İçeriği Yazan: Sevda EĞER Zaman: Cum, 23/07/2010 - 09:14
1930'lardan beri demokrasinin bu ülkede hiç bir zaman olmadığını rahatça söyleyebilen biri olarak, gözlemlediğim şey şudur:
Türkiye'de insanlar daima gerçeği duymaktan korkarlar. Hal bu ki sorunu kabullenmeden çözüm üretemezsin. Görünmeyen bilinmeyen birilerini suçlar, kendini kandırır durursun.
Şeklen bir şeyler -hatta çok şey- değişmiştir, buna gerçekten inananlar bile olmuştur ancak asla hayata geçmemiştir. İnancı en yüksek olan -doğal olarak- Mustafa Kemal'di ve tevekkeli değil, ölümünün hemen ardından kurmaya çalıştığı sistem çatırdamaya başladı ve günümüze kadarda bir türlü dikiş tutturamadı.
Resmi tarih ortadadır. İhtilaller, katliamlar, faili meçhuller, korunan kollanan gruplar, devlet içindeki soygun, ABD sömürüsü, istismarlar... Mustafa Kemal'in ölümünden sonra padişahlık kaldığı yerden devam etmiştir 'başbakan, cumhurbaşkanı' mahlasıyla!
Her şey ortadadır. O dayandığınız, yere göğe sığdıramadığınız kavramların içine korkmayın da bir bakın, bomboştur, bomboş.
Yorumlar
gerçek
1930'lardan beri demokrasinin bu ülkede hiç bir zaman olmadığını rahatça söyleyebilen biri olarak, gözlemlediğim şey şudur:
Türkiye'de insanlar daima gerçeği duymaktan korkarlar. Hal bu ki sorunu kabullenmeden çözüm üretemezsin. Görünmeyen bilinmeyen birilerini suçlar, kendini kandırır durursun.
Şeklen bir şeyler -hatta çok şey- değişmiştir, buna gerçekten inananlar bile olmuştur ancak asla hayata geçmemiştir. İnancı en yüksek olan -doğal olarak- Mustafa Kemal'di ve tevekkeli değil, ölümünün hemen ardından kurmaya çalıştığı sistem çatırdamaya başladı ve günümüze kadarda bir türlü dikiş tutturamadı.
Resmi tarih ortadadır. İhtilaller, katliamlar, faili meçhuller, korunan kollanan gruplar, devlet içindeki soygun, ABD sömürüsü, istismarlar... Mustafa Kemal'in ölümünden sonra padişahlık kaldığı yerden devam etmiştir 'başbakan, cumhurbaşkanı' mahlasıyla!
Her şey ortadadır. O dayandığınız, yere göğe sığdıramadığınız kavramların içine korkmayın da bir bakın, bomboştur, bomboş.