Halk Seçimini Yaptı: Ayrışmaya ve Ayrımcılığa Devam...

Türkiye, sancılı bir seçim atmosferini geride bıraktı.

Seçim öncesi tertiplenen mitinglerde, genel başkanlar tabanlarına genelde “ötekisi” üzerinden mesajlar verdi…

Kesin olmayan sonuçlara göre…

AK Parti, %45 oy oranıyla bu seçimden de zaferle çıkmıştır, diyebiliriz.

AK Parti’nin siyasal performansında gözle görünür bir değişme yaşanmadı da diyebiliriz…

30 Mart yerel seçimi, siyasal tarihimiz içinde daha çok gündemde tutulacak ve tartışılacaktır.

Aynı 17 Aralık soruşturması gibi…

*

Tamam, seçimler geride kaldı da, bundan sonra ülkemizin siyasal ve toplumsal iklimi nasıl olacak?

Toplumsal olarak gergin bir havada seçimlere geldik, esasında seçimler öncesi sosyo-politik ortam birazda bilinçli olarak sertleştirildi.

Bu seçim de gösterdi ki, ülkemizdeki kutuplaşma devam edecek. Tabii ki, bu kutuplaşmanın devamında siyasal partilerin de etkisi var.

Bu arada, 30 Mart yerel seçimi, partilerin yetkili kurullarınca enine boyuna değerlendirilecek…

*

Seçimden sonra birçok soru da bu arada cevaplanmayı beklemekte…

Başbakan Erdoğan, sert siyasal üslûbunu devam ettirecek mi?

Ülkemizdeki saflaşma, eğer devam ederse, ülkemizin toplumsal hâli nereye varacaktır?

Yine, bu seçimde elde edilen %45 nasıl okunmalı ve yorumlanmalı?

17 Aralık soruşturmasının kamuoyuna yansımasıyla birlikte ifşa edilen ses ve video kayıtları, ülkemizde iktidarın da müdahil olduğu bir yolsuzluk, rüşvet ve nüfuz ticaretinin ayyuka çıkmasına neden oldu.

Göründüğü kadarıyla da, tüm bu yolsuzluk ve rüşvet içerikli siyasal propaganda, AK Parti seçmen tabanında olumsuz bir etkiye neden olmamış…

Ben, şahsen çok daha farklı bir tablo beklemekte idim…

*

Şurası bir gerçek, AK Parti, seçime diğer partilere göre daha avantajlı bir ortamda girdi…

Her şeyden önce bastırılmış ve sindirilmiş bir medya yapısı, gazete ve televizyonların çoğunluğunun iktidar partisini desteklemiş olması, AK Parti’nin geniş kitleler üzerindeki algı yaratımında ve yönetiminde başarılı olmasına vesile oldu.

Bu seçim de göstermekte ki…

Adalet ve Kalkınma Partisi, seçmen tabanında iyiden iyiye bir “Kemikleşmeye” gitmekte.

Belli bir oranda seçmen teveccühüne mazhar olabilmiş…

*

Öte yandan, seçim sürecinde, birçok yerden seçime şaibe karıştığına yönelik haberler geldi…

Haber ajanslarının sunduğu veriler birbirleriyle uyuşmadı…

*

Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum…

Yandaş basında, seçimden öncede seçimden sonrada CHP’si, çok fazlaca yorumlandı ve eleştirildi…

Cumhuriyet Halk Partisi’nin halktan uzak ve kopuk olduğu, seçkinci bir anlayışı yapısında barındırdığı, “Beyaz Türklerin” partisi olduğu, sosyolojik olarak değişen Türkiye’yi anlayamadığı ileri sürüldü.

Yandaş basına göre, Cumhuriyet halk Parti’si seçimden yenilgiyle çıktı; ve değişen Türkiye ile “Esmer Türklerden” yeterince destek göremedi…

Yine, bir bakıma halkın %45 dolaylarında bir kısmının AK Parti’ye olur vermesi, seçim aşamasına kadar devam ettirilen yolsuzluk ve rüşvet söyleminin seçmen tarafından dikkate alınmadığına ve inanılmadığına yoruldu…

Pekâlâ, CHP’si, seçim performansından ötürü eleştirilebilinir… Seçim haritasına bakıldığında, Cumhuriyet Halk Partisi’nin klasik olagelmiş ve beklendiği gibi kıyı kesimlerinden teveccüh gördüğü de söylenebilir.

Bu durum, iktidar partisinin devlet gücünü elinde tuttuğunu ve bundan ötürü avantajlı bir seçim süreci geçirdiği gerçeğini değiştirir mi?

*

Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın balkon konuşmasını, belki dinlemişsinizdir…

Buradan da algılanabileceği gibi, ülkemizdeki sert siyasal iklimin devam edeceğini ileri sürebiliriz. Kutuplaşma ve saflaşma, sanırım diğer seçimlere kadar devam edecek ve ülkemiz o meşhur siyasal istikrardan uzaklaşacaktır, diye düşünmekteyim.

Siyasetçilerin kullandığı politik dil, bu süreçte toplumumuza kin ve nefret tohumları salmaktan başka hiçbir işe yaramamakta.

Şu son üç aydır yaşananlara baktığımızda… Kimlerin “Beyaz Türkleştiğini”, kimlerin “Esmer Türkleştirildiğini”, anlayabiliriz…

Nihayetinde bir seçimi daha geride bıraktık…

Seçim sonuçlarının ülkemiz adına hayırlara vesile olmasını temenni ederim…
 

Erhan SALMAN

erhan.salman@politikadergisi.com