Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Sizin Çocuklar Çuvalladı
- Cinsel sapıklık ve din…
- 06 YR 245 Plakası Üstünde Bir İlk Aşk Hikayesi
- Depremde Ölmek Yasaktır
- Panele Davet
- Uçurtmayı Vurmasınlar
- 23 Nisan; Ne Zaman "Çocuk Bayramı" Oldu?
- 13 Yaşındaki Çocuk Rızası ile Fuhuş Yapabilir mi?
- Oedipus Kompleksi ve Türkiye Siyaseti.
- Kadın Olmak
- Çapulcular!...
- 25 Kasım Direnişi
- Öfkeli
- Atatürk'ü Anma!
- Adını Koyalım: Soğuk Bir İç Savaştayız
Duvar Filminden Otuz Yıl Sonra Pozantı
Pozantı’yı hissettiniz mi?
Taş atıyorlardı, tutukladık. İçeri koyduk.
Hepsinin yaşı çocuk kategorisinde yer alıyordu. Pozantı M tipi cezaevinde yatıyorlardı. Dahası biz yattıklarını sanıyorduk. Meğerse…
Taş atan çocuklara tecavüz ettiler. İddia falan değil! Basın organlarında iddia ediliyor diye bir sakız çiğneniyor.
Devlet dilinde o çocuklar, zaten bölücü. Vurun abalıya hesabı. Tecavüz gizlendi. Bir şekilde basına sızınca da özrü kabahatinden büyük bir açıklama geldi: İddialar yeni değil, 2010’dan beri var.
İçiniz yanmıyor mu? Tecavüz edenler nasıl olsa ortaya çıkmaz diye çöreklendi çocukların üstüne.
Kendi çocuklarınızı koyun yerlerine dediğimde, Allah korusun diyenleredir lafım: Allah korumadı işte. Ancak açığa çıkmasına sebep oldu.
Ve bilinçli şekilde gündemden uzaklaştırılmaya çalışılıyor şimdi. Sabah akşam 28 Şubat’la yatan medya; bir programını da ayırsın Pozantı’ya ne olduğuyla yüzleşelim. İçinizi acıtan, duymak dahi istemediğiniz olaylar başlarından geçti.
Şimdi ise, devletin olağanüstü bir akıl yürütmesiyle, Pozantı cezaevindeki çocuklar Sincan’a sevk edildi. Tek kişilik odalarda kalacaklar. Medyanın bu haberi nasıl geçtiğini hatırlatalım:
Çocuklar, yeni yuvalarına kavuştu.
Yuh olsun bu angut zihniyetine! O çocuklara içerideki üç beş haysiyetsiz tecavüz etmedi. Bir toplum olarak çullandık çocukların bedenlerine! Kalemlerle, suskun kalmış dillerimizle. Korkumuzdan tek satır yazamadık, manşet bile olamadı.
Neden?
Suçluydular çünkü. Devlete taş atmışlardı. Bölücüydüler. Suçları büyüktü hasılı kelam.
Şimdi kalkıp, çocukları yeni bir cezaevine gönderiyoruz. Tek kişilik hücrelere. Tecrite. Tecrit dediğimizde yerinden sıçrayanlar “hayır, yalnızca yatarken yalnız olacaklar” diyorlar. Bir de Toplu Yatırsaydınız!!
Hangi suçu işlemiş olurlarsa olsun, kim tecavüzü meşru kılabilir. Veya kim tecavüzü yazmamaya cüret edebilir?
Taş attılar, içeri aldık. Örgüt propagandası yaptılar dedik. Üstüne bir de tecavüz edildi. Cezasını mı çektirdik yoksa dağa çıkmasına zemin mi hazırladık?
Şimdi zor bir soru soralım, o çocuklar dağa çıkmasın da ne yapsın?!
Çocuklarla ilgili yapılacak şey bellidir:
Bu çocuklar, ailelerine verilmeli. Ömür boyu bakımları devlet tarafından temin edilmeli, iş imkanları sağlanmalı. Ve Özür Dilenmeli arkadaş! Özür dilenmeli.
Ayrıca,
Biz sadece Pozantı’yı biliyoruz. Peki bu ülkede başka Pozantılar var mı? Cezaevlerinde tecavüz Avrupa ve Amerika’da yaygın ya bizde? Peki Çocuk Esirgeme kurumları? 15-16’sında kaç kız çocuğu kaçıyor kurumdan?
Aile içi ensesti öğrenebilir miyiz bir gün?
Çocuk gelinlerimiz. 12 yaşında oyuncak bebekle oynaması gereken çocuklar, anne olup kendi çocuklarıyla büyüyorlar.
Yılmaz Güney, Duvar filmini çektiğinde tecavüz temasını işlemişti. Kanımız donmuştu. 1983 yapımı filmin üstünden neredeyse 30 yıl geçti. Ve geldiğimiz noktada Duvar’ın gerçek olduğu gözler önüne serildi.
Pozantı yalnızca bir hücredir. Memleket, Duvar filmindeki 4.koğuşun ta kendisi olmuştur.
İlker EKİCİ
- İlker EKİCİ içeriği
- 8672 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder