Kemalizm kimsenin tekelinde değildir,hele toplumdan yüzde bir bile oy alamayan işçi partisinin tekelinde hiç olamaz.Perinçek 80 öncesinde Türkiyeyi kıbrısta işgalci,doğuda bir kürt devletininin kurulmasını savunan bir sosyalist anlayıştan gelmiştir.Maocu bozkurtların Kemalist devrimleri sahiplenmeleri salt konjoktürel(geçici)bir davranış olsa gerekir.68 geleneğinden gelen sosyalist devrimciler her zaman Kemalizme saygılı ve ondan esinlenen bir siyasi tavır içinde olmuşlardır. Başta D.Gezmiş,M.Çayan olmak üzere Kemalizm onların tanımıyla anti emperyalist milli kurtuluşçu bir bağimsızlık ideolojisidir.Tüm ideolojilerin olduğu gibi kemalizmin de bir sınıfsal tabanı vardır.O da küçük burjuva sınıfının öncülüğünde yapılan burjuva demokratik devrim olmasıdır.Biz devrimciler kemalizme bu açıdan bakmak zorundayız.68 geleneğinde kemalizmi burjuva diktatörlüğü olarak algılayan i.kaypakkayacılar(partizancılar)ve onların devamcıları olsa da bunlar, son çizümlemede emperyalizme hizmet eden sahte solcu ve devrimci olmaktan kendilerini kurtaramamışlardır.Bu kesim ermeni soykırımını kabul etmekte,Türkiyeyi kıbrısta işgalci olarak görmekte ve kürt devletini savunmakta bir çekince görmezler. Sosyalist solda 70li yıllarda m.belli ve arkadaşları tarafından ortaya atılan milli demokratik devrim tezi de büyük ölçüde kemalizmden esinlenen bir sosyalist model arayışıdır.Sırası gelmişken m.aybar,h.kıvılcımlı gibi sosyalist solun öncü isimleri,Kemalizmin alt yapıda Türkiyenin ortaçağ sınıf ilişkilerini kapitalizme doğru dönüştürülmesinde, üst yapıda ise aydınlanma devrimini ümmetten millet aşamasına evrilen topluma yayarak,batıdaki rönesans ve reform hareketlerinin benzeri bir kültür devrimini gerçekleştirdiği konusunda hemfikir olmuşlardır.Ancak gerek aybar gerek kıvılcımlı Atatürkün 30lı yıllardan itibaren hele izmir iktisat kongresinden itibaren ülkeye kapitalizmin yasa ve kurallarını getirdiği konusunda da ortak anlayışta olduklarını görürüz. 80den sonraki sosyalist sola sızan kürtçü sahte sol,Türk sosyalist solunu emperyalizmin böl parçala yönet anlayışında somutlanan bir perspektife hapsetmiştir.Günümüzde pkk-bdp çizgisinde oluşan bu sosyalist sol ve devrimci mücadele yüzünden pek çok yurtsever devrimci sosyalist partilere destek vermekten kaçınmak zorunda kalmış,chp ya da add içinde devrimci mücadele vermeye itilmiştir.Bu tablo da kendi içinde kavgalı bir sosyalist hareket tablosudur.Chp zaten Atatürkün vefatından sonra kemalizmden giderek uzaklaşarak bugün artık ne laiklik ne ulus devlet üniter yapı konusunda gerekli duyarlılığa sahip değildir.Mhp sahte milliyetçi olduğundan ve Türk islam sentezi gibi bilimsellikten uzak kavramlarla laiklik reddiyesi yaparak, o da akpnin cankurtaranı görevine soyunmuş,cumhurbaşkanı gülü seçtirerek,chp ile bir seçim ittifakı yapmaktan kaçınarak,gerçek yüzünü ortaya koymuştur.30 Mart yerel seçimleri, göstermiştir ki,akpnin dinci faşizan iktidarından kurtulmak için Türkiyedeki akp dışındaki siyasal partilerin demokratik bir halk cephesi inşa etmesi bir zorunluluktur.Bu cephenin chp mhp ve bu cepheye katılacak diğer parlemento dışı partilerdenden oluşması önemli bir ihtiyaçtır.Aksi takdirde akp den kurtulmak hayaldir.İtalyada 32 parti bir araya gelerek zeytin dalı koalisyonu oluşturmuş ve berlusconiyi yerinden etmiştir,bizde niye olmasın?
