Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Kozmik odadan çıksa, çıksa cin çıkar
- İşçiye sopa, teröriste kırmızı halıda “Gül”
- Dersim’iz CHP İstifaları
- Bülent Arınç’ın suikast hayali, TSK’nın bir çuval inciri
- Ağca Hayranı Medya!
- TBMM Çatısı Altında Terörist Eli
- Domuz Gribi Aşısı ile Ekonomiye Can Vermek
- Devletin Üst Kademesinde Senkronize Çalışma
- Türkiye Şampiyonluğa Koşuyor
- Seçmene “Akıllı Sandık”
- Sel Felaketine Dahi Teslim Olan Şehir İstanbul
- Cehalet Canavarı Mardin'de
- 2010 Kültür Başkenti İstanbul, Eğlenceye Çağırıyor
- Öğretmen
- Domuz Gribi ve GDO Terörü Elele
Noel baba yerine Dede Korkut yılbaşı sembolümüz olsun.
Noel Baba yerine Dede Korkut’u öneriyorum.<?xml:namespace prefix = o />
Yıllardır düşünürüm niçin batıya mal olmuş semboller, mitler genç kuşakta yaygınlaşıp genel ortak değerler haline gelirken, bizi biz yapan değerler unutulmaya yüz tutuyor. Gerçi Demre’li Noel Baba aslen Hıristiyan Türklerden olduğu söylense de içime bir Müslüman olarak sinmez. Onu daha çok batını mit ve sembolü olarak görürüm.
İslamiyet gelmeden önce Anadolu’ya gelen Türkler Hıristiyan dinini benimsemişler di. Bu Türkleri özellikle Karadeniz, Ege, Doğu Anadolu ve Trakya’da olduklarını biliyoruz. Hatta bunlardan Peçenek Türkleri Bizans ordusu ile Malazgirt ‘de soydaşlarına karşı bilmeden savaşa getirilmişti; savaştıklarının da Türk olduğunu öğrenince Alparslan’ın yanına geçerek savaşın kaderini değiştirmişler di. Bildiğimiz gibi savaş sonucunda Müslüman Türklere Anadolu’nun kapıları açılmış oldu. Bugün bu topraklara Türk damgasını vurmuşsak bu Malazgirt savaşının sonucudur. Bizim tarafımıza geçen Türkler ‘in Trakya' ya geçmesini engellemek için Bizans boğazdaki köprü benzeri şeyleri kaldırır, Türkler Tuna’da at yüzdürmeyi iyi bildiklerinden atlarını Tuna nehrindeki gibi boğazın sularında yüzdürerek karşıya geçerler.
Dünya’da eşi ve benzeri görülmemiş olayı, Bizanslılar hayret ve şaşkınlıkla izlerler.
Maalesef Türk olmalarına rağmen Hıristiyan oldukları için, hiçbir Türk ressamı bunu resmetmemiştir.
Yıllardır kafama takılan Noel Baba kostümleri Yunan kıyafetiyle bana hitap etmemektedir. Onun bize yılbaşında Hıristiyan propagandası kokan görüntü ve felsefi yapısı Müslüman dünyasında salyangoz satmaktan pek farklı değildir. Onun yerine tüm Türk dünyasının tanıdığı edebiyatımızın şaheserlerinden olan Dede Korkut hikâyeleri ile tüm Asya’da bilinmekte ve tanınmaktadır.
Noel Baba yerine yılbaşında çocuklarımıza Dede Korkut kostüm ve maskları alsak daha iyi olmaz mı diyorum. Hem tarihsel değerimizi çocuklarımıza tanıtmış ve sevdirmiş oluruz. Hem de Dede Korkut vasıtasıyla tüm dünya Türkleri arasında olumlu bir sembolün iletişimini sağlamış oluruz.
