Komediye bakar mısınız? İş üretiyoruz dediği; devlete ait arazileri, malları ya da kurumları ele geçirmek, yabancılar Türkiye'ye yatırım yapıyor diyerek, bütün kurumları ve şirketleri yabancılara teslim emek (son hizmetleri Atatürk Çiftliğini Arap'lara satıyorlar), borsanın %70'ini yabancılardan oluşturarak, ülke ekonomisini bağımlı kılmak, kadınları türbana yada çarşafa sokarak, onların bütün hak ve özgürlüklerini erkeklere teslim etmek, sosyal devlet adı altında kendilerine oy verme şartıyla yardım etmek, kendilerinden olmayan laik kesimden "Onlar" diye bahsederek toplum içinde kutuplaşmalara yol açmak, etnik kimlikler üzerinden siyaset yapıp, halkı birbirine düşman etmek, bütün dünyayı derinden etkileyen ekonomik krizi dikkate almayıp, bu konuda önlem alınacak tedbirleri ve politikaları oluşturamayıp, halkı kendi kaderlerine terk etmeleri vs. vs. gibi, laikliğe aykırı eylemlerin odağı olmuş partisiyle birlikte hizmetler vererek o kadar çok çalışıyorlar ki, sanırsınız, ülkede herkesin yaşam standartı kendilerininki gibi çok yüksek, üretim ve istihdam seviyesini en üst seviyeye çıkarmışlar, terörü bitirmişler de artık çocuklarımız şehit olmuyorlar, Kuzey Irak ve Kıbrıs konusunu çözebilecek politikalar üretmişler, madenlerimizi ve petrol yataklarımzı ipotekten kurtarmışlar, yabancılar tarafından ele geçirilen kaynaklarımızı geri almışlar, ülke içinde adaleti ve kalkınmayı sağlamayı başarmışlar da, diğer partilerin ve geçmiş hükümetlerin beceriksizliğinden bahsediyor. En komiği de, uzaydaki göktaşları misali, Global krizin ülkemizi teğet geçmesiydi. Dikkat ederseniz bu bahsettiğim ülke problemleri asla gündeme gelmiyor. Aslında bunları sorgulayıp, gündeme getirerek, halkı olan bitenler hakkında bilgilendirip, hükümetten hesap sormasını sağlamak, aydınlarımızın görevdir. Ama iş birlikçi aydınlarımız figüran rolü için çok iyi maaş aldıklarından, maaşlarını tehlikeye atacak hiç bir girişimde bulunmuyorlar.
Evet verdikleri hizmet çok büyük. Sultanbeyli'de yüzlerce kişi geçen ay 15-20 bin TL ye aldıkları arsalar üzerine ev yapmaya başladılar. İstanbul'da bu fiyatlara arsa mı kaldı? Ve bu arsalar devlete ait araziler değil mi? Hükümet bu arazileri satılığa çıkaracağını resmi yollardan halka bildirdi mi?
Bir başka hizmetleri de Sulukule'den çıkarttıkları Roman'ların yerleri, sizin o hizmet veriyor dedğiniz adaamlar tarafından ele geçirilmiştir. Sizin köyünüzde onurlu olmak böyle bir şey midir?
Yağmacılık ne zamandan beri onurlu bir iş haline geldi?
Yorumlar
Emanete hıyanet etmeye onurlu olmak mı diyorsun?
Komediye bakar mısınız? İş üretiyoruz dediği; devlete ait arazileri, malları ya da kurumları ele geçirmek, yabancılar Türkiye'ye yatırım yapıyor diyerek, bütün kurumları ve şirketleri yabancılara teslim emek (son hizmetleri Atatürk Çiftliğini Arap'lara satıyorlar), borsanın %70'ini yabancılardan oluşturarak, ülke ekonomisini bağımlı kılmak, kadınları türbana yada çarşafa sokarak, onların bütün hak ve özgürlüklerini erkeklere teslim etmek, sosyal devlet adı altında kendilerine oy verme şartıyla yardım etmek, kendilerinden olmayan laik kesimden "Onlar" diye bahsederek toplum içinde kutuplaşmalara yol açmak, etnik kimlikler üzerinden siyaset yapıp, halkı birbirine düşman etmek, bütün dünyayı derinden etkileyen ekonomik krizi dikkate almayıp, bu konuda önlem alınacak tedbirleri ve politikaları oluşturamayıp, halkı kendi kaderlerine terk etmeleri vs. vs. gibi, laikliğe aykırı eylemlerin odağı olmuş partisiyle birlikte hizmetler vererek o kadar çok çalışıyorlar ki, sanırsınız, ülkede herkesin yaşam standartı kendilerininki gibi çok yüksek, üretim ve istihdam seviyesini en üst seviyeye çıkarmışlar, terörü bitirmişler de artık çocuklarımız şehit olmuyorlar, Kuzey Irak ve Kıbrıs konusunu çözebilecek politikalar üretmişler, madenlerimizi ve petrol yataklarımzı ipotekten kurtarmışlar, yabancılar tarafından ele geçirilen kaynaklarımızı geri almışlar, ülke içinde adaleti ve kalkınmayı sağlamayı başarmışlar da, diğer partilerin ve geçmiş hükümetlerin beceriksizliğinden bahsediyor. En komiği de, uzaydaki göktaşları misali, Global krizin ülkemizi teğet geçmesiydi. Dikkat ederseniz bu bahsettiğim ülke problemleri asla gündeme gelmiyor. Aslında bunları sorgulayıp, gündeme getirerek, halkı olan bitenler hakkında bilgilendirip, hükümetten hesap sormasını sağlamak, aydınlarımızın görevdir. Ama iş birlikçi aydınlarımız figüran rolü için çok iyi maaş aldıklarından, maaşlarını tehlikeye atacak hiç bir girişimde bulunmuyorlar.
Evet verdikleri hizmet çok büyük. Sultanbeyli'de yüzlerce kişi geçen ay 15-20 bin TL ye aldıkları arsalar üzerine ev yapmaya başladılar. İstanbul'da bu fiyatlara arsa mı kaldı? Ve bu arsalar devlete ait araziler değil mi? Hükümet bu arazileri satılığa çıkaracağını resmi yollardan halka bildirdi mi?
Bir başka hizmetleri de Sulukule'den çıkarttıkları Roman'ların yerleri, sizin o hizmet veriyor dedğiniz adaamlar tarafından ele geçirilmiştir. Sizin köyünüzde onurlu olmak böyle bir şey midir?
Yağmacılık ne zamandan beri onurlu bir iş haline geldi?