Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Bu Kediyse Et Nerde? Yok, Bu Et ise Kedi Nerde?
- Demokrasi… % 10 !!!
- Yeni Saray Yeni Türkiye
- Gül Aday Değilmiş. Erdoğan mı? Seçilmiş...
- Nasıl Bir Çankaya?
- Askerin Hükümete "İlk" ve En Net" Eleştirisi
- Kimdi Onlar?
- Müezzin Fuat Yıldırım-BİR CAMİİ H.İ.K.A.Y.E.S.İ
- Yöneten Erkekler, Yönetilen Kadınlar
- Gülen Cemaati ve Bir İstifa
- Rabia İçin Özgürlük-Taksim İçin Tutuklama
- Demekle Olmuyor, Haklı...
- Erdoğan'ın 50'si!
- Biz Anlamadık… !!!
- Atatürklü Mü, Atatürksüz Mü?
Ben Değil, Kedi..!
Gökten zembille inmediyse, nasıl indi?
Peki ya hangi ara aramıza karıştı?
Hangi ara Devlet’e yanaştı?
Sahi, ne oldu da ortaya çıktı?
Ne oldu da ÖCÜ oldu?
Ne oldu da HEDEFE kondu?
Hatta SUÇ oldu, SUÇLU oldu…
PARALEL maceramızın DERİN’e kaçan devletten daha POPÜLER olduğu başka bir dönem yaşamadık sanırım, hele ki o ünlü SUSURLUK kazası ile başlayan süreç bile bu kadar HAREKETLİ, bu kadar DEBDEBELİ geçmemişti, belki de ondandır yaşanan ŞAŞKINLIĞIMIZ, şaşkınlığımıza ekli CEVAPSIZLIĞIMIZ… !
Peki, yeni histerimiz mi?
BİRBİRİNİ DİNLEYEN bir devlet haline gelişimiz !
Sahi, kendi kendine mi geldi?
Kendiliğinden mi oluştu?
Emir komuta zinciri yok muydu?
Ya onay veren bir Ankara… !
O Ankara’ya EKLİ siyasiler… !
O siyasilere ekli sorumluluklar… !
O sorumluluklara eklenen hedefler… !
O hedeflere ekli isimler, kurbanlar… !
Ardından gelen operasyonlar… !
Sahi, iç içe geçmiş ülkeler yumağı gibi olmuşuz da haberimiz olmamış… !!!
Kim tarafından yönetildiği belli olmayan kurumlarımız olmuş, habersizmişiz… !!!
Bugün mü?
Temizleniyor muşuz… !
Derine ekli Paralel’den kurtuluyor muşuz… !
Hele ki elleri kelepçeli götürülen polisleri izlerken… !
Ve o kelepçelere ekli suç dosyalarının bitmeyen suçlamalarını okumaya devam ederken… !
Çok sevdiğim bir şarkı var, Candan Erçetin’den…
Sözlerini hatırladım bir an, gülümsetti ama derinden…
Hani bugüne eklesem mi diye düşündüm ve size de okutsam mı diye…
Hani düşündüm de… !
Belki konumuz KEDİ’dir… !
SUÇ da SUÇLU da o’dur… !
Okusak mı sözleri?
Hadi… !
Ben özlemedim ki seni
Kedi özledi
Çağır onu gelsin diye
Bana kedi söyledi
Çok severmişsin onu
Doyamaz öpermi?sin
Sarılıp uyurmuşsun
Nasıl özlemesin ki seni
O da çok severmi? hani
Derdinde yanındaymış
Sevincinde o da mutlu
Sen özlemedin mi onu
Ben istemedim gitmeni
Kedi istedi
Sonra pişmanım diye
Bana kendi söyledi
Sen bilirsin bu kedi
Karşılıksız sevdi seni
Belki de her kedi gibi biraz bencildi
Sende itiraf et hadi
Suç biraz da senindi
Dayanamıyorum de hadi
Çok özlemesin bu kedi
KEDİ ne kadar anlattı derdimizi bilmiyorum ama, Türkiye’de yaşananları anlamak zor, hele ki yapılanı, edileni, dinleneni, dinleyeni, tutuklananı, tutuklayanı, soruşturmayı, soruşturulanı, siyaseti, siyasiyi, Ankara’yı, Polisi, kahraman ilan edeni, kahraman ilan edileni, Paralel’i, Paralel’i Paralel ilan edeni, Cemaati, Cemaatçi siyaseti, dini siyasete alet edeni, etmediklerinin iddiasında olanları, ayakkabı kutularını, onları dolduranları, boşaltanları, hatta kutu diye niye ayakkabı kutusu kullandığı belli olmayanları, saat diye bir serveti kolunda taşıyanları, istifa sürecini siyaset etiğine eklemeyenleri, ‘Ölüm bu işin fıtratında var’ diyenleri, diyenleri eleştirmeyenleri, eleştirmeyip susup oturanları, ölenle ölenleri, çabuk unutanları, unutmak için yaşayanları…
Sahi, anladınız mı?
Peki, ne kadar anladınız?
Anladığınızın ne kadarını sahiplendiniz?
“Ne kadarı ben” dediniz, ne kadarını dışladınız, ne kadarından korktunuz?
Ben mi?
Ben en çok KEDİ’den korktum…
Tamer YAZAR
iletisim@politikadergisi.com
Yorumlar
Yeni yorum gönder