Özgür Düşünceye Saldırı

Daha on beş gün evvel erişime engellenen dünyaca ünlü biyolog Richard Dawkins’in sitesinin ardından yine aynı şekilde, yani sadece mahkeme tarafından erişime kapatıldığı ifadesi beyan olunarak, bu sefer de katledilen aydınımız Turan Dursun’un sitesi erişime kapatıldı. Dawkins’in sitesinin kapatılmasının ardından bir bildiri yayınlayan Turan Dursun sitesi yönetimi, bu konuda taraf olduklarını açıklamışlardı. Sanırım bugün, bu taraf olmanın bedeli ödetilmek isteniyor. Dawkins’in sitesi, Yaratılış Atlas’ları ile ve Evrim Karşıtlığı ile tanınan Harun Yahya takma adlı Adnan Oktar tarafından kapatılmıştı. Ancak bunun öğrenilmesi bir hafta süre aldı. Turan Dursun sitesi açısından da görünüş pek farklı değil. Hangi mahkemenin, kaç numaralı kararının, ne sebeple siteyi erişime engellediği sırrını koruyor. Bu durum Turan Dursun sitesi açısından hukuki haklarının aranmasına engel teşkil ediyor. Sanırım esas sorun da bu. İfade özgürlüğüne açıkça ket vuruluyor. Turan Dursun, çok iyi derecede Arapça bilgisi olan ve uzun yıllarını İslam'a adamış bir aydınımızdı. Sivas müftülüğü yapmış, İslam tarihinde ilk defa bu kadar geniş, 8 ciltlik Kuran Ansiklopedisi yayınlamış, İslam bilginliğinin de ötesine geçerek Tevrat ve İncil’i, bunların yanında da eski uygarlıkların din ve mitolojileri konusunda da bir usta haline gelmişti. Müftülük döneminde alışılagelmedik uygulamalara imza atmıştı. Mesela, Sivas'a bağlı bütün köylere 50'şer ağaç diktirmiş, Müftülük lojmanı yerine göğüs hastalıkları hastanesinin yapılmasına önayak olmuş ve de yaptırmış, Sivas'ın Hazar köyündeki su kaynağından yeterince yararlanmak için baraj yapılması için çalışmalar yürütmüş, İmamların eğitimine önem vererek onları sinemaya dahi götürmüştür. Atatürkçülüğü yüzünden sürgün yemiş, adı “Komünist Müftü”ye çıkmıştır. O, İnançlarında sarsıntı yaşadığı için din adamlığı görevinden istifa edip çöpçülük başvurusunda bulunacak kadar da onurlu ve kişilikli bir aydınımızdı. Maalesef, onu hain bir suikast sonucu 4 Eylül 1990 tarihinde kaybettik. Bugün, onun izinden yürüyen insanlara karşı böylesi özgürlük engelleyici tutum içerisine girilmesi ülkemiz demokrasisi ve insan hakları açısından ciddi bir sorundur. Ülkemizi, Reform ve Rönesans alanında daha uzun bir yol bekliyor.

iletisim@politikadergisi.com