Bağlantılar:
[1] http://politikadergisi.com/pd-uye/oktay-sinanoglu
[2] http://politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/dis-siyasa
[3] http://politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/ekonomi-finans
[4] http://politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/eko-politik
[5] http://politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/ic-siyasa
Yorumlar
Özelleştirme üzerine
Sayın Oktay Sinanoğlu, 20 yıl kamu iktisadi teşekkülünde çalışmış, emekli olmadan da fabrikası satılmış bir işçi emeklisiyim. Bilmem hatırlar mısınız? Size yazarı olduğum "Reform ve Farklı Türkiye" adlı bir kitap göndermiştim.
Kamu iktisadi teşekkülleri zarar ediyor muydu? önce bu soruya cevap vereyim.
Kamu kurumlarının zarar etmemesi mümkün değildir. Fakat, kamu iktisadi teşekküllerinin zararının nedeni ne çalışmayan kamu işçileri, nede bu kuruluşların yönetim organları değildir. Öyle ise siyasetçilerdir diye düşünürseniz gene yanılgıya düşmüş olursunuz! Bu da değilse köylüler mi zarar ettiriyordu? o da değil elbette.
Neden şudur; Kanıksanmış "düzen yozluğu." Yani mesele "sistem meselesidir."
Ne yazık ki, Bu ülkenin sistemden anlayanı yoktur.
Devletin kurumlarına siyaset tamamen egemendir! Siyasetin devlet kurumuna egemen olması, iktidarların kendi adamlarını makamlara oturması, yani kadrolaşması elli yıldır bu memlekette siyasi kavgaların nedeni olmuştur.Olmuştur da, bunun ülke açısından ne kadar büyük bir felaket olduğunu anlayan ortaya koyan olmamıştır!
Bu ülkenin kitleri, ülke millet menfaatinin olmadığı kurumlar haline gelmiştir.
Şu şekilde gelmiştir. Bir iktidar değişir, önce genel müdürler değişir. bu düzenin olmazsa olmazıdır bu! iktidar genel müdür makamına kendi adamını oturtacaktır ki, bu kit kurumunu emir talimatla yönetebilsin!
Emirler talimatlar dan bir kaç örnek vermek gerekirse; Şu kişi şu müdürlük mevkiine gelecek, şu kişi müdür olacak, şu kişi teknisyen olacak, şu kişi usta başı yapılacak, şu kişilere lojman verilecek.
peki bakan listede ki, kişileri tanır mı? Tanımaz. listede ismi olanlar parti teşkilatı kanalıyla, yada doğrudan millet vekili bakanla kontak kurarlar, bakan listeyi genel müdüre okur. Bu şekilde olmadık adamlar olmadık yerlere gelirler.
Bunların dışında yapılacak ihalelerin kimlere verileceği bakanların talimatları doğrultusunda olmak durumundadır.
Ne var bunda? halk ona oy vermiş, oda devletin genel müdürünü makama oturtup paşalar gibi yönetiyor denebilir.
Bu bir ülkenin makus kaderidir!
Padişah ülkeyi emir talimatla yönetebilir, ancak seçilmiş, seçimi düşünen, oy kaygısı olan kişiler devletin kurumlarına bu şekilde egemen olabiliyorlarsa. Bunların böyle egemen olmalarını sağlayan bir düzen mevcut ise. Bir ülkenin bunu sağlayan bir anayasası varsa, Kimse sağdan soldan düşman aramasın! Bu ülkenin anayasalarını yapanlar hiç bir düşmanın yapamayacağı kötülüğü ülkeye yapmışlar demektir bu!!!
Bu düzen kime fayda sağlar?
Siyasete etki edebilen, İçerideki ve dışarıda ki fark etmez tüm güçler bundan yararlanırlar.karteller, medya gücünü elinde bulunduranlar, aşiret ağaları, sendika ağaları, sivil toplum liderleri. Yerelde ki güç sahipleri, muhtarlar vel hasıl gücü olan siyaset üzerinde etkisi olan herkes düzenden gücü oranında yarar sağlar.
Anlaşılması gereken, seçilmiş siyasetçiyi sınırsız egemen yapan bir sistem, Ülke millet menfaatinin olmadığı, devletin ve ülkenin ekonomisini çökerten bir Sistematik işleyiş oluşturur.
Bu sistematik işleyişte herkes işi olduğu zaman siyasete etki etmeye siyasetçiyi kullanmaya çalışır. Bunu başaramayan herkeste siyaseti torpil yapmakla ülkeye millete zarar vermekle siyasetçiyi suçlar!
Ne gariptir ki, kimse bunun sistematik boyutunu anlayamaz. Kime anlatmaya kalksanız sistemde hata olmadığını, hatanın siyasetçide olduğunu söyler.
Bu kafa ve zihniyet geneli teşkil ettiği için, yegane kurtuluş ümidimiz anlayışı düzgün bir liderin ülkenin başına getirilmesi olur.
Muhalefet olan liderlerimiz vatan millet aşkı ile yanar tutuşurlar. iktidar olana kadar! İktidar olanlar önceki iktidarın yaptığının aynısını yaparlar.
Anlayışı düzgün bir siyasetçi ne mecliste, nede dışında yoktur. Sistemin kötülüğünü anlamamış, sistemden şikayeti olmayan siyasetçi iktidar olduğunda mevcut iktidarın yaptığının aynısını yapacaktır!
Bu düzende iktidar hem tatlıdır, hemde güç anlamına gelmektedir. bunu kaybetmeyi hiç bir iktidar göze alamaz. İktidarını tehlikeye düşürmemek için, hiç bir iktidar güçleri karşısına alamaz.
Sonuç olarak, SİSTEM ISLAH OLMADAN HİÇ BİR ŞEY DEĞİŞMEZ. bu ülkenin aydını da sistem gerçeğini görmüyorsa ben diyeyim? ben ne yapayım?! Oy anam oy!
Saygılarımla