Ana sayfa > Avrupa Yerel Yönetimlere Özerklik Şartı (2)
Avrupa Yerel Yönetimlere Özerklik Şartı (2)
İçeriği Yazan: Eren GÜRER[1] Zaman: Pzt, 22/07/2013 - 08:16
Yorumlar
Son Bir Kez Daha Uyarı!
İçeriği Yazan: Mehmet ÇAĞIRICI Zaman: Pzt, 22/07/2013 - 12:44
Sayın Eren,
Siz hâlâ inadım inat diyerek ısrarla "özerklik" konusunda ülkede egemen olan görüşün "ön yargılı" olduğunu iddia ediyorsunuz. Bakınız bu yazınızın son paragrafında aynen şöyle ifade ediyorsunuz: "Türkiye’de Kürt Sorunu üzerinden dokundukları hassasiyetlerle siyasi rant devşirmeyi kendine görev edinmiş politikacılar sebebiyle bu kavrama karşı bir önyargı olduğu ortada"
Sanki bütün mesele "özerk yerel yönetim" ile "siyasal özerklik” kavramlarının karıştırılmasından kaynaklanıyormuş gibi, konuyu basitleştirmeye ve saptırmaya çalışıyorsunuz.
Bir defa "Özerklik" nedir?
Özerklik, merkez ve yerel yönetimlerin hiyerarşik bir yapıda sorumluluk ve yönetim yetkilerinin paylaşımında, yerel veya alt birim yönetimlerinin merkeze göre daha bağımsız bir yönetim yetkilerine ve olanaklarına sahip olmasıdır.
Kısaca, Özerklik doğrudan "siyaset" kavramıyla değil, "yönetim" kavramıyla alakalıdır. Dolayısı ile kurum ve kuruluşların faaliyet alanları ise ekonomi, siyaset, askeri, kültürel alalarda sınırlı olduğu için de "özerklik" uygulanan kurum ve kuruluşun faaliyet alanına bağlı olarak ta özerklik, "siyasi özerklik" veya "ekonomik özerklik" veya "kültürel özerklik" vs. gibi farklı kategorilere ayrılabilir.
Kısaca, kavram karışıklığı ülkede değil, sizin kafanızda oluşmuş!
Bakın ülkemizde ve bölgede şu sıralar neler oluyor?
İç savaşın egemen olduğu Suriye'nin Türkiye sınırında PKK'nın uzantısı olan PYD, PKK'nin AKP ile yaptığı benim "ateş kes" dediğim, onların "Barış" olarak adlandırdığı süreçle Türkiye'den gelen teröristlerle takviye edilerek bölgesel egemenlik uğruna Suriye’deki terörist El Nusra ile çatışmalara girdiler. PKK’nın veya PYD’nin amacı, bu bölgede "Özerk Kürdistan" ilan etmek olduğunu ilan ettiler.
1991 ve 2001 Irak emperyalist İşgali ile Kuzey Irak'ta ise Barzani yönetiminde özerk Kürt bölgesi ise zaten resmen oluşmuş durumda. Daha dün, Kuzey Irak Bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Irak, Türkiye, İran ve Suriye’deki Kürt partilerine Kürt Ulusal Kongresi hazırlığı için çağrıda bulundu.
Bütün bunlar sizce ne anlama geliyor?
Ben söyleyeyim: “Birleşik bir büyük Kürdistan devletinin kuruluş hazırlıkları” anlamını taşıyor..
Irak Kürtleri ve Suriye Kürtleri Büyük Kürdistan kurma yolunda "özerklik" kazanarak ilk aşamayı tamamlamış durumdalar. Bu bağlamda Türkiye deki durum ise şöyle:
Özerklik, AKP-PKK ortaklığı ile hemen hemen fiilen Doğu ve Güneydoğu illerinde gerçekleşmiş sayılır. Hatta PKK, kendi polis güçlerini kullanıp, kimlik kontrolleri yaparak özerkliğin pratiğini yapmaya çalışıyor. Eksik olan sadece, fiilen gerçekleşen özerkliğe hukuki bir meşruiyet kazandırmak!
Bakın "Açılım” sürecinin ikinci bölümünde BDP heyeti ile Öcalan arasındaki ilk İmralı görüşme protokolünde Öcalan ne diyor?
"Federasyon veya özerklik talebimiz yok...bunun yerine "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın kaldırılması talep edilmelidir."
Şimdi size soruyorum: Bütün bu büyük tabloyu göz önünde tutarak sizin iki bölümde yayınladığınız bu makalelerin ana işlevi ne anlama geliyor?
Bu sorunun yanıtını yine ben vereyim: Siz, “Politikadergisi” portalını, ülkemizi bölecek bu sürecin meşrulaştırılmasına katkıda bulunmak için bir tartışma platformu olarak kullanıyorsunuz!
Bana istediğiniz yanıtı yazabilirsiniz. Benim size yazdığım bu son yorumdur!
Yorumlar
Son Bir Kez Daha Uyarı!
Sayın Eren,
Siz hâlâ inadım inat diyerek ısrarla "özerklik" konusunda ülkede egemen olan görüşün "ön yargılı" olduğunu iddia ediyorsunuz. Bakınız bu yazınızın son paragrafında aynen şöyle ifade ediyorsunuz: "Türkiye’de Kürt Sorunu üzerinden dokundukları hassasiyetlerle siyasi rant devşirmeyi kendine görev edinmiş politikacılar sebebiyle bu kavrama karşı bir önyargı olduğu ortada"
Sanki bütün mesele "özerk yerel yönetim" ile "siyasal özerklik” kavramlarının karıştırılmasından kaynaklanıyormuş gibi, konuyu basitleştirmeye ve saptırmaya çalışıyorsunuz.
Bir defa "Özerklik" nedir?
Özerklik, merkez ve yerel yönetimlerin hiyerarşik bir yapıda sorumluluk ve yönetim yetkilerinin paylaşımında, yerel veya alt birim yönetimlerinin merkeze göre daha bağımsız bir yönetim yetkilerine ve olanaklarına sahip olmasıdır.
Kısaca, Özerklik doğrudan "siyaset" kavramıyla değil, "yönetim" kavramıyla alakalıdır. Dolayısı ile kurum ve kuruluşların faaliyet alanları ise ekonomi, siyaset, askeri, kültürel alalarda sınırlı olduğu için de "özerklik" uygulanan kurum ve kuruluşun faaliyet alanına bağlı olarak ta özerklik, "siyasi özerklik" veya "ekonomik özerklik" veya "kültürel özerklik" vs. gibi farklı kategorilere ayrılabilir.
Kısaca, kavram karışıklığı ülkede değil, sizin kafanızda oluşmuş!
Bakın ülkemizde ve bölgede şu sıralar neler oluyor?
İç savaşın egemen olduğu Suriye'nin Türkiye sınırında PKK'nın uzantısı olan PYD, PKK'nin AKP ile yaptığı benim "ateş kes" dediğim, onların "Barış" olarak adlandırdığı süreçle Türkiye'den gelen teröristlerle takviye edilerek bölgesel egemenlik uğruna Suriye’deki terörist El Nusra ile çatışmalara girdiler. PKK’nın veya PYD’nin amacı, bu bölgede "Özerk Kürdistan" ilan etmek olduğunu ilan ettiler.
1991 ve 2001 Irak emperyalist İşgali ile Kuzey Irak'ta ise Barzani yönetiminde özerk Kürt bölgesi ise zaten resmen oluşmuş durumda. Daha dün, Kuzey Irak Bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Irak, Türkiye, İran ve Suriye’deki Kürt partilerine Kürt Ulusal Kongresi hazırlığı için çağrıda bulundu.
Bütün bunlar sizce ne anlama geliyor?
Ben söyleyeyim: “Birleşik bir büyük Kürdistan devletinin kuruluş hazırlıkları” anlamını taşıyor..
Irak Kürtleri ve Suriye Kürtleri Büyük Kürdistan kurma yolunda "özerklik" kazanarak ilk aşamayı tamamlamış durumdalar. Bu bağlamda Türkiye deki durum ise şöyle:
Özerklik, AKP-PKK ortaklığı ile hemen hemen fiilen Doğu ve Güneydoğu illerinde gerçekleşmiş sayılır. Hatta PKK, kendi polis güçlerini kullanıp, kimlik kontrolleri yaparak özerkliğin pratiğini yapmaya çalışıyor. Eksik olan sadece, fiilen gerçekleşen özerkliğe hukuki bir meşruiyet kazandırmak!
Bakın "Açılım” sürecinin ikinci bölümünde BDP heyeti ile Öcalan arasındaki ilk İmralı görüşme protokolünde Öcalan ne diyor?
"Federasyon veya özerklik talebimiz yok...bunun yerine "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın kaldırılması talep edilmelidir."
Şimdi size soruyorum: Bütün bu büyük tabloyu göz önünde tutarak sizin iki bölümde yayınladığınız bu makalelerin ana işlevi ne anlama geliyor?
Bu sorunun yanıtını yine ben vereyim: Siz, “Politikadergisi” portalını, ülkemizi bölecek bu sürecin meşrulaştırılmasına katkıda bulunmak için bir tartışma platformu olarak kullanıyorsunuz!
Bana istediğiniz yanıtı yazabilirsiniz. Benim size yazdığım bu son yorumdur!
Saygılar.