Apo'ya Ev Hapsi

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Abdullah Öcalan, İmralı’da bulunduğu şu son zamanlarda bir çok spekülasyon haberine konu olmakta, doğruluğu ispatlanamayacak birçok haber, bazı muhalif gazetelerde manşet oluyor ve bu gazeteler vasıtasıyla halk kışkırtılmaya çalışılıyor. Bu haberlerden bir kısmı Abdullah Öcalan’ın aslında İmralı’da olmadığını, bir uçakla Kandil’e götürülüp, Karayılan ile görüştürüldüğü gibi mantık sınırlarını zorlayan haberler… Maalesef olaylara at gözlükleriyle bakanlar, önlerine ne konursa onu yiyorlar…

Neymiş efendim, Apo özel uçakla İmralı’dan alınıp Kandil’e götürülmüş…

Bir kere İmralı’da uçak inecek bir düzlük yok!

Bu habere iman etmiş aklıevvel, itirazıma diyor ki; “Deniz uçağıyla götürülmüştür!”

Peki bu deniz uçağı Kandil’de hangi denize inmiştir!?

“Bu hükümet Apo’yu Kandil’e götürmek için bir yol bulmuştur kardeşim! Bunlardan her şey beklenir!”

Böyle bir şeyin mümkün olsa bile hükümeti nasıl zor durumda bırakabileceğini basit bir örnekle açıklayayım;

Askerde izni bitmiş bir ere komutanı illegal olarak izin verebilir. O asker evine gider ailesini filan görür, varsa işlerini halleder ve tekrar birliğine döndüğünde hiç kimse bu askerin izin alıp almadığını veya izini bittiği halde dışarı çıktığını bilmez. Ancak başındaki komutan çok büyük bir risk almıştır. Eğer o asker birlik dışındayken bir kaza geçirse, veya başına adli bir olay gelse ve birlikte olmadığı böylelikle anlaşılsa, izin veren komutanın tabiri caizse başı yanar.

İşte Apo’yu da İmralı’dan çıkarmak, bu kadar tehlikelidir. Apo, İmralı’da muazzam bir biçimde korunmaktadır. Devlet bu korumayı başka hiçbir yerde sağlayamaz. Apo’nun ulusal ve uluslararası bir yığın düşmanı olduğunu düşündüğünüzde O’nu İmralı’dan çıkarmanın ne kadar tehlikeli olduğunu tahmin edersiniz herhalde… Çıkarmak isteseniz bile yine muazzam bir koruma sağlamanız gerekir ve bu da çok dikkat çeker. Bu sebeplerden ötürü Apo’nun İmralı’dan çıkarıldığına dair haberlere ben hiç itibar etmem. İtibar edenleri de yukarıda anlattığım gibi uyarırım…

Ben yukarıdaki güvenlik sıkıntıları sebebiyle de Apo’nun ev hapsine alınacağı haberlerine itibar etmem. Çünkü İmralı dışında Apo’nun bu kadar korunaklı olabileceği bir yer yok.

Ancak dün Milliyet Gazetesin’de ki “İmralı’ya Ev” haberine itibar ettim… “İşte bu olabilir” dedim. Apo’ya illaki ev hapsi düşünülüyorsa bu ev ancak ve ancak İmralı’da olabilir.

Bu bilgiler ışığında Fatih Altaylı’nın bugün (08/02/2013) kaleme aldığı “Hafıza Acıları Unutmaya Programlıdır” başlıklı yazısında mealen; “Apo’nun aptal olmadığını, MİT’in Apo’ya limanda duran geminin anahtarını verse bile gitmeyeceğini çünkü Türkiye’de barış sağlanmadan İmralı dışında güvende olmayacağını bildiğini” yazdı.

İşte bu konjunktörde Apo’nun serbest kalması için hiçbir talepte bulunmadığına inancım tam… Ancak cezaevi koşullarından çok, ev ortamında ceza çekmeyi (ev hapsini) istemiş olabilir. Bunun için de en ideal yer tabii ki İmralı… Hükümet ne kadar yalanlasa da…

 

Ümit MİNEL

umit.minel@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.