Dış Siyasa

Rumları Tanımak Ayrıcalıktır

Rumları tanımak gerçekten de bir ayrıcalıktır.

Rumlarla ortak bir yaşamı hayal ediyorsanız ve kendilerini çoğunluk addedip adanın efendisi olarak gören Rumlarla uzun yıllar birlikte gül gibi geçinip, bir arada yaşamayı düşünüyorsanız veya buna kendinizi inandırmışsanız,  böyle bir maceraya girişmeden önce Rumları tanımanız gerekmektedir.

 

Bu tanışıklık teorik olarak, kağıt üstünde, yapay dostluklara ve sahte gülücüklere dayalı ise daha peşinen yanıldınız,  daha doğrusu yandınız demektir.

Biden'in Çantasında Ne Var (2/2)

ABD'nin 1917'de, I. Dünya Savaşına katılması ile Osmanlı Devleti ile olan diplomatik bağları koptu ve Osmanlı devleti düşman kategorisine alındı. İngiltere ve Fransa'nın neredeyse tüm silah gereksinimini sağlayan ABD, silahlarının Çanakkale'de kullanılmasına da izin verdi. Çanakkale'de ele geçen silahların büyük bir kısmı ABD'nin 2’nci büyük silah üreticisi ve gemi yapımcısı "Bethlehem Steel Company"e aittir.

 

1921'de ise Atatürk hükümeti Kurtuluş Savaşı'nın en kritik günlerinde Amerikan silah şirketlerine başvurarak 300 bin mavzer tüfeği ve 600 milyon fişek talebinde bulundu. Verilen savaş İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunanlılara karşı olduğundan talep bizzat ABD hükümeti tarafından, bizzat Dışişleri Bakanı Charles Evan Hughes tarafından reddedildi. Bu gerçekte bir silah ambargosuydu. İngiltere ve Fransa'ya silah satışı yapan ABD bunu "Serbest Ticaret" olarak tanımlarken, sıra Atatürk Hükümetine gelince, tanımlama "Ambargoya" dönüştü.

“Kıbrıs’ın Dünü, Bugünü, Yarını” konferansı

Ata  Atun Erbakan Vakfı’nın düzenlediği “Kıbrıs’ın Dünü, Bugünü, Yarını” konferansında

Erbakan Vakfı’nın düzenlediği“Kıbrıs’ın dünü, bugünü, yarını” konferansına katılan Atun, Erbakan’ın Barış Harekatında gösterdiği kararlılığın Kıbrıs Türklerine bir devlet kazandırdığını söyledi

“O’nun sayesinde devletimiz var”
Yurdagül BEYOĞLU


Cumhurbaşkanlığı Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr. Ata Atun, 1974 yılında Adada yaşanan kıyımın, Türk varlığının tehlike altında olmasının ve tek taraflı ilhak (Enosis) kararının, dönemin Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı büyük endişeye düşürdüğünü belirtti. Çıkartma karının alınmasında Erbakan’ın büyük payı olduğunu ifade eden Atun, “O’nun sayesinde şimdi hayattayız. O’nun sayesinde ata topraklarımızda bir devlet kurduk ve yaşamımızı onurla sürdürüyoruz” dedi.

Erbakan Vakfı Ankara Ramada Otel’de, "Kıbrıs: Dünü, Bugünü, Yarını" sempozyumu düzenledi. Recai Kutan'ın moderatörlüğündeki sempozyuma, Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) Genel Başkanı Serdar Denktaş, bağımsız milletvekili Zorlu Töre, Cumhurbaşkanlığı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ata Atun’un yanı sıra milletvekilleri ve akademisyenler katıldı.

ABD'nin 2. Adamının Ziyareti

Rumların, Kıbrıslı Türklere hiç bir hak tanımak gibi niyetlerinin olmadığı her ortamda ve yeni gelişmede ortaya çıkıyor.

 

Bizler, çocuklarımız ve onlardan sonra gelecek olan nesil bunlarla nasıl bir ortak devlet kurup mutlu ve mesut yaşayacağız çok merak ediyorum gerçekten. Her fırsatta bizi baskı altına almaya çalışan, her tür haktan mahrum etmek isteyen bir zihniyet, ortak devlet kurunca sihirli bir değnek dokunmuşçasına değişerek bizi mi kucaklayacak? Pek aklım yatmıyor bu işe.

Çocuklarını Küçük Asya Felaketi hikayeleriyle büyütüp, Türk askerinin adayı işgal ve istila ettiği yalanlarıyla hiç durmadan zehirleyen bir zihniyetin bunları bir çırpıda değiştirebileceğine ise hiç inanmıyorum.

Biden'in Çantasında Ne Var? (1/2)

ABD Başkan Yardımcısı, tam adı ile "Joseph Robinette Biden"in çantası boş mu, dolu mu açıp bakmadım ama kafasında neler olabileceğini tahmin edebilirim. Daha doğrusu neler olduğunu.

 

Joe Biden'i tanıyorsanız, geçmişini biliyorsanız, ABD Senatosunda kimler için çalıştığını, hangi ülkenin lobiciliğini yaptığını ve hangi ülkeyi kayıtsız şartsız desteklediğini biliyorsanız niye geldiğini de kolayca tahmin edebilirsiniz.

 

Ayağının tozu ile uçağından daha inerken merdivenin son basamağında "ABD adada bir tek yasal devlet tanıyor o da Kıbrıs Cumhuriyeti"dir demesi boşuna değil. Niye boşuna olmadığını da ilerleyen satırlarda çok daha iyi göreceksiniz.

Kıbrıs Sorunu Şöyle veya Böyle Çözülecek

Atun: “Kıbrıs sorunu şöyle veya böyle çözülecek”

Cumhurbaşkanlığı Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ata Atun, Türkiye'nin önde gelen Kültür ve Bilim Kuruluşu olan "Avrasya Bir Vakfı"ın Strateji konularında çalışmalar yapan ASAM'ın (Avrasya Stratejik Araştırma Merkezi) İstanbul merkez binası Konferans ve Kültür salonunda düzenlediği "Akdeniz'de Bulunan Enerji Kaynaklarının Bölge Politikalarına Etkileri"  konferansında tek konuşmacı olarak yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorunu müzakerelerinin yeniden ivme kazanmasında doğalgazın rolüne değindi. 21. yüzyılın başında Doğu Akdeniz Bölgesinde keşfedilen hidrokarbon yataklarının, 50 yıldır süren Kıbrıs sorununun çözümüne yeni bir perspektif getirdiğini ifade eden Atun, soğuk savaş döneminde Doğu Akdeniz Bölgesinde Batı blokunun ve NATO’nun çıkarları ile bunun karşıtı olan Demir Perde bloku ve Varşova Paktı’nın çıkarlarının, 21. yüzyılda değişim gösterdiğini söyledi.

AİHM’nin Yüzkarası Kararı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Kıbrıs Barış Harekatı ile ilgili 12 Mayıs öğleden sonra açıkladığı karar, tam bir yüzkarası AİHM ve Avrupa Birliği için. Ne kadar güvenilmez olduklarını gözler önüne serdi bu taraflı ve hukuk dünyası için yüzkarası olacak karar. Halkımız içinde bir deyim var ya, "Köpek köpeği ısırmaz" diye, bu kararı okuyunca aklıma o söz geldi ve sadece güldüm…

AİHM belli ki, 1963-1974 yılları arasında uğradığımız soykırımı, BM'nin Ortega başkanlığındaki heyetinin 1964 yılında adaya gelip yakılan yıkılan Türk ve Rum köylerini! tespit ederek hazırladığı ünlü "Ortega Raporu"nu unutmuş, o dönemde Avrupa'nın ve Amerika'nın önde gelen gazetelerinin adaya gelip bizzat göz şahidi olan muhabirlerinin yazdıkları katliam ve soykırım haberlerini görmezlikten gelmiş.

AB’nin Aracılığı Kabul Edilemez

Bugünlerde birçok farklı kesim ağız birliği etmişçesine, Kıbrıs'ta görüşmelerin yeni bir açmaza doğru gittiğini dile getiriyor.

 

Rumların niyeti yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

BM'nin son 50 yılda oluşturduğu parametrelerin dışına çıkarak, değiştirmek ve Kıbrıs müzakerelerini yeni bir kulvara sokmak.

 

Bu çabalarından birincisini Maraş konusu oluşturuyor.

Doğru Söyleyeni Kovarlar

Amerika Birleşik Devletleri Güney Kıbrıs Büyükelçisi John Koenig’in geçen hafta sonunda Kıbrıs Rum tarafından yayınlanan Fileleftheros gazetesine verdiği röportajda söyledikleri Rumları ürkütmüşe benziyor.

 

Aslında benziyor sözü fazla iyimser ve iyi niyetli. Gerçekten de Koenig’in söyledikleri Rumları çok ürküttü ve Rum siyasiler ağız birliği etmişçesine sert tepkilerini dile getirdiler.

 

ABD Elçisi Koenig gerçekte iyi bir diplomat ve dobracı bir kişi. Benim şahsi değerlendirmeme göre doğru gördüklerini diplomasinin nezaket labirentleri içine sokmadan açık sözlülükle dile getiriyor. ABD Dışişlerinden gelen görüş ve talimatları ise diplomatik dille taraflara aktarıyor.

Büyük Ermenistan Ülküsü

Yunanlıların, Samsun'dan İskenderun'a kadar çekilecek çizginin batısında kalan bölge ile Türkiye ve Yunanistan'ın etrafındaki tüm adaları, günümüz Makedonya devleti ile Arnavutluk 'u içine alan topraklar üzerinde Bizans Devletini yeniden kurmayı hedefleyen, adına “Megali İdea” dedikleri Büyük Ülkülerinin bir benzeri de Ermenilerde bulunmakta.
 

Adına “Büyük Ermenistan”  veya “Birleşik Ermenistan” dedikleri toprakların bir kısmını Türkiye'nin doğu bölgesi, bir kısmını da şimdiki Ermenistan sınırları içinde yer alan topraklar oluşturmaktadır.

İçeriği paylaş