Yazınızı okumaya başladığımda bir yerlerden tanıdık geldi. Numaralandırmış olduğunuz cümleleriniz bitip te diğer cümlelere geçince olayın gerçek yüzü anlaşılıyor. Numaralandırılmış cümlelerle diğer yazılanlar arasında bariz bir ebedi farklar olduğunu anlamak için çok da uğraşmaya gerek yok.
Arkadaşımız Kemal KILIÇDAĞOĞLU NUN Melih GÖKÇEK e yönelttiği suçlamaları internetten kopyala yapıştır yapmış. Ondan sonra da sanki bunları kendi araştırmış yazmış gibi veryansın eylemiş bize.
Beni Melih Bey in avukatlığını yapmakla suçlamış. Halbuki kendisi ülkemizde işledikleri suçları klasörlere sığmayan bir örgütlenminin AVUKATIYIM diyen başkana ve yamyamları milyonlarla doyurmakla meşgul olan (siz bence bu paraların nereden geldiğini araştırın) belediye başkanına sahip olan bir partinin milletekili olan şahsın ortaya attığı suçlamaları almış sanki mahkeme kararı gibi savunmaya geçmiş. Aslın da beyzademiz bizi avukatlıkla suçlarken kendisi hem savcı gibi suç duyurusu yapmış diğer taraftanda hakimlik tarafına geçip işi bir güzel karara bağlamış.
Arkadaş belediye başkanını bir bakıma şerefsizlikle suçlamış. Ben Melih Bey hiç yanlış yapmamıştır her ne yaptıysa dört dörtlüktür demiyorum. Ancak ben bir fatura dahi gösterilmeden bilmem kaç kuruş lira halkı dolandırmıştır diye suçlanan bir insana şerefsizdir demeyide sizin seviyinize bırakıyorum.
Dikkat ediniz savunduğunuz şahıs hakkında pkk ya yardım yataklıkdan suçlama var ancak sayın vekilin bu konu hakkında hiç bir açıklaması yok. Siz asıl bu olayın şerefsizlik mi değilmi onu araştırın. Siz bence Çankaya belediyesinin dağıttıkları milyonların nerden geldiğinin hesabını sorun. Sorarmısınız hiç adam dediya o telefon daki ses benim değildi başkasının dı daha ne sorucaz garanti öylediri dimi:)
Beni yüzleşmeyi izlememekle suçlamışsınız bu yalandır ancak EPDK nın açıklamasına da bakmadım. ancak şuna inanıyorum ki sizde bakmadınız eğer baksaydınız siz KILIÇDAROĞLU nun suçlamalarının yanında o kararları da kopyala yapıştır yapardınız.
Ankara halkının kazıklandığını görüyor demişsiniz buna en güzel cevabı Ankara halkı seçimlerde size gösterecektir.
Hatayı gizlemenin erdem olduğunu hakkı gizelemeninde doğru olmadığı gayet doğrudur. Ancak yalan yanlış suçlamalarla bir insanı aşırı derecede hatta hakarete varan seviyede suçlamak hak değil seviyesizliktir.
Dedim ya hiç belge göstermeden yalan yanlış suçluyorsunuz aynı zamanda belediyenin kendi cebini doldurduğunu iddia ediyorsunuz. Siz Ankaranın 10 yıl önce çöplük olan yerleri, düzensiz yerleşimi, daha önce köy halindeki yolu bile olmayan yerleri bi gidip görmenizi tavsiye ederim. Bu adamlar su yok veya sular kirli içmeyin deyip geri çekilenler gibi olmadı gitti suyu buldu boru hattıyla getirdi. Siz gerçi bununla ilgilenmessiniz siz gidin boru hattını getiren şirketin akıbetini, başkana yakınlığını incelyin ve yoksa da bir şekilde kurun
Yorum diye saçmalıkları yazmayın demişsiniz. Bu sitenin hafiyesi sizmisiniz? Sizin ne haddinize dir benim ne yazıp ne yazmıycamı sorgulamak. Sizin gibilerin klasik anlayışı: benim gibi düşünmeyen,konuşmayan,yaşanmayan yazmayan.... düşünmesin,konuşmasın,gitsin başka bir yerde yaşasın...
Bir de Erdinç Bey dine de dayandırıyor işi dayandırmasa şaşarım zaten. Bana diyor ki ayet te varmı sünnet te varmı? Siz eğer ayet ve sünnet le işleri yürütmek istiyorsanız bu sizin hiç de yararınıza olmayacaktır. Dikkat ediniz savunduğunuz miletvekilinin partisi kızların dini inancı yüzünden taktıkları ve aytte de sabit olan başartüsüyle üniversiteye girmelerini engellemiştir. (Başka niyetle de takan var olabilir fakat kütlerden pkk ya katılım var diye bütün kürtler teröristdir diyemiycemize göre bu kızlarada hepsi aynıdır diyemeyiz)
Hee siz şayet Ayet ve sünnet le yönetilmek istiyorsanız bu TC de malesef mümkün olmaz sizin İran veya Afganiztan a doğru gitmeniz gerekecek.
En son yazdığınız cümle tam şahsınıza münhasır olmuş. Evet bilmiyorsanız susun boşuna kopyala yapıştır yapıp ta kendinize güldürmeyin.
