuna göre ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verilir. Kanun maddesi gayet açıktır. Fiziken ve ruhen kendini savunamayacak durumda olan birinin öldürülmesinin cezası ağırlaştırılmış müebbet hapistir. Ancak Yargıtay kararı bozar ve müebbet hapse hükmeder. Mahkeme sanırım kurallara göre yeniden görülecektir. Bu yüzden isimleri burada zikretmiyorum. Düşününüz sevgili okur; Eğer öldüren kadın olsa bu indirim yapılır mıydı? Hiç sıkılmayın, biz söyleyelim. Bırakın ceza indirimini medya kadını şeytanın yeryüzü temsilcisi haline getirir, günlerce gündemden düşmezdi.

Maalesef AKP hukuku kendine göre yorumlayanları adalet üst kurumlarına yerleştirdiğinden, yani hukuk katledildiğinden beri, Kadının statüsü giderek düşüyor ve kadın her gün ikinci sınıf vatandaşlığa doğru itiliyor. Mustafa Kemal’in altın tepsi içinde sunduğu kadın erkek eşitliği artık maalesef iç boşaltılmış durumdadır. Kanunlarla bunun destekleneceği günler de yakındır.

Emperyalizm için bir ülkenin sosyal düzeni hiç önemli değildir. Önemli olan istenildiği gibi sömürülüp sömürülemediğidir. Örnek olarak Suudi Arabistan veya Katar’ı verebiliriz. Emperyalizmin bu günkü icra organı ABD neden orta doğudaki benzer ülkelere demokrasi götürüyor, bu demokrasiyi kafalarına vura vura onları öldürüyor da bu ülkelere ses çıkarmıyor dersiniz? Yoksa onlarda demokrasi var da bizim mi haberimiz yok. Oralarda kadınlar kocalarından izinsiz nefes bile alamıyorlar. Yani tam bir mal.

Şark kurnazı Ortadoğu politikacıları işin kolayını bin yıldır bulmuşlar. İstedikleri gibi yorumladıkları İslam dinini kadınları mal olarak kullanmak biçiminde dizayn etmişler ve onların sırtından ömürlerini akıllarınca keyf içinde geçiriyorlar. Yalnız burada ufak bir sorun var. Kadını cahil ve mal olarak dizayn edilmiş toplumların kalkınması, bir şeyler üretmesi mümkün değildir.  Sonuçların çok net algılanabildiği son beş yüz yıla bir bakın. Bu coğrafyadan ne kadar mucit veya bilim adamı çıkmış? Bulamadınız değimli? Ancak egemenlerin zeki erkek çocukları ABD veya başka bir emperyalist ülkede okuyarak bir şey olabilirler. Tabii onlarda eğitimleri boyunca yetiştikleri emperyalist ülke çıkarları için beyinleri yıkandığından kendi ülkelerinin sömürülme elamanı olarak görev yaparlar. Çevrenize bir bakın. Bu türleri görmeniz hiç de zor değildir. Kendileri son derece modern bir ortamda yetişmelerine rağmen eşlerini ucube kıyafetlerin içine sokarlar. Kendileri demokrasinin beşiği sayılan yerlerde yetişmiştir ama evinde kadın ikinci sınıftır, maldır. Sebep ise meşhur şark kurnazlığıdır. “Kadını ezilen toplumları yönetmek kolaydır”.

Medyadan izlediğimiz olaylar, Türkiye’de kadının giderek ikinci sınıf haline getirildiğinin göstergesidir. Dikkat ediniz; Parklarda el ele dolaşan gençlere bile tahammül giderek yok olmaktadır. Neden dediğinizde ahlaktan söz ederler. Aslında bu sözleri gençleri ahlaksızlıktan korumaya değil, kendi ahlaksızlıklarını örtmeye yöneliktir. Bilirler ki, el ele dolaşan gençler daha gençliklerinde eşitliği özümserler. Bu ise din taciri iktidarların kâbusudur.

Yinede bu din tacirlerini kutlamak gerekir. On yıldan fazladır kadını ezme politikalarını yine kadınlar eli ile yaşatmaktadırlar. Özellikle seçim dönemlerinde başları Hıristiyan rahibeleri gibi bağlanmış bir yığın kadının kendilerini ezenleri iktidara getirmek için var güçleri ile çalışıyorlar.

Ellerinde din kitapları ile kendilerini sürekli aldatan erkeklere bakalım bu kadınlar daha ne kadar hizmet edecekler. Biraz daha geçerse Suudi Arabistan’a benzeyeceğimiz kesindir.

Aslında kendini hiç düşünmeyen ve kendi için bir mücadele etmeyen kadınları düşünmek ne kadar doğru bilemem ama onlar bizim analarımız, bacılarımız, eşlerimiz, sevgililerimiz. Allah başta onlara akıl versin.

İzmir…

Cem Osman TAMTÜRK

cem.tamturk@politikadergisi.com [2]