Bağlantılar:
[1] http://politikadergisi.com/pd-uye/ufuk-kesici
[2] http://politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/guncel
[3] http://politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/tarih
[4] http://politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/toplumsal
Yorumlar
KAVRAMLARIN ÖZÜ...
Evet saygıdeğer dostum, tespitinde haklısın. Gelinen nokta bu. Benim demek istediğim, emperyalizmin bizim kavramlarımızı kullanmasına izin vermememiz gerektiği. Emperyalizm toplumsal bilinci, kavramlarla (kodlarla) işgal ediyor. Toplumun kimliğini oluşturan değerleri ya kendine mâl ediyor, yada içini değiştiriyor. (örneğin İslamın dejenere edilmesi gibi)
Emperyalizmin "Atatürkçülük" kavramını, gericiler vasıtasıyla (Evren ve 12 Eylül dönemi) ele geçirmesi, Türk aydınlarının bu alanı boş bırakmasıyla mümkün olmuştur. Aydınlarımız 60-80 döneminde sosyalizm, sosyal-demokratlık gibi kavramları kolayca kabullenirken, Türklük ve Atatürkçülük gibi kavramlardan uzaklaşmışlardır. İşte ben bu nedenle "Kavramlarımızı Emperyalizme Terk Etmeyelim" demiştim.
Bence, Atatürkçülük ana yazıda çizdiğin Kemalizm çerçevesine bire bir oturur. Yani özünde bir çatışma olmaz. Bu nedenle "Kemalistler", "Atatürkçüler" gibi bir saflaşma yaratmamak gerektiğini düşünüyorum.
Dostça değerlendirmen için ayrıca teşekkür eder, severek okuduğum yazılarının devamını dilerim. Birde "sosyoloji" benim tarlam filan değil. Bu toplumda yaşıyan herkes, keşke toplum üzerine konuşuyor olsa. Bin çiçek açsa, bin fikir yarışsa...