Önceki "Sayın" ve Şimdiki "Sayın" Arasındaki Fark

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Ahmet Necdet Sezer zamanında Cumhurbaşkanlığı’nın bir yıllık bütçesi 33,2 milyon Yeni Türk lirasıymış.
Abdullah Gül zamanında ise, bütçe 69,4 milyon YTL…
Ahmet Necdet Sezer, bütçe içinde yer alan Türk liralarının yarısını harcatmayıp, Devlet’in hazinesine iade etmiş. Abdullah Gül ise, bütçedeki paranın tamamını harcamış…

Hatırlayanlarınız vardır: Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanlığı sırasında çocuğunu evlendirdi, Köşk’te bir düğün yaptı.
Saygınlığı ile ün yapmış eski Cumhurbaşkanımız bu düğünün tüm giderlerini kendi cebinden karşılamış… Hatta o derecede ki… Düğün gecesi Köşk’ün tüm elektrik giderleri bile Sayın Cumhurbaşkanı’nın kendi kesesinden ödenmiş…
İster istemez duygulanıyor insan…
Düşünüyor ibretle ve sevinçle göğsü kabararak, gururlanarak düşünüyor…
İşte yurtseverlik budur.
İşte “adam”lık budur.
İşte görgü, işte kültürün hazmedilmiş biçimi, işte erdem, işte yurtseverlik budur…
Sayın Ahmet Necdet Sezer resmi görevle bindiği uçağına hostes istemiyor; her türlü ikramı reddediyor…
Sayın Ahmet Necdet Sezer sade, duru, gösterişsiz bir hayat sürüyor Cumhurbaşkanlığı’nın görkemli köşkünde.
Ve işte onun için “sayın” oluyor Cumhurbaşkanımız…
Öyle adet yerini bulsun diye, sıradan “sayın”lar içinde yer almıyor.
Onun için büyüyor; onun için örnek kişiliği ile tüm ulusa güven veriyor, onur veriyor, sevinç aşılıyor.
11. Cumhurbaşkanımız ise, iki misli büyük tutulmuş Cumhurbaşkanlığı bütçesini son kuruşuna kadar harcıyor…
Nereye mi?..
Oraya buraya…
Örneğin, Köşk’ün camları kurşun-geçirmez hale getiriliyor.
Örneğin, Abdullah Gül’ün makam odası için tam DÖRTBUÇUK MİLYON TL harcanıyor… Makam tümü ile yenileniyor. Duvarları ile, döşemeleri, mobilyaları ve parayla satın alınabilecek her şeyi ile yeniden, yenileniyor…
Makam odasının gösterişliliği için harcanıyor bu para, oysa saygınlığın bedeli yok!..
Cumhurbaşkanlığı köşkü adeta bir şantiye haline geliyor, yenileniyor, yenileniyor, yenileniyor…
Devletin parası göl… Cumhurbaşkanımız Gül… Harca harca bitmiyor…
Oysa Sayın 10. Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer, Köşk’teki tüm elektrik ampullerini, ekonomik olanları ile değiştirmişti… İşte mesele bu!
İşte aradaki temel farklılığın özünde yatan felsefe bu!..
Birisi onuncu Cumhurbaşkanımız…. Diğeri onbirinci…
Öz, ayrıntıda saklıdır.
Nitelik, ayrıntının içinde gizlidir.
Kültür ise, yaşamın tüm çeşitlilikleri ile yüklüdür.
Buyurun, seyredin 2011’in Türkiye’sini…
2011 yılının Ankara’sını…
Köşk’ünü…
İhtişamı… Ve yalınlığın içine sinmiş olan cevheri…
Ayrıntının içeriğindeki gerçeği…
Niteliğin aslını, suretini ve esasını!..
Seyredin.
Hepsini birden seyredin!..

Faruk HAKSAL

faruk.haksal@politikadergisi.com

Yorumlar

adı gibi GÜL

Türkiye Cumhurbaşkanını da Başbakanınıda Bulmuştur Hükümetinide Bulmuştur ve onların sayesinde Huzura ve Bolluğa ve HUKUKA kavuşuyoruz Allah Razı olsun ve Allah bu Halka Hizmet üretenleri ETÖ ve PKK ve Derin Devletin ,CUNTACILARIN ve Darbeci HAİNLERİN Kötülük ve Fenalıklarından KORUSUN Amin.

Sayın Movsar, Bana kalırsa

Sayın Movsar,

Bana kalırsa amin ile biten her şey Allah ile kul arasındadır. Dolayısıyla bu tarzda yazıya dökülen bir dua gösterişten başka bir şey değildir.
Şöyle düşünün, sizin bu yorumunuzu okuyan herkes bir anlamda dua etmiş sayılmıyor mu?
Dediğim gibi gösteriştir bu yaptığınız ve yorumunuzun diğer noktalarına benzemektedir.
Onların sayesinde bolluğa kavuşanlar vardır; bunu zaten biliyoruz. Kendileri de o bolluğun içindeler.. Öyle ki Cumhurbaşkanı Gül'ü tanıtmak amacıyla çıkartılan bir nevi andıç sayılabilecek bir içerik 30 TL'ye satılabiliyor ve bu son teknoloji kullanılarak en kaliteli kağıda yapılmış.
Huzur kısmına gelince, hangi şehit ailesi şu an için huzurlu, hangi yatırımcı huzuruyla gözlerini kapatıp uyuyor.
Hükümeti savunabilirsiniz, elbette; fakat lütfen objektif olarak yapınız bunu.
Saygılarımı iletiyorum size.

Sayın Haksal, size göre öğle

Sayın Haksal, size göre öğle ise, size göre öğledir...hakikati görebilenler için ise. Önceki sayın cumhurla alakası olmayan, cumhurla irtibatı olmayan şartların dayatması ile cumhurbaşkanı olmuştur. İkinci sayın ise şöyle veya böyle meclise seçilmiş bir sayındır.
Sen bu kafa ile neye hizmet etmeye çalışıyorsun?
Memleketin soyulmasına gelince; birinci sayının cumhurbaşkanlığı zamanında bankaların içi boşaltılmış, cumhur içi boşaldıktan sonra bankaları denetleyeceğim demiştir. Kitap fırlatma krizini niye yazmıyorsun!
Sahi sen neye hizmet ediyorsun. Ya akıllanıp uslanmıyorsun da! derste çıkaramıyorsun. cumhur kimi seçiyorsa, cumhur ne diyorsa odur. cumhurbaşkanını sana tayin ettirmezler. Cumhuriyette cumhurun dediği olur. birkaç zavallının değil!
Eleştirdiğin