Türk Kültürünü bize has olan sembolleri yaşatarak ve çoğaltarak kalıcı kılabiliriz. Zaten, en tehlikeli emperyalizm kültürel emperyalizmdir. Ekonomik emperyalizm sizi aç bırakabilir. Fakat kültürel emperyalizm bizi Mankurtlaştırır ve başkalarının gönüllü köleleri haline getirir.
Yorumlar
Cevap
"Kültür Emperyalizminin" diğer bir yönü de Müslümanlaşan Türkler'in (Müslüman olmayan Türkler'de sanılanın aksine çoktur) Arap-Müslüman kültürünü Türkler'e dayatmasıdır.
Noel Baba,bu topraklarda doğmuştur. Kendimize ait bir "öğeyi", başkalarının bizden daha fazla kullanmasını feyz alarak ondan vazgeçmek akıllıca bir davranış değildir.
Türk-İslam sentezini savunanlar; nedense Noel Baba'ya,yılbaşına kafayı takarlar "kültür emperyalizmi" diye bas bas bağırırlar da, Türk töresinde olmayan başörtüsünün de yılmaz savunuculuğunu yaparlar. Bu nasıl bir ikilemdir diyeceğim ama "Dogma'lardan" sentez oluşturan bir ideoloji bunu da yapacaktır elbette ki.
Cevap
Noel Baba'nın sembollüğü konusunda bir şey demeyeceğim ancak Türk-İslam sentezini savunan görüşteki kişilerin türbanı savunması tabi ki doğaldır çünkü adı üstünde Türk-İslam sentezi ideolojisidir.Ne sadece İslam ne de Türklük.İkisinin sentez geleneğini sürdürmeye çalışırlar.Türk-İslam fikrini savunan biri olarak bu sentezin geleneğini yaşatmak o kadar da zor ve ikilemli bir durum değildir.Saygılar
Türk İslam Sentezi
Bence Türk İslam sentezi toplum mühendisliği olarak düşünülürse doğru bir yaklaşım olarak görmem. Fakat Türk toplumu kendi kültürel değerlerini Araplaşmanın değil İslamiyetin gerekleriyle doğal olarak buluşturursa bu normal bir islamiyetle Türklüğün örtüşmesi olur. Şayet birileri gelip toplum mühendisliği ile sentez yapayım diye Arap örflerini Türk yaaşayışına sokuyorsa bunu bir kültür emperyalizmi olarak görürüm.
Dede Korkut adında Kazakistan'da Kilise var.
Türkler İslamiyetten önce Budizme ve sonra da Hiristiyanlığa girmişlerdir. Esas dini inançları Gök Tanrı inancıdır. Şamanistlik esasında bütün toplumların genelinde bulunan batıl inançların topluluğuna denir. Kazakistan'da Dede Korkut adına yapılmış kilisenin olduğunu duymuştum. Tarihsel olarak Dede Korkut hikayelerinin sonradan islami niteliğiinin ön plana çıktığını söylersek yanlış söylemiş olmayız sanırım. Dede Korkut Hiristiyan Volga Kazakları , Kumanlar , Gökoğuz gibi Hiristiyan Türklerde de semboldür. Aynı zamanda da Müslüman ve diğer inanç sahibi olan Türkler'de de semboldür. Noel Baba için aynı şeyi söylemek ne kadar doğru olur diyorum. Kültürel Emperyalizim konusununa gelince düşüncelerinize katılmakla birlikte , batıya gelin ve müslüman olan Türkler kimliklerini daha iyi korumuşlardır. Fakat doğuda Müslüman olan Türkler Araplar'ın ve Babürler Hintli'lerin içinde erimişlerdir. Burada İslami kaygıdan daha çok kültürel kaygıdan yola çıkarsak düşündüğümün daha doğru olacağını söyliyebilirim. Çünki Mitler, Semboller kültürel öğelerimizin yaşatılması için vazgeçilmez unsurlarındandır. Yılbaşında Noel Baba yerine Dede Korkutu önermemin asıl nedeni bu..
Yeni yorum gönder