Dünya'da Üçüncü Yol, Türkiye'de Yeni Sol

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Osman ACAR

Değerli Okurlarım; ülkemiz gerçektende medeniyetlere beşiklik etmiş, gerek kültürü, gerek folkloru, gerekse zengin geçmişi ile tüm medeniyetlere uygunluk göstermesini bilmiştir. Kültür çeşitliliklerinin yanı sıra ortaya koyduğu başarıları ile yüce Türk Milleti dünyada saygınlık kazanmasını bilmiş ve hep ileri görüşlülükle hareket emiştir. İstikbalin göklerde olduğu kadar köklerde olduğunu da unutmamıştır.<?xml:namespace prefix = o />

 

          Ne mutludur ki bizlere böyle bir neslin torunlarıyız. Böyle bir neslin torunları olmanın ağır yükünü bilerek çoğu eğitimine devam eden arkadaşlarımla ülkemiz için, hep birlikte bir çalışma yürüttük ve önünüze sunduk. Karar verdik ki, ülkemizin dikili taşları üzerine durduğu ülkemiz politikasına, tarafsız bir çalışma inşa edip sunalım. Ve “Siyasi İncelemeler’’ adını verdiğimiz, her dönem başka bir ideolojiyi irdeleyip, gerekli bir partiye sunacağımız elzem bir çalışma inşa ettik. Okuyacağınız bu metin Bülent ECEVİT adına Demokratik Sol Parti’ye yöneltilen bir siyasi incelemedir. Bir sonra ki çalışmamız yine ülkemiz politikasına yarar getireceğini düşündüğümüz bir ideolojiye yöneltilecektir. Bu uğurda düşündük ki, gerek ülkemiz aydınlarından, gerekse yazarlarından her türlü partiye bizim gibi eleştiri ve öneri sunanlar oldu. Bizim ayrıldığımız temel nokta, yönelttiğimiz bu eleştirilerin belli bir ideolojinin veya belli bir yayın grubunun bayraktarlığını yapmakla değil, halkın gerçek görüşünü yansıtmakla oluşmuştur

 

           Gelecek nesiller elbette çalışan gençlerin kuracağı bir toplum düzeninde meydana gelecektir. Önemli olan, çalışan bu gençlerin ülkeleri için yaptıkları işleri taraflı tarafsız diye ayırt etmek değil, yaptığı çalışma adına harcadığı emekleri takdire şayan bir biçimde desteklemektir…

 

 

 

Bülent Ecevit Anısına…

 

Bir Siyasi İnceleme…

 

“Dünyada Üçüncü Yol, Türkiye’de Yeni Sol’’

 

“Muhalefetten İktidara: Bir İktidar Rehberi’’

          Küreselleşen dünya, âdemoğluna sınırsız demokrasi kapılarını açmış durumda. İnsanlar teknoloji dünyasının getirdiği yeniliklerle yeni bilgiler öğrenme yoluna girdi. Üstelik bu gelişim sadece politika başlığı altında değil kültür-sanat, ekonomi, güncel v.s. başlıkları altında yaşamın her alanında da irdelenir oldu. İnsanlar 85 yıllık cumhuriyet tarihi boyunca belki de ilk defa bu kadar gelişime açık oldu. Fakat bu 85 yıllık Cumhuriyet tarihi insanların yaşamında pek bir şey değiştirmedi. Türk siyaseti gerek ilk dönemlerde gerekse son dönemlerde hep aynı konuları düşünür oldu…

 

         Bitmek bilmeyen kutuplaşmalar, insanları hep daha iyiye götürür düşüncesiyle hareket edildi. Aslında bunlar hep bir amaç içindi: “Vatanı kurtarmak.’’ Ama bu noktada ipler kopuyordu. Kimisi din etkisiyle vatanı kurtaracağına inanıyordu, kimisi milliyetçiliğin verdiği heyecanla, kimisi de sosyal kesimin bayraktarlığını yaparak… İşte bu üçüncü maddeye gerçektende insanlar bir sempati besliyordu. Duruşlarından belliydi bir sevgi besledikleri, haykırışlarından belliydi. Ama neden bu haykırışlara takiben bir destek gelmiyordu? Eksik olan neydi? Yanlış olan neydi?

 

          Bir kere şuna inanmalıyız ki, her durum, her yargı, bütün dünyada bir olsa da, her toplum kendi kültürüne uygun düşen kavramlara adapte oluyor. Göreceli bir yaklaşımla dünya ekseninde yer alıyor. Bu her toplumda olduğu gibi bizde de böyle. Öncelikle ülkemizde siyasi dikotomiler hep klasik sağ-sol arasında süregelmiştir. Oysa dünya artık siyasi kutuplaşmaları yerelleşme-küreselleşme arasında kabul eder duruma geldi. Fakat bizde durum değişmedi hep bir şeye inanıldı: “Türkiye’de sağ, solun görevini yapıyor, solda sağın.’’ Fakat gerçekte bakıldığında her iki ülkeleminde kendine göre özellikleri, kendine özgü değerleri var. Bizdeki sol, tek parti döneminde CHP’den dolayı çok baskıcı görünür ve halk buna inanır. Sağ kesim DP ile bir alternatif olarak başa geldiyse de baskı yapmaktan geri kalmadı. Öyleyse baskıcı olan sol veya sağ değil o zamanın siyaset koşullarıdır. Lakin böyle olunca da zarar gören bir kesim var o da halk. Bizde ki sol her zaman halk sözcülüğünü kendine görev edinir ve halkta buna bir sempati duyar; fakat nedense bu sempati sandığa yansımıyor. Tabii bu bazı dönemlerde sandığa yansıdı fakat neden kalıcı olmadı veya ilerici olmadı.

 

          Sol kesimin bu noktada ne yapması gerek? Şüphesiz ki halkta sol kesimden biraz uzaklaşma yoluna gittiyse de değerini uzak ideolojilerde anladı ve solu yeniden keşfetme yoluna gitti. Öyleyse sormak gerek: “Nasıl bir sol?’’

 

 

Neden Böyle Bir Çalışma?

Her insan aynı dünyada yaşar ve farklı işlerle uğraşır. Herkesin toplumsal alandaki rolü ve statüsü farklılık gösteriyor. Bu dünyada olduğu gibi ülkemizde de böyle. Her insan farklı işlerle meşgul oluyor. Ben insanın gençlik döneminin verimli geçmesini düşünenlerdenim ve bu uğurda çalışanlardanım. Yaşadığım ülkeler olan Türkiye ve Kıbrıs için fayda yönünde çok uğraşlar veren Bülent Ecevit’ e olan sonsuz sevgimi bu dosya dillendiriyor. Bu dosyanın sol ideoloji için bir inceleme olduğunu kabul ediyor ve her yerde “Sol öldü’’ deyimlerinin bilimsel cevaplarla çürütülmesini diliyorum. Demokratik Sol Partiye bu uğurda, bu ilkeler ışığında başarılar diliyor ve iktidarlarının ışığında bir gelecek diliyorum.

“Muhalefetten İktidara: Bir İktidar Rehberi’’

Demokratik Sol Parti’nin iktidar yolunda yapması gerekenleri hiç şüphesiz parti yöneticileri çok daha iyi bilir. Fakat yüreğinde Demokratik Sol Parti’nin sevgisiyle yaşayan insanlar, Demokratik Sol Parti’nin ışığında yürüyen insanlar partinin kendi seslerini yansıttığını düşünerek partiye seviyeli eleştirilerde yöneltmeli, olumlu önerilerde sunmalı. Umarım bu incelememiz olumlu bir öneri olarak partimizin karşısına çıkar ve partimizi iktidara taşıyacak yolda değerli kılınır. Temennimiz odur ki, siyasetin her yönden inşa edilebileceğine inanan nesiller ve bir mesire ortamında gerçekleşen politika ortamı ülkemize kazandırılır. Okuyan ve bilge gençlerle yola çıkan bir toplum medeniyet ışığında dünyaya sesini duyurur ve dünya dengelerini elinde tutar. Nitekim siyasetin ahlak dışı bir uygulama olarak görülmediği ülkeler de öyle. İş bu noktada Demokratik Sol Parti’nin nasıl bir nesil inşa etmesi gerektiği dosyamızda şöyle işlenmektedir:

 

Bir Sonraki Seçim…

 

          Her bir seçim dönemi insanlar için, partiler için ülkesinin kaderini tayin edeceği bir sonuç doğuruyor. Fakat sonucunda halkın isteklerine en uygun bir parti bu tayin görevini üstleniyor. Demokratik Sol Parti’nin bu görevi üstlenmesi ise elzemdir. Nitekim halkına her daim nezaketi görev bilen bir parti umarım halkın isteklerine en iyi cevabı seçimde de versin. Her zaman sol bir partiye seçim sonrası ve seçim öncesinde gazeteler, aydınlar, köşe yazarları bir öneri bir eleştiri sunmakta fakat bu hiçbir zaman faydalı olmadı, olamazda. Çünkü partiye yöneltilen eleştiriler halkın partiden beklentisini değil, belli bir ideolojinin bayraktarlığını yapmak için yapılmakta. Bu noktada da öğrenci arkadaşlarımdan, bilgin insanlardan ve halktan bu önerileri ve eleştirileri almayı kendime bir borç bildim. Ve bu uğurda bana açık açık görüşlerini bildiren arkadaşlarıma da teşekkürü bir borç bilirim. Ve işte o insanların sol bir partiye, Demokratik Sol Parti’ye yönelttiği olumlu bildikleri eleştiriler:

 

1.Laiklik milletin beynine sokulurcasına her propagandanın aracı olmamalı, Laiklik vazgeçilmez temel ilke olmalı ama milletin gözüne her daim sunulmamalı. Kısacası LAİKLİK üzerinden siyasetin sonucu 22 Temmuz sonuçlarında SOLA pek de bir yarar getirmedi.

 

2.Atatürk çok iyi anlatılmalı ki millet de onun güzelliğiyle yaşamayı bilmeli. Ders kitapları bu konuda çok yararlı bir kaynak olabilir.

 

3.Bizdeki sol her daim sağın yaptığını yapmamalı kendi başına yollar ve çözümler üretmeli, mesela ekonomik büyüme.

 

4.Ortak olarak öngördüğümüz bir ekonomik model DEVLETÇİLİK-LİBERAL bir sentez. Nitekim Liberalizm bizdeki özellikle Çukurova’dan tüm Anadolu’ya bütün çiftçileri zarara uğrattı ve orta kesim halka çok zarar verdi. Bu zararlarda apaçık ortadadır ve halk yeniden solu keşfetmeye başladı.

 

5.Bizdeki solcular parti kapatma olaylarının önüne geçecek adımlar atmalı nitekim parti kapatmak çare değil. Zihniyetin parti kapatması ile değişeceği çok büyük bir yanılgı. Parti kapatmaya neden olan sebepler engellenmeli veya o düşünce çürütülmeli ve bu noktada muhalefet çok yararlı bir siyaset yürütmeli. Ne hukuka yön vermeli ne de iktidarı koparacak politikayı elden bırakmalı.

 

6.Halk aç, ekonomik bir büyümenin beklentisine gebe halk. Bu açıdan: ekonomi çok önemli görülüyor.

 

7.Seçilecek vekiller tamamen halkın beğenisini kazanmış kültürlü ve elit kesimden olmalı. Fakat siyasi bilimler literatürüne uygun katı bir Elit Teorisi olmamalı.

 

8. Lider KARİZMA-KAHRAMAN dediğimiz daha açıkçası ''ALLAH VERGİSİ'' dediğimiz çekiciliği üzerinde bulundurmalı.

 

9.Bürokratik geleneğimizde değişim yaratmak. Yani solcular dinsizdir tasarımından ayrılmak. Mitinglerde DİNDEN, İMANDAN BAHSETMEK HALKI BİRAZ TATMİN EDİCİ OLUR. Lider Cuma Namazına da gitsin. Bektaşi şenliklerine de katılsın. Her Laik Ritüel CUMHURİYETİ tehlike altına almaz

 

10.Siyasi dikotomiler bana göre artık klasik sağ-sol ayrımı arasında değil YERELLEŞME-KÜRESELLEŞME arasındadır. Halka bunu da yavaş yavaş benimsetmek.

 

11.Önemli olan sorunlara SOMUT bir çözüm önerisi sunmak ÖRNEĞİN; PKK VE KÜRT SORUNU, KIBRIS SORUNU…

 

12. Herhangi bir konuda veya alanda insanlara FELSEFE ve TARİH aşılanmalı MARX, HEGEL, GRAMSCİ, SARTORİ, İBN-İ HALDUN, ARİSTOTALES, IMMANUEL KANT... v.b. düşünürler okutulmalı. Millet bunların teorilerini bilmeli.

 

13.Devleti frenleyen konulardan biraz olsun uzaklaşmak. Dikkat edersek son yıllarda hep etnisite-laiklik-din konusu ekonomik büyümemizi frenliyor.

 

SON

 

 

 

 

Emeği Geçenler

1. Derya Nur ACAR (Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4.Sınıf Öğrencisi

2. Abdülkerim ÇİN ÇİN (Akdeniz Üniversitesi İ.İ.B.Fakültesi Kamu Yönetimi 2. sınıf öğrencisi

3. Türker ÇİMEN (Girne Amerikan Üniversitesi Diplomatik Tercümanlık 3. Sınıf Öğrencisi

4. Batuhan BOZDOĞAN (İstanbul Üniversitesi S.B.Fakültesi Kamu Yönetimi 4.sınıf öğrencisi

5. Araştırmamla ilgili gezdiğim 16 ilde (Kars, Erzincan, Iğdır, Çorum, Sivas, Tokat, Yozgat, Trabzon, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum, Rize, Hatay, Adana, Mersin, Amasya) bana görüşlerini aktaran misafirperver ve samimi Anadolu insanı.

iletisim@politikadergisi.com

 

 

 

 

Yorumlar

yeni sol

idris küçükömerin bir sözü var türkiyede solcular sağcı sağcılarda solcudur.bu da demek ki yeni sol yada solun alternatifi solsuzluk tur .saygılar

Solsuzluk

Yazı çok güzel ve irdelenmiş bir biçimde....İlkokul denklemleriyle Siyasette kuram yaratanlar silinmeye makkumdur...Solun alternatifi Her DAİM soldur...Bu ülkede Her Dönemde Etkin Bir Sola İhtiyaç Vardır...

olmyan ve olmayacak sol

ilk okul denklemiyle kuram yaratan siyasetçiler muhalefet de kaldılar ve her daim kalacaklardır .iktidara gelmeye korkan bir sol ki olmayan sol sadece gündem işgal ederler ve komik olurlar .

Yeniden Keşfediliyor

Solun ne olduğunu anlamadan solu karalamaya çalışanları kıskandıran bir çalışma ve eylem.Nitekim YORUMLARDA onu gösteriyor başta Osman ACAR olmak üzere tüm emeği geçen arkadaşlarına teşekkürler...Çekemeyenlere inat Sol Muhafazakarlığın yarattığı sansasyonel etkiyle yeniden yükselen yıldız durumuna geliyor...Çekemeyenlere inat bi daha...

sol

sol kuralcı bir hizmettir. kendıne değil. halka çalişir. cebinden harcar. cebıne birşey koymaz. solda yuruyup cebını duşuneni de arkadaşları harcar.destek çikmaz. yanliş yanliştir. hedef halka hizmetir. çalamayinca solcular parasız kaliyorlar. zaten zengın olmak gibi bir amacıda yok. dın meshep renk soy ayrımıde yok ınsan ınsandır. devled dayırelerıde sölculara kapalı.solcu olmak yurek ıster. buyureği olande lider olmak ister sol nasıl palazlanır nasıl toparlanır. ben senı duşuneceğim sen benı değil senı soyanı isteyeceksın bu nekadar sağlikli olur SOLCULUK YÜREKİŞİ.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.