Yorumlar
Kemalizme Bakış
Kemalizm kimsenin tekelinde değildir,hele toplumdan yüzde bir bile oy alamayan işçi partisinin tekelinde hiç olamaz.Perinçek 80 öncesinde Türkiyeyi kıbrısta işgalci,doğuda bir kürt devletininin kurulmasını savunan bir sosyalist anlayıştan gelmiştir.Maocu bozkurtların Kemalist devrimleri sahiplenmeleri salt konjoktürel(geçici)bir davranış olsa gerekir.68 geleneğinden gelen sosyalist devrimciler her zaman Kemalizme saygılı ve ondan esinlenen bir siyasi tavır içinde olmuşlardır. Başta D.Gezmiş,M.Çayan olmak üzere Kemalizm onların tanımıyla anti emperyalist milli kurtuluşçu bir bağimsızlık ideolojisidir.Tüm ideolojilerin olduğu gibi kemalizmin de bir sınıfsal tabanı vardır.O da küçük burjuva sınıfının öncülüğünde yapılan burjuva demokratik devrim olmasıdır.Biz devrimciler kemalizme bu açıdan bakmak zorundayız.68 geleneğinde kemalizmi burjuva diktatörlüğü olarak algılayan i.kaypakkayacılar(partizancılar)ve onların devamcıları olsa da bunlar, son çizümlemede emperyalizme hizmet eden sahte solcu ve devrimci olmaktan kendilerini kurtaramamışlardır.Bu kesim ermeni soykırımını kabul etmekte,Türkiyeyi kıbrısta işgalci olarak görmekte ve kürt devletini savunmakta bir çekince görmezler. Sosyalist solda 70li yıllarda m.belli ve arkadaşları tarafından ortaya atılan milli demokratik devrim tezi de büyük ölçüde kemalizmden esinlenen bir sosyalist model arayışıdır.Sırası gelmişken m.aybar,h.kıvılcımlı gibi sosyalist solun öncü isimleri,Kemalizmin alt yapıda Türkiyenin ortaçağ sınıf ilişkilerini kapitalizme doğru dönüştürülmesinde, üst yapıda ise aydınlanma devrimini ümmetten millet aşamasına evrilen topluma yayarak,batıdaki rönesans ve reform hareketlerinin benzeri bir kültür devrimini gerçekleştirdiği konusunda hemfikir olmuşlardır.Ancak gerek aybar gerek kıvılcımlı Atatürkün 30lı yıllardan itibaren hele izmir iktisat kongresinden itibaren ülkeye kapitalizmin yasa ve kurallarını getirdiği konusunda da ortak anlayışta olduklarını görürüz. 80den sonraki sosyalist sola sızan kürtçü sahte sol,Türk sosyalist solunu emperyalizmin böl parçala yönet anlayışında somutlanan bir perspektife hapsetmiştir.Günümüzde pkk-bdp çizgisinde oluşan bu sosyalist sol ve devrimci mücadele yüzünden pek çok yurtsever devrimci sosyalist partilere destek vermekten kaçınmak zorunda kalmış,chp ya da add içinde devrimci mücadele vermeye itilmiştir.Bu tablo da kendi içinde kavgalı bir sosyalist hareket tablosudur.Chp zaten Atatürkün vefatından sonra kemalizmden giderek uzaklaşarak bugün artık ne laiklik ne ulus devlet üniter yapı konusunda gerekli duyarlılığa sahip değildir.Mhp sahte milliyetçi olduğundan ve Türk islam sentezi gibi bilimsellikten uzak kavramlarla laiklik reddiyesi yaparak, o da akpnin cankurtaranı görevine soyunmuş,cumhurbaşkanı gülü seçtirerek,chp ile bir seçim ittifakı yapmaktan kaçınarak,gerçek yüzünü ortaya koymuştur.30 Mart yerel seçimleri, göstermiştir ki,akpnin dinci faşizan iktidarından kurtulmak için Türkiyedeki akp dışındaki siyasal partilerin demokratik bir halk cephesi inşa etmesi bir zorunluluktur.Bu cephenin chp mhp ve bu cepheye katılacak diğer parlemento dışı partilerdenden oluşması önemli bir ihtiyaçtır.Aksi takdirde akp den kurtulmak hayaldir.İtalyada 32 parti bir araya gelerek zeytin dalı koalisyonu oluşturmuş ve berlusconiyi yerinden etmiştir,bizde niye olmasın?