Bizi Soykırımla Suçlayanlar Aynalarla Küs mü?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
VURAL GÜNDÜZ
Yazının Yazıldığı Tarih: 
14..08.2010

 
Toplum olarak ne zaman kendimiz olmayı becerirsek o zaman dünya toplumları içerisinde bir yer ediniriz. Günün moda değimi ile küreselleşme denen fakat güçlü devletlerin tekelinde bulunan ekonomik sosyal ve kültürel güç, kaderine terk edilmiş toplumların her geçen gün daha kötüye gitmesine neden oluyor. Böl, parçala ve yönet anlayışı özellikle bizim gibi coğrafyaya sahip ülkeler için uygulanmaya başlanmış, her geçen gün bunu biraz daha cüretle yapan medeni ülkeyim diye geçinen ülkelerin temel stratejisi olmuştur. Batılı güçlü ülkeler artık aynasız diye tabir edilen olayın aymaz bir örneğini göstermekteler. Kendi ülkelerinde olanları görmezden gelip başka ülkelerin içişlerine demokrasi söylemi içerisinde karışmaktadırlar.


Bugün bize insan hakları, özgürlük, anadilde eğitim diye tutturan ülkelerin geçmişi ve bugünü pek temiz değil. Almanya’da yaşayan milyonlarca Türk çocuklarına anadilde eğitim aldırabilecekleri bir eğitim kurumu bulamamaktadır. Fransızlar fikir özgürlüğünden dem vururken kendi ülkelerinde Ermeni soykırımı yoktur, diye düşünen insanlara ceza verme aşamasını çoktan geçmiştir. Kendi yaptıkları Cezayir soykırımını unutturmak istercesine. Finlandiya da Sami ırkına karşı yapılan soykırım ve asimilasyon aşamasından sonra yaklaşık 50 bin Sami kalmıştır. Ben de onlardan talep ediyorum Sami ırkına mensup kişilere özgürlük. Kıbrıs’ta 1980 öncesi Türk halkına yönelik katliamlar, Kurtuluş savaşı sırasında Ege’de Yunanlılar tarafından yakılan köy ve şehirlerde öldürülen Türklerin durumu ne olacak. Biz bu olayları neden dünya kamuoyunun bilgisine sunmuyoruz.

Ermenistan’ın Rusya’nın da desteğiyle Azeri topraklarını işgal etmesine ne dersiniz? Batının insan hakları açısından sicili pek temiz değildir. En son MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ten yedikleri tokatın intikamını gütmekteler. Bu açıkça ortadadır. Silahla alamadıklarını demokrasi ve medeniyet söylemleriyle almaktadırlar. Yeni bir dünya kurulur, Türkiye’de o dünyanın içinde yer alır. Her şeyden önce kendi gücümüze ve yeteneklerimize inanmalıyız. Benliğimizi korumalıyız. Maalesef bu ülkeden Türk olarak ayrılıp Türklüğünü koruyamayan bazı şahsiyetler çıkıyor. Avrupa ülkelerinde makam ve mevki sahibi olabilmek için Sözde Ermeni soykırımını bile tanıyanlar var. Tabiî ki bu duruma karşı çıkan babayiğitler de var. Lakin Avrupa devletleri kendi gibi düşünmeyen bu insanlara yaşam hakkını kısıtlamakta hayatı onlar için zorlaştırmaktadır. Bizim aydınlarımız bunları görmüyor mu? Kör değiller elbet fakat finansörlerini terk edip bu milleti aydınlatmak yerine köreltiyorlar.

Dönüp bir bakacak olsak MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ten bu yana ezilen bir ülke haline geldik. Ölü toprağını atalım işimize bakalım. İlkeli onurlu bir ülke için ATATÜRKÇÜ politika yapalım.

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.