Politika Dergisi - Volkan Arslan Mülakatı

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
PD Roportaj Ekibi: 
Aylin SAPAZ

VolkanArslan.jpgDünyada bir ilke imza atan Felah'ın yazarı...

Bu ayki röportajımızı yayınladığı tarihi ve aksiyon içerikli kitabıyla son yıllarda büyük başarıya ulaşan genç ve idealist yazar Volkan Arslan’la yaptık.

A.Sapaz.: Kısaca kendinizden bizlere bahseder misiniz?
V.Arslan
: 24 yaşındayım, Ankara’da yaşıyorum. 17 yaşından beri yazmakla ilgileniyorum. Yazmak, benim için yaşama tarzı, hayat biçimi denebilir.

A.Sapaz:Yazmaya nasıl başladınız?
V.Arslan.:
Yazmaya başladığımda 17 yaşındaydım.. İnsanların hayatlarında bazen anlık değişimler olur; bende olan da buydu. Bir gün okuduğum lisede verilen bir konferansa katıldım. Bu konferansa, okuldan daha önce mezun olmuş, güzel yerlere gelmiş başarılı insanlar konuşmalar yapıyordu. Orada bir yayınevi editörünün konuşmasını dinledim. Kitap okumanın güzelliğinden bahsediyordu ve önüne gelen yüzlerce dosyadan. Yüzlerce insanın yazdıklarından. O gün yazmaya karar verdim, ama yolun en başıydı, önce çok okumam gerekiyordu. Böylelikle yavaş yavaş yazma deneyimlerine başladım; ama yukarıda da dikkat çektiğim gibi, buradan söylenebilecek en net şey, iyi yazmak için, yazdığının yüzlerce katını okumak gerekiyor. Şüphesiz ki, yazmanın en büyük kuralı bu.


A.Sapaz:Takip ettiğiniz köşe yazarları ve idol olarak aldığınız yazarlar kimler?
V.Arslan:
Bir çok köşe yazarı var takip ettiğim. Özellikle hiç kaçırmadan takip ettiğim ve yazılarına, fikirlerine, ince zekasına hayran olduğum köşe yazarı Yılmaz Özdil. Kesinlikle, okunması gereken bir yazar.
 İdol olarak almaya gelince, tam olarak idolüm diyebilir miyim bilemiyorum ama “O’nun kadar iyi yazsam” dediğim iki yazar var; Dan Brown ve Adam Fawer.


A.Sapaz:Yeni kuşak yazarlara gereken değer veriliyor mu ve ülkemizde onların ufkunu açıcı destek kampanyanları, organizasyonlar, kurslar veya seminerler yeterli mi?
V.Arslan
:Ne yazık ki, soruda geçen hiçbir şey yapılmıyor. Ne değer veriliyor, ne destek ne de yazmaya teşvik ediliyor insanlar. Aksine, sürekli köreltici, onları yollarından vazgeçirici etmenlerle karşılaşıyor genç yazarlar. Bana göre, bu ülkenin en büyük sorunu, aydın denen kesim içinde bile yüzlerce insanın beyin ölümünün çoktan gerçekleşmiş olması. Yazmak isteyen, yazan ve destek bekleyen gençlerin karşısına sürekli olarak “Daha yaşın kaç” “Daha birikimin ne” tarzı ukalaca ve aptal bir şekilde kendini beğenmişçe cevaplar çıkıyor. Bu da zaten, okuma oranlarımızdan belli, gelişmiş ülkelerde metroda, otobüste, her yerde insanların elinde kitap, gazete vs. mutlaka bir şeyler görmek mümkünken, ülkemizde buna rastlamak bile güç gibi.


A.Sapaz:Sizce İdealist bir insan nasıl olmalı?
V.Arslan:
Bu soruya tek cevap veririm: Mustafa Kemal Atatürk. O’nun gibi olmalı, ideali neyse, uğruna hiçbir şey onu yolundan döndürmemeli ve yıldırmamalı.


A.Sapaz: Kitabınızı yazmaya ne zaman karar verdiniz? Ve nasıl çıktı bu fikir?
V.Arslan :
2008 yılında karar verdim. Fikir biraz komik bir başlangıçla çıktı. İstanbul’dan gelen iki arkadaşımı Anıtkabir’e götürmüştüm. Orada kendi aramızda konuşurken, gerçek mezar odasına girebilme ihtimalinden konuşuyorduk. Bir kitap yazılsa belki izin alınabilir, tarzı konuşurken kitabın şuan konusunda geçen şeyi “keşke olsa” şeklinde ağzımdan kaçırmıştım. Orada güldük geçtik, ama sonra 2 ay boyunca bu kurgu sürekli beynimi kemirdi ve yazmaya karar verdim. Tabi, zaman içinde orada oluşan bu fikre yüzlerce ek çıktı ve Felah oluştu.


A.Sapaz: Kitabınızla ilgili bilgi verir misiniz?
V.Arslan:
Kitap ile ilgili çok uzun bir şeyler söyleyemem, içerikten bahsettikçe içerisinde geçen kurguya zarar verir ve böyle bir bilgi okuyan kitaptan tat almaz; ama bir ilk olduğunu düşünüyorum. Atatürk ile ilgili verilen bütün eserler, hep tarihi anlatım ve o günlerde geçen şekildeydi. Oysa Felah, hem günümüzde geçiyor, hem Atatürk’ün hayatını işliyor ve bir ilk diyebiliriz, Atatürk’ün hayatını aksiyon dolu bir öykü içerisinde işliyor. Tanıtımlarda dendiği gibi, Atatürk ile ilgili macera-aksiyon romanı.


A.Sapaz: Bir takım değerlerin günümüzde kullanılarak, sömürü haline getirilerek bunun üzerinden kazanç sağlayan yazarlar var. Kitabınızın içeriğiyle ilgili saldırılar, eleştiriler oldu mu?


V.Arslan: Kitabımın içeriğiyle ilgili hiç bir saldırı olmadı. Tabi eleştirenler oluyor, olacak da. Buna önem veriyorum; çünkü benim gelişimime katkı sağlıyor. İnandığım değerleri kazanç uğruna kullanmaktansa, sefil bir hayat sürmeyi tercih edebilirim, desem yalan söylemiş olmam. Çünkü, değerlerim benim için her şeyin önünde geliyor. Hepsinden öncede Atatürk geliyor. Kaldı ki, bu durumda Atatürk'ü asla kazanç için kullanmam. Bunun aksine benim ve benim düşüncemde olan tüm insanların niyeti Atatürk'ü anlayıp, insanlara doğru olarak anlatmayı başarabilmektir. Bugün bu ülkenin içinde bulunduğu tüm durumlar O'nu anlamamış olmamızdan kaynaklanıyor.


A.Sapaz: Kitap yazmaya devam edecek misiniz? Bununla ilgili araştırmalarınız hangi konu üzerinde olacak?
 
V.Arslan: Elbette devam edeceğim. Şuan aklımda iki yeni kitap var hangisine önce başlayacağımı bilemiyorum; ama yazmak benim için yaşam biçimi, bundan vazgeçebileceğimi sanmıyorum, ta ki söyleyecek sözüm kalmayıncaya kadar.
 
Kitaplara gelecek olursak, yine kurgu olacak. Birisi özgün bir kurgu bağımsız. Diğeri ise, Felah'ın devamı sayılabilecek nitelikte ama kendi başına yine bağımsız olacak, sadece Felah'ı okuyanlar karakterleri gördüğünde tanıdık gelebilecek. Bağlantısı bu, ama dediğim gibi şuan hangisine başlayacağıma karar vermiş değilim.
 
Volkan Arslan’a teşekkür ediyor, başarılarının devamını dileyerek ayrılıyoruz.

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.