Ana sayfa > Kapitalizm, Komünizm ve “Gezi Direnişi”
Kapitalizm, Komünizm ve “Gezi Direnişi”
İçeriği Yazan: Mehmet ÇAĞIRICI[1] Zaman: Paz, 13/10/2013 - 15:05
Yorumlar
Cengiz’e Son Yanıt
İçeriği Yazan: Mehmet ÇAĞIRICI Zaman: Pzt, 21/10/2013 - 10:22
Sizin üslubunuza bir sıfat bulmak gerekirse eğer, “Papağan” sözcüğü cuk diye yerine oturuyor. Benim size yönelttiğim eleştiriler sizi çok acıtmış olmalı ki siz de aynı eleştirileri aynı sözcüklerle, tıpkı bir papağan gibi bana yönelik tekrarlamışsınız.
Siz hem polemik istemiyorum diyorsunuz, fakat bizzat kendiniz polemik yapıyorsunuz! Bana sataşan siz olduğunuz halde beni size sataşmakla suçluyorsunuz. Benim yazıma polemik bir üslupla yorum yazan sizsiniz. Hem suçlu hem güçlü pozisyona gelmeye çalışıyorsunuz. Bir devrimci her zaman, fikir tartışmasına ve argüman alış-verişinde ne kadar sert olursa olsun, nezaket kurallarına ve dürüstlük ilkesine uyar.
Dikkat ettim yorumlarınızda benim fikirlerime değil, benim şahsıma saldırıyorsunuz. Üstelik hiç alakası olmadığı halde Sayın Perinçek’e saldırıyorsunuz, ulusalcılara durmadan laf atıyorsunuz. Benim burada yazı yazmam belli ki sizi çok rahatsız ediyor. Ama neden? Siz başka fikirde olabilir, ben de başka fikirde olabilirim. Yoksa siz, politika dergisinde yazı yazanları teröre etmek için özel görevli birisi misiniz?
Benim yazılarım, düşüncelerim sizin hoşunuza gitmiyorsa, ben oportünist veya revizyonist isem beni sadece es geçersiniz; o kadar. Neden özel olarak, beni politika dergisi okuyucularına deşifre etmek istiyorsunuz? Bu konuda neden kendinizi görevli hissediyorsunuz? Öyle sanıyorum ki politika okuyucularının kendileri, okudukları yazıları bağımsızca değerlendirme yeteneklerine sahiptirler. Sizin özel çabalarına ihtiyaç duyacaklarını hiç sanmıyorum.
Sizinle fikir tartışmasının artık anlamsız olduğu alenen ortada. Bundan sonra ne siz bana muhatap olun ne de ben size. Yolunuz açık olsun!
Yorumlar
Cengiz’e Son Yanıt
Sizin üslubunuza bir sıfat bulmak gerekirse eğer, “Papağan” sözcüğü cuk diye yerine oturuyor. Benim size yönelttiğim eleştiriler sizi çok acıtmış olmalı ki siz de aynı eleştirileri aynı sözcüklerle, tıpkı bir papağan gibi bana yönelik tekrarlamışsınız.
Siz hem polemik istemiyorum diyorsunuz, fakat bizzat kendiniz polemik yapıyorsunuz! Bana sataşan siz olduğunuz halde beni size sataşmakla suçluyorsunuz. Benim yazıma polemik bir üslupla yorum yazan sizsiniz. Hem suçlu hem güçlü pozisyona gelmeye çalışıyorsunuz. Bir devrimci her zaman, fikir tartışmasına ve argüman alış-verişinde ne kadar sert olursa olsun, nezaket kurallarına ve dürüstlük ilkesine uyar.
Dikkat ettim yorumlarınızda benim fikirlerime değil, benim şahsıma saldırıyorsunuz. Üstelik hiç alakası olmadığı halde Sayın Perinçek’e saldırıyorsunuz, ulusalcılara durmadan laf atıyorsunuz. Benim burada yazı yazmam belli ki sizi çok rahatsız ediyor. Ama neden? Siz başka fikirde olabilir, ben de başka fikirde olabilirim. Yoksa siz, politika dergisinde yazı yazanları teröre etmek için özel görevli birisi misiniz?
Benim yazılarım, düşüncelerim sizin hoşunuza gitmiyorsa, ben oportünist veya revizyonist isem beni sadece es geçersiniz; o kadar. Neden özel olarak, beni politika dergisi okuyucularına deşifre etmek istiyorsunuz? Bu konuda neden kendinizi görevli hissediyorsunuz? Öyle sanıyorum ki politika okuyucularının kendileri, okudukları yazıları bağımsızca değerlendirme yeteneklerine sahiptirler. Sizin özel çabalarına ihtiyaç duyacaklarını hiç sanmıyorum.
Sizinle fikir tartışmasının artık anlamsız olduğu alenen ortada. Bundan sonra ne siz bana muhatap olun ne de ben size. Yolunuz açık olsun!