Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Fikrim bile "yabancılaşıyor" fikrime!
- Başbağlar, Ağlarsa Anam Ağlar...
- III. Meşrutiyet
- "Başaramadınız"
- TEKERLEME
- 300 bin dolara "Özgürlük"
- Yalan Gerçek Oldu
- Hasan Celal Güzel ve Cumhuriyet
- O ve Bu (I)
- Köylülüğü Öldürmeliyiz!
- Kurtarılma Zarureti
- Bir Diktatör İçin Ağlıyorlar
- Kemalist Devrim Başarılı Oldu mu?
- 19 Mayıs 2010
- "Bakan" Değil Gören Lazım Bu Memlekete!
Yaşasın Cumhur ! Yaşasın Cumhuriyet !
Cumhur'un iktidarı; Cumhuriyet !
Hiç bir dinin, hiç bir sosyal ve siyasal sınıfın iktidarı değil cumhurun yani bizatiği halkın kendisinin iktidarı; Cumhuriyet.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Mustafa Kemal ATATÜRK'ün önderliğinde halkın iradesinin tecelli ettiği temsili demokrasi ile T.B.M.M. tarafından kabulünün 85. yılını kutlamakta olduğumuz şu sıralarda.
İlk çok partili döneme geçisin sancılarını, Atatürk "Nutuk" adlı eserinde herşeyi gözler önüne serecek şekilde anlatmıştır. Şimdi tamda cumhuriyetimizin kuruluş yıl dönümünü kutlarken o tarihlere bir göz atalım istedik:
"
CUMHURİYET SÖZÜNÜ SÖYLEMEYE RAUF BEY'İN DİLİ VARMIYORDU
|
Rauf Bey, söz söylerken, Meclis'e karşı çok saygılı olduğunu göstermek için de fırsat düşürmeye dikkat ediyordu. Bir puntuna getirerek dedi ki : "Bu yüce Meclis'in çıkardığı kanunlara bazı sıfatlar yakıştırılmıştır. (Koridor Kanunları) denilmiştir." Rauf Bey, yüce Meclis'e saygı gösterilmesini istiyordu. Rauf Bey, yüce Meclis'in Cumhuriyet'i ilân eden kanunu kabul etmesi üzerine, takındığı saygısız tavrın unutulduğunu zannetmiş olacak! Mazhar Müfit Bey (Denizli Milletvekili) : "Onu ilk önce, sayın arkadaşınız Muhtar Beyefendi söylemiştir" dedi. Bu söz, Rauf Bey'e konuşma yönünü değiştirtti. Fakat Muhtar Bey alındı. Saip Bey (Kozan) söze karıştı. Nihayet Başbakanlık makamının araya girip uyarıda bulunması üzerine Rauf Bey sözüne devam ettirildi. Rauf Bey, döndü dolaştı ve sonunda ilke meselesine dayandı. "Tutumumuz, siyasetimiz kayıtsız şartsız millî hâkimiyet ilkesidir" dedi. Yunus Nadi Bey'in sesi işitildi : "Cumhuriyet!" Rauf Bey, cevap vermedi. Başladığı cümleyi şu şekilde bitirdi : "Millî hâkimiyetin varlığını gösterdiği tek yer Büyük Millet Meclisi dir." "Cumhuriyet" sesleri bütün Meclis salonunu doldurdu. Ali Saip Bey (Kozan) : "Cumhuriyet!" dedi. Rauf Bey, Ali Saip Bey ile konuşmaya başladı. İhsan Bey söze karıştı. "Yüksek ifadenizde açıklık yoktur Rauf Beyefendi" dedi.
|
Nutuk. Mustafa Kemal ATATÜRK
Yukarıda yaptığımız alıntıda Terakki Perver Cumhuriyet Fırkası'nın ilk zamanlarda Cumhuriyet kavramının içini boşaltmak isteyiş denemelerini görebilmekteyiz.
Bu günlerde de Bursa mitinginde aynı çerçevede "Kayıt yok şart yok egemenlik milletin" ifadelerinin Cumhuriyet rejimine karşı Rauf Bey'in söylediklerinden farkının olmaması adına ilginç ve uyarıcı bulmaktayım.
Cumhuriyet, bu topraklarda kurulduğu dönemden itibaren direk yada dolaylı olarak sürekli olarak saldırılara maruz kalmakta buda "demokrasi" arkasına gizlenilerek naif hale getirilmektedir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet'i yükseltmek için emanet ettiği Türk gençliği, bu emanete Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimci kimliği ile sahip çıkarak ileriye taşıma vazifesini bir an bile unutmamalıdır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk gençliğine güvenle dile getirdiği cümle; bekletisinin ve görevimizin ne olduğu konusunda açıklık getirecektir:
"Benim naciz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" (Mustafa Kemal Atatürk.)
ve son söz olarak:
Yaşasın Cumhur !
Yaşasın Cumhuriyet !
- Erdinç AYDIN içeriği
- 8116 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder