İçeriği Yazan: Sosyolog Hakan Yavuz Zaman: Pzt, 25/01/2010 - 21:19
Hayatta hiç bir şey durağan değil. Herşey hareket, devinim halinde. Siyasi düşünceler, partiler ve kuruluşlar da öyle. Örneğin bugün TSK'ya karşı saldırı yapanlar, hep 12 Mart ve 12 Eylül örneklerinden yola çıkarak, Ordumuzu "darbeci" olarak suçluyorlar. O dönemdeki TSK ile 90'lı yıllardan itibaren yeniden şekillenen TSK'nın, zihniyet açısından çok farklı olduğunu görmek istemiyorlar. Halbuki, TSK o yıllardan itibaren yüzünü ABD'ye karşı dönmeye başladı ve bu süreç TSK'yı farklı bir konuma getirdi.
MHP içinde durum öyle. Birincisi 80 öncesini basit ve slogancı tartışmamak gerekir. Hiç bir olay, dolduruşla gösterildiği gibi değildir. İkincisi ve daha da önemli olanı; MHP'deki son dönemde yaşanan değişiklikleri iyi anlamak gerekir. MHP 2007 Seçim Bildirgesinde; "ABD ile stratejik ortaklık en iyi MHP iktidarında yürütülür" düşüncesindeydi (Bildirge Madde 123). Ancak yaz aylarından buyana MHP Genel Başkanı Bahçeli, okyanus ötesi güçlerin Türkiye'yi bölmek istediğini açıkça ifade etmektedir. MHP ve Ülkücüler, Fettullah Gülen gizli örgütüne karşı açıkca tavır almaktadır. (bkz:Etik Haber.com sitesi)
Bütün bu nedenlerle yukarıdaki yazı, kısmen doğru fikirler içerse bile, genel anlamda yanlıştır. Çünkü somut şartların tahlilini yapmamaktadır. Daha da önemlisi; Milli/Ulusal Cephede yer alacak güçleri bir birine düşürmeye hizmet etmektedir. Hangi düşünce adına yapılırsa yapılsın, Anti-Emperyalist Cepheyi zayıflatan her girişim, doğrudan ABD emperyalizmine hizmet eder. Bugün AKP'lilerin çok fazla olarak sağ-sol vurgusu yaptığını, PKK'lı bölücülerin kendilerini "devrimci" gibi göstermeye çalıştıklarını unutmayın. Sağ-sol gibi yapay ayrımlar sadece ABD/AKP/PKK'ya hizmet eder.
Yorumlar
HİÇ BİR ŞEY DURAĞAN DEĞİLDİR.
Hayatta hiç bir şey durağan değil. Herşey hareket, devinim halinde. Siyasi düşünceler, partiler ve kuruluşlar da öyle. Örneğin bugün TSK'ya karşı saldırı yapanlar, hep 12 Mart ve 12 Eylül örneklerinden yola çıkarak, Ordumuzu "darbeci" olarak suçluyorlar. O dönemdeki TSK ile 90'lı yıllardan itibaren yeniden şekillenen TSK'nın, zihniyet açısından çok farklı olduğunu görmek istemiyorlar. Halbuki, TSK o yıllardan itibaren yüzünü ABD'ye karşı dönmeye başladı ve bu süreç TSK'yı farklı bir konuma getirdi.
MHP içinde durum öyle. Birincisi 80 öncesini basit ve slogancı tartışmamak gerekir. Hiç bir olay, dolduruşla gösterildiği gibi değildir. İkincisi ve daha da önemli olanı; MHP'deki son dönemde yaşanan değişiklikleri iyi anlamak gerekir. MHP 2007 Seçim Bildirgesinde; "ABD ile stratejik ortaklık en iyi MHP iktidarında yürütülür" düşüncesindeydi (Bildirge Madde 123). Ancak yaz aylarından buyana MHP Genel Başkanı Bahçeli, okyanus ötesi güçlerin Türkiye'yi bölmek istediğini açıkça ifade etmektedir. MHP ve Ülkücüler, Fettullah Gülen gizli örgütüne karşı açıkca tavır almaktadır. (bkz:Etik Haber.com sitesi)
Bütün bu nedenlerle yukarıdaki yazı, kısmen doğru fikirler içerse bile, genel anlamda yanlıştır. Çünkü somut şartların tahlilini yapmamaktadır. Daha da önemlisi; Milli/Ulusal Cephede yer alacak güçleri bir birine düşürmeye hizmet etmektedir. Hangi düşünce adına yapılırsa yapılsın, Anti-Emperyalist Cepheyi zayıflatan her girişim, doğrudan ABD emperyalizmine hizmet eder. Bugün AKP'lilerin çok fazla olarak sağ-sol vurgusu yaptığını, PKK'lı bölücülerin kendilerini "devrimci" gibi göstermeye çalıştıklarını unutmayın. Sağ-sol gibi yapay ayrımlar sadece ABD/AKP/PKK'ya hizmet eder.