Yorumlar
Erdinç Bey e cevap vermek gerek.......
Yazınızı okumaya başladığımda bir yerlerden tanıdık geldi. Numaralandırmış olduğunuz cümleleriniz bitip te diğer cümlelere geçince olayın gerçek yüzü anlaşılıyor. Numaralandırılmış cümlelerle diğer yazılanlar arasında bariz bir ebedi farklar olduğunu anlamak için çok da uğraşmaya gerek yok.
Arkadaşımız Kemal KILIÇDAĞOĞLU NUN Melih GÖKÇEK e yönelttiği suçlamaları internetten kopyala yapıştır yapmış. Ondan sonra da sanki bunları kendi araştırmış yazmış gibi veryansın eylemiş bize.
Beni Melih Bey in avukatlığını yapmakla suçlamış. Halbuki kendisi ülkemizde işledikleri suçları klasörlere sığmayan bir örgütlenminin AVUKATIYIM diyen başkana ve yamyamları milyonlarla doyurmakla meşgul olan (siz bence bu paraların nereden geldiğini araştırın) belediye başkanına sahip olan bir partinin milletekili olan şahsın ortaya attığı suçlamaları almış sanki mahkeme kararı gibi savunmaya geçmiş. Aslın da beyzademiz bizi avukatlıkla suçlarken kendisi hem savcı gibi suç duyurusu yapmış diğer taraftanda hakimlik tarafına geçip işi bir güzel karara bağlamış.
Arkadaş belediye başkanını bir bakıma şerefsizlikle suçlamış. Ben Melih Bey hiç yanlış yapmamıştır her ne yaptıysa dört dörtlüktür demiyorum. Ancak ben bir fatura dahi gösterilmeden bilmem kaç kuruş lira halkı dolandırmıştır diye suçlanan bir insana şerefsizdir demeyide sizin seviyinize bırakıyorum.
Dikkat ediniz savunduğunuz şahıs hakkında pkk ya yardım yataklıkdan suçlama var ancak sayın vekilin bu konu hakkında hiç bir açıklaması yok. Siz asıl bu olayın şerefsizlik mi değilmi onu araştırın. Siz bence Çankaya belediyesinin dağıttıkları milyonların nerden geldiğinin hesabını sorun. Sorarmısınız hiç adam dediya o telefon daki ses benim değildi başkasının dı daha ne sorucaz garanti öylediri dimi:)
Beni yüzleşmeyi izlememekle suçlamışsınız bu yalandır ancak EPDK nın açıklamasına da bakmadım. ancak şuna inanıyorum ki sizde bakmadınız eğer baksaydınız siz KILIÇDAROĞLU nun suçlamalarının yanında o kararları da kopyala yapıştır yapardınız.
Ankara halkının kazıklandığını görüyor demişsiniz buna en güzel cevabı Ankara halkı seçimlerde size gösterecektir.
Hatayı gizlemenin erdem olduğunu hakkı gizelemeninde doğru olmadığı gayet doğrudur. Ancak yalan yanlış suçlamalarla bir insanı aşırı derecede hatta hakarete varan seviyede suçlamak hak değil seviyesizliktir.
Dedim ya hiç belge göstermeden yalan yanlış suçluyorsunuz aynı zamanda belediyenin kendi cebini doldurduğunu iddia ediyorsunuz. Siz Ankaranın 10 yıl önce çöplük olan yerleri, düzensiz yerleşimi, daha önce köy halindeki yolu bile olmayan yerleri bi gidip görmenizi tavsiye ederim. Bu adamlar su yok veya sular kirli içmeyin deyip geri çekilenler gibi olmadı gitti suyu buldu boru hattıyla getirdi. Siz gerçi bununla ilgilenmessiniz siz gidin boru hattını getiren şirketin akıbetini, başkana yakınlığını incelyin ve yoksa da bir şekilde kurun
Yorum diye saçmalıkları yazmayın demişsiniz. Bu sitenin hafiyesi sizmisiniz? Sizin ne haddinize dir benim ne yazıp ne yazmıycamı sorgulamak. Sizin gibilerin klasik anlayışı: benim gibi düşünmeyen,konuşmayan,yaşanmayan yazmayan.... düşünmesin,konuşmasın,gitsin başka bir yerde yaşasın...
Bir de Erdinç Bey dine de dayandırıyor işi dayandırmasa şaşarım zaten. Bana diyor ki ayet te varmı sünnet te varmı? Siz eğer ayet ve sünnet le işleri yürütmek istiyorsanız bu sizin hiç de yararınıza olmayacaktır. Dikkat ediniz savunduğunuz miletvekilinin partisi kızların dini inancı yüzünden taktıkları ve aytte de sabit olan başartüsüyle üniversiteye girmelerini engellemiştir. (Başka niyetle de takan var olabilir fakat kütlerden pkk ya katılım var diye bütün kürtler teröristdir diyemiycemize göre bu kızlarada hepsi aynıdır diyemeyiz)
Hee siz şayet Ayet ve sünnet le yönetilmek istiyorsanız bu TC de malesef mümkün olmaz sizin İran veya Afganiztan a doğru gitmeniz gerekecek.
En son yazdığınız cümle tam şahsınıza münhasır olmuş. Evet bilmiyorsanız susun boşuna kopyala yapıştır yapıp ta kendinize güldürmeyin.