Politika Dergisi - (İrfan Şahinbaş Sahnesi) - Ali Hakan Beşen Mülakatı

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
PD Roportaj Ekibi: 
Fikretcan UYAR

Soğuk bir Salı sabahına Berkin’imizin ölüm haberiyle uyandım. Hep bir umutla gözünü açmasını beklediğimiz güzel kardeşimizi kaybetmiştik.16 kiloya düşen bedeni daha fazla dayanamamıştı.Tüyler ürperten,içimde derin sancılar oluşturan bir haberdi.İrfan Şahinbaş’a gitmek istemedim başta,ruh gibiydim.Fakat sonra onun o küçük bedeniyle nasıl direndiğini,bize nasıl bir direnç ruhu aşıladığını hatırlattım kendime.Ne olursa olsun,nerede olursa olsun haksızlıklara karşı direnmeliydik.

İrfan Şahinbaş Sahnesi’nde de bir haksızlık oluyordu.Ağaçlar inşaat şirketinin talimatıyla yerle bir ediliyor,orada yaşayan canlılar katlediliyordu.İrfan Şahinbaş’a ulaştığımda havada polis helikopterlerinin o sinir bozucu sesini işitiyordum.Kızılay’a gitmek isteyen ODTÜ öğrencilerine saldırıyorlardı.O gerginlikte oraya ulaştığımda kapıda güvenlik görevlerinin nazik tavrı yumuşattı biraz beni.Çok yardımcı oldular,birkaç prosedürden sonra da yıkımın yaşandığı alana ulaştım.

Orada değerli tiyatro sanatçısı Ali Hakan Beşen’le yıkım sürecini konuştuk.

 

Fikretcan UYAR:Öncelikle bu süreci anlatır mısınız?Nasıl başladı?
 

Ali Hakan BEŞEN:Burası Milli Emlak’a bağlı,yani sonuçta devletin ve hazineye ait.Devlet Tiyatrosu da yıllardır kullanıyordu burayı.Şimdi devletin, devletin malını satın alması gibi bir durum söz konusu olamaz.Farklı şeyler var.2005’te bu alan bir inşaat şirketine satılıyor.2006 veya 2007'de de bir parselizasyon çalışması yapılıyor.Teknik terimler bunlar, açıkçası pek de bilmiyorum.Burası yan tarafa geçiyor ve bunun bilgisini Devlet Tiyatroları'na vermiyorlar ve firma da bize buraya inşaat yapacağız diye protesto çekiyor.Boşaltın diyor firma.Mahkemeler yapılıyor.Bununla ilgili yürütmeyi durdurma kararı çıkıyor fakat bu arada firma kendi inşaatını başlatıyor burada.İşte ara ara gelip geceleri ağaçları yıkıyorlar.Buradaki personel çok şey yaşadı 3-4 aydır.En sonunda havalar soğumadan, yağmur başlamadan Cumartesi gecesi çok ciddi bir saldırı yaptılar.Zaten güvenlik kamerası kayıtlarında ve medyada da var bu görüntüler.

 

F.U.:Bu yerin sizin için önemi nedir peki?

 

A.H.B.:Burası prova öncesi ve prova sonrası dinlendiğimiz,çayımızı içtiğimiz,ezber yaptığımız bir yer.Burası yazları Devlet Tiyatroları'nın sanat kampüsüdür.Burada dekorlarımız, kostümlerimiz imal edilir ve bütün merkezlere buradan dağıtılır.Bir nevi Devlet Tiyatroları'nın kalbi aslında.Burası 13-14 oyunun aynı anda provaya girdiği bir kampüs.Burada hali hazırda 2 tane sahnemiz var.Stüdyo Sahne ve İrfan Şahinbaş Sahnesi. Hatta şurada gördüğün kamelyada ben ezberlerimi yapıyordum ve sonra provama gidiyordum.Çocuklarımı getiriyordum hafta sonu.Burası evim gibi çocuklarımı huzurla getirdiğim bir yer.Ankara’da nefes alınabilecek nadir yerlerden birisi burası.Hadi her şeyi geçtim, ağaçları neden kesiyorsunuz? Buradaki hayvanları neden öldürüyorsunuz? Bunları bir daha yerine getiremezsin.Burası belki de katrilyonluk bir iş yeri olacak, ağaç kesmenin cezası 120 lira. Onlar için çerez parası, onu da öderler.

 

F.U.: Bundan sonra nasıl bir yol izleyeceksiniz?

 

A.H.B.:Yasal olarak her türlü hakkımızı arayacağız direneceğiz.Asla da provokasyona gelmiyoruz.En doğal hakkımız olan yaşam hakkımızı savunuyoruz.Mesela siz gitseniz birinin evine deseniz ki burası benim evim. Bu da aynı durum işte. Olacak şey mi?Yeri geldi mi kiracıyı çıkaramıyorsun evden,çıkaramadığın için de evi kiracıyla birlikte yıkıyor musun? Bunlar hoş değil.

 

F.U.:Oyunlara bu konuyla ilgili güncel eklemeler yapmayı düşünüyor musunuz?

 

A.H.B.:Hayır. O başka,bu başka. Biz sahnede işimizi yapıyoruz. Sanatın, tiyatronun en iyi eserlerini vermekle yükümlüyüz.

 

F.U.: İnsanlara size destek vermeleri yönünde iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?

 

A.H.B.:Zaten herkes geliyor.12 bölgemiz var, oradan hemen hemen herkes geliyor.İstanbul’dan, Eskişehir’den, şehir tiyatrolarından geliyorlar.İzmit’ten geliyorlar.Bir çok üniversite öğrencisi geliyor.Seyircilerimiz geliyor.Kitle örgütleri ne yapabiliriz diye geliyorlar.Biz sadece buraya dokunmayın diyoruz.Bundan başka da bir amacımız yok.

 

F.U.:Çok teşekkür ederiz,mücadelenizde hep yanınızda olacağız.

 

A.H.B.:Biz teşekkür ederiz.

 

Bu röportaj benim çocukluğumdan beri  hayalini kurduğum bir olaydı.Hep yaşanan bir haksızlığı haberleştirmek isterdim ve bu röportaj, bu konudaki ilk deneyimimdi.

 

Nice hayalleriyle çocukluklarından vurulan Berkin’e,Ceylan’a,Uğur’a ve genç yaşta öldürülen tüm kardeşlerime.

 

Fikretcan UYAR

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.