Yazının Yazıldığı Tarih:
11.02.2012
Medya ile iktidar rekabetinin temeli sanıldığının aksine çok eskilere dayanır. Yurttaş Kane (Citizen Kane) filmini izleyenlerin zihinlerinde hemen canlanacaktır bu rekabet. Medya ile iktidar Arasında hep görünmez bir mücadele olmuştur. İkiside birbirini esir almaya çalışır, sorunlar çıkarır,manşetler ateşli bir şekilde atılır, medya ya sansür ve boykotlar tartışılır. Bu mücadele bazen uç noktalara kadar taşınır ve halk haber alma özgürlüğünden mahrum kalmasa da tarafsız haber alma özgürlüğünü kaybedebilir. Peki bu sorun neden kaynaklanır ve nasıl aşılabilir?
Demokrasilerin 4. erki olarak tanımlanan medya, aynen diğer 3 erk gibi ele geçirilecek bir kale gözüyle görülür.Bunun sebebi ise bellidir; Basını ele geçiren bir iktidar kara olanı ak diye sunabilir ve iktidarının yıpranma payını büyük oranda düşürebilir. Yaptığı ve yapmadığı icraatlar başarılı olarak hep manşetten görülür, halk sürekli manipüle edilir. İktidar hakkında ortaya atılan olumsuz iddialar ya görülmez ya da 30 saniyelik bir haber- küçük bir küpür olarak geçilir.. Böyle bir hakimiyeti hangi siyasi istemez ki? Buna karşılık medya patronları da elinde bulundurdukları güç ile iktidar'dan taviz almanın yollarını arar.Medya patronları önemli oran da büyük iş adamları olduğu için bir çok sektör de önemli atılımlar yapmaktadırlar ve ihaleler beklemektedirler, medya güçlerini bu amaç için kullanacağını hissettirmek bile iktidarları titretmeye yeterlidir.Ülkemizde pijama ile Başbakan karşılayan medya patronları olduğu eleştirİsi 1990'lı yılların gündemlerinden olmuştur. Böylesine, imtiyaz sahibi olmayı hangi patron istemez ki?
Gördüğünüz üzere iki taraf ta tam anlamıyla birbirini esir almak isterken arka plan da büyük güç çatışmaları dönmekte,imtiyaz meseleleri dolanmaktadır.Bu sadece bizim ülkemiz de değil ABD gibi bir süper güç de de bu şekilde hissedilmektedir. New York Times’ın Nobel ödüllü ekonomi yazarı Paul Krugman, 3 Ekim 2010 günü köşesinde, ‘’Rupert Murdoch aslında aynı Yurttaş Kane. İkisinin arasında sadece küçük bir fark var: Kane iktidar makamlarına kendisi gelmeye çalışıyordu. Murdoch, maaşlı adamları aracılığıyla…’’ diye yazınca tartışmalar yeni den alevlenmiştir.. Murdoch ; Türkiye dahil olmak üzere dünyanın hemen hemen her yerinde medya gücü olan önemli bir Avustralyalıdır. Sarah Palin,Newt Gingrich,Rick Sanorum,Mitt Romney,Mıke Huckabee. Bu 5 önemli ismin ortak özelliği 2012 başkanlık seçimlerin de Obama'ya karşı Cumhuriyetçi Partinin potansiyel başkan adayları olmalarıdır. Ancak daha önemli olan bu 5 isimden 4 ünün Murdoch'un maaşlı çalışanları olmalarıdır. Yani bir nevi ABD başkanlık seçimi değil Murdoch'a ait bir şirkete genel müdür seçilecekmiş havası ABD'yi sarmıştır.
Değerli okurlarım dünyanın her yerinde kendini gösteren bu medya-iktidar mücadelesi kısır döngüsünden kurtulmanın yegane yolu medya patronlarının diğer iş sahalarından çekilmesi ve sadece medya patronu olarak hayatlarını devam ettirmeleridir. Bu şekilde önemli ihale, kar vb. çıkar peşinde koşmayacaklarından ne iktidarlar ile bilek güreşine girerler ne de onların kalemi olarak toplumu yanıltma gayretine girerler. Sadece kaliteli ve gerçek haberin peşinde koştukları zaman iktidarların da medya üzerinde ki yaptırımları azalmaya başlar. Medya daha saygın bir hele gelir ve ihale kaygısı, vergi cezası korkusu yaşamadan işini yapan medya patronları dünya çapında kaliteli haberler ortaya çıkarabilirler. Buna en büyük örnek; Murdoch'un babasıdır. Baba Murdoch'un şaşırtıcı hikayesini okursanız; Murdoch ailesinin medya patronluğunun temellerinin Çanakkale Savaşları sırasında yapmış oldukları tarafsız ve bağımsız habercilik ile atılmış olduğunu görmeniz mümkündür.
Ahmet CEYLAN
iletisim@politikadergisi.com
Yorumlar
YAZIM HATASI
Böyle bir dergiye yazım hatalarıyla yazılmış bir makale görmedim yazı güzel olabilir ama yazım kurallarını bilmeyenlerin bu işleri yapmasına nasıl izin veriyorsunuz. Böylesine güzel yazılar paylaşan bir dergide yer almaması gerekir.