Madımak Davası Yeniden Başlamalı

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Gökhan YILMAZ

2 Temmuz 1993’te Türkiye adına en utanç verici olaylardan biri yaşandı. Sivas’ta Aziz Nesin’in de aralarında bulunduğu birçok aydının kaldığı otel yobazlarca ateşe verildi ve ülkenin aydınlık geleceğine ket vuruldu adeta. Tam 37 aydın yanarak can verdi Madımak Oteli’nde. Sazları, keskin kalemleri, kitapları da bedenleriyle birlikte yok olup gittiler.

Tam tamına 20 yıl geçti. Her ne kadar üzülüyor, kahroluyor gibi göründüysek de her yıl biraz daha uzaklaştık davadan. Anmalara katılan, bu utanç verici davayı yakından takip eden insanımızın sayısı her geçen yıl biraz daha azaldı. Sonunda da, bu gibi davalarda kesinlikle kabul edilemeyecek nitelikte olan ‘’zaman aşımı’’ olayı gerçekleşti. Zaten adım adım uzaklaştığımız dava hepten gitti elden. Onca aydın, sorumlu-erdemli vatandaşın feryadı, haykırışı bir anda bıçak gibi kesilip atıldı.

Evet, sıfır kazançla geçen 20 yılın ardından, geçenlerde olay gününe ait bazı gizli çekim görüntüler geçti ele. Görüntülerde neler yok ki?

Bidon bidon benzin dağıtımı, (dünyanın en pahalı benzinini kullanan ülkemde, benzin arabalar için değil insan yakmak için kullanılır. Vay halimize) göz yumup tek laf etmeyerek bu kirli işe çanak tutan devletin gözde memurları polisler, uyruğu belli olmayan sakallı, cübbeli, şalvarlı gözü dönmüş caniler… Ve daha neler neler…

Bilen bilir bu tür davalarda en ufak bir görüntü, fotoğraf, çeşitli emareler çok işe yarar niteliktedir. Davanın faillerine adım adım yaklaşmada çok önemli yer tutar bu bulgular.

Fakat nedense bizde olaylar bu şekilde cereyan etmiyor.

Bazı izler, bulgular var, yok değil. Fakat neredeler?

Madımak Oteli davasının çözümünde büyük ve mühim adımlar attıracak olan görüntüler, fotoğraflar şimdiye kadar nerede saklandı? Niçin gün ışığına çıkarılmadı?

Devletin alt (derin devlet) ve üst kademeleri  bu olayı da diğer faili meçhul(!) vakalar gibi ört bas etmeye, hasır altına itmeye çalışması olabilir mi buna sebep?

Kuvvetli ihtimal.

Şimdi sorulacak iki soru var. Bu korkunç olayın aydınlatılmasında, perdenin aralanması yönünde sorulacak iki stratejik soru var.

1-Video görüntüleri ve fotoğraflar niçin zaman aşımından sonra ortaya çıkarıldı? Daha önce neredeydiler, nerelerde saklandılar?  Bu araştırılmalı.

2-Bu önemli bulgulardan sonra yeniden bir dava açılabilir mi? Açılmalı mıdır? Yoksa bu görüntüler güme mi gitmelidir?

Bu noktada iş artık cesur ve sabırlı yurttaşlara düşüyor. Bu işi kınayan, kabul etmeyen, faillerin bir an önce cezalandırılmasını isteyen gerek alevi, gerek sünni, gerek Türk, gerek Kürt vatandaşlar… Herkes ama herkes ortak hareket etmeli, dayanışma içerisinde olmalı.                                                                                                                                                                                   

                                                                                 

                                                                                   Gökhan YILMAZ

                                                               iletisim@politikadergisi.com

 

                                                                                                                                                   

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.