Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Köylülüğü Öldürmeliyiz!
- "Onlar"
- Sağdan Çarklı Havariliğin Son Perdesi
- Askere Cami Duvarı Muamelesi!
- Okullarda Siyah/Mavi Önlük Olayının İçyüzü
- "Erzurum’dan Çevirmişler Yolumu" / Cumhurum, Sen Rahat Uyu (!)
- Rol Model Ülke
- Laiklik Vurgusu
- Ba(*)baya Mektup
- Kış Soğuğunda Eriyen Hepar
- “Toplumun Tüm Kesimlerine Hitap Eden Parti Safsatası"
- Bugüne Kadar Ne Yaptıysak, Bundan Sonra da Aynısını Yapmaya Devam Edeceğiz...
- Referandum Hikâye, AKP’nin Kendini Kurtarma Operasyonu Şahane
- O Dediğin Şey Bayrak Değil, Trafik Işığı!
- ETÖ ile FETO Kapışması
Masum Taliban'a İmam Hatip Eğitimi!
26 Ocak 2010 tarihli Hürriyet gazetesinin orta sayfasındaki başlık bu…Başlığın komikliği, ilgimi çekti.
Haberde, Türkiye – Afganistan – Pakistan üçlüsünün İstanbul’da düzenlenen zirve toplantısından bahsediliyor. Zirve sonrası yapılan basın açıklamasında, Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, teröre karışmamış, silahlarını teslim edecek ve Afganistan Anayasası’na uygun yaşayacak Taliban yandaşlarının topluma kazandırılması düşüncesini desteklediğini ve bunun için de, BM’den Taliban’ı terör listesinde çıkarmasını isteyeceğini söylüyor.
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Gül’de, “Sadece askeri yöntemlerle Afganistan’daki sorunları çözmek mümkün değildir. Afganistan halkının kucaklanması çok önemlidir. Bu konuda üzerimize düşen her görevi yerine getiremeye hazırız” diyor. Bunu sadece Gül değil, aynı zamanda İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi ve eski Afgan Özel temsilcisi David Reddaway de söylüyor. Reddaway, Hürriyet’e yaptığı açıklamada “Birleşik Krallık hükümeti, Türkiye’nin bu kritik zamanda (bu kritik zaman da neyse?) Afganistan için sağlanan bölgesel desteği koordine etme ve güçlendirme çabalarının kesinlikle arkasındadır” diyor.
Allah razı olsun bu Birleşik Krallık Hükümetinden!
Onlar arkamızda olduğu sürece, sırtımız yere gelmeyecek zaten.
Bu arada İngiltere’ye de ne oluyor gibi absürd sorular geçmesin aklınızdan!
Adamlar barış için destek veriyorlar!
21. yüzyılın bu çağdaş liderleri zirvede, aynı zamanda Taliban’ın yeniden topluma kazandırılmasında eğitimin önemini de konuşmuşlar ve Türkiye’nin Milli Eğitim Bakanlığı denetimindeki imam hatip liselerine ilişkin deneyimlerini Afganistan ve Pakistan’a aktarılmasına karar vermişler.
Bu arada, Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari’nin konuyla ilgili bir görüş bildirmemesi, zirvede düşünsel anlamda bir varlık gösterememiş, sadece konu mankeni olarak orada bulunmuş olduğunu düşündürtüyor. Pakistan Devlet Başkanı bu konuda ne düşünüyor? Anlayamadık.
Haberi okuyunca, ben bu filmi bir yerden görmüştüm hissine kapıldım. Senaryo çok tanıdık geldi.
Fransızların “Dejavu” diye nitelendirdikleri bir haleti ruhiye içine girdim.
Sonra hatırladım.
Öyle ya!
Afganların Taliban’ı varsa, bizim de PKK’miz vardı.
Terörle mücadele konusunda son derece başarılı ve kesin çözümler üretmiş hükümetimiz ve bu hükümetle aynı kafada olan Cumhurbaşkanımızın başka ülkelere akıl vermesinden ve yol göstermesinden daha doğal ne olabilirdi ki?
AKP hükümeti ve bu hükümetle ile aynı siyasi görüşe sahip olan Gül, PKK terörünü çözmek için, aynı politikaları uygulamaya kalkmış ve uygulamaların birinci ayağında, toplumun büyük bir kesiminden tepki almışlardı. Teröriste silah bıraktırıyoruz diyerek, Habur kapısında terör yandaşları tarafından davul zurna eşliğinde teröristler karşılanmış ve Türk Devletinin savcıları, iki üç saatlik bir çalışma sonrasında gelen insanların teröre karışmamış olduklarını ispatlamış ve serbest bırakmışlardı. Garipler, sefil olmasın diye, bir de ceplerine para konulmuştu.
Bu durumu görünce, insanın terörist olası geliyor!
Şimdi sıra Afgan halkında…
Onlar da bir an önce, şenlik halinde hangi müzik aletini çalıyorsalar, hemen hazır etsinler. Çünkü yakında şenlikler başlıyor.
Teröre karışmamış Taliban unsurlarını ya da PKK unsurlarını af edeceklerini ve topluma kazandıracaklarını söylüyorlar.
İyi de…! Bu insanlar teröre karışmıyorsa bunların yanında ne işi var? Diye soran yok tabi…
Hatta Karzai olayı abartıp BM’den, Taliban’ın tümden terör listesinden silinmesini isteyerek, bizimkilere iyi örnek oluyor.
İster misiniz, bizim Gül’de aynı talepte bulunsun? Olacağına bakın!
Yalnız, bu insanların imam hatiplerde eğitilip, topluma kazandırma fikrine bayıldım!
Bizim PKK’yi de imam hatiplere alıp, eğitseler, imana gelir mi acaba?
Teröristlikten kurtulup, dolandırıcılığa terfi olurlar; burjuvazinin arasına katılıp, topluma faydalı işler yaparlar.
Fena mı olur?
Sonuç olarak, zirveden çıkan karar, masum Talabani’yi imam hatip okullarında eğitip, adam edecekler.
Bu habere en fazla Fethullah Gülen sevinmiştir.
Ağlamayı bırakmış, ağzı kulaklarında geziyordur!
Devlet teşviki ile Işık okullarını oraya da doldururlar. Afganlar, bu ışık sayesinde çok büyük bir aydınlanmaya hazır olsunlar.
Biliyorsunuz; bu okulları ampulle ışıklandırıyorlar!
Kürt açılımını niye Demokratik açılıma döndürdüler anladınız mı? Baştan beri, bu açılımın Büyük Ortadoğu projesinin hayata geçirilmesi için uyguladıkları bir plan olduğunu söyleyip, duruyoruz. Aldıkları bu kararlarla, söylediklerimizin doğru olduğunu teyit ettiler.
Sağ olsunlar! Boşa konuşmadığımızı anlamış olduk.
Baktılar bu plan Türkiye’de çok kolay hayata geçirilemiyor, örnek teşkil etmesi için Afganistan’da uygulamaya sokuyorlar.
Ben aslında, bu kararlara Taliban ne diyecek? Çok merak ediyorum!
Bizimkilerin açılımını PKK kabul etmedi de…
Bakalım Taliban kabul edecek mi?
Bu arada Gül, bu zirveye öncülük ederek, üzerine düşen vazifeyi başarıyla yerine getirmiş olmanın dayanılmaz hafifliği içinde, bir dönem daha Cumhurbaşkanlığı koltuğunu garantilemiş oldu.
Hayırlı olsun!
Şimdi bu başarısından dolayı tebrikleri kabul etmek için, İngiltere’ye yola çıktı.
- Saadet TOKSÖZ içeriği
- 11103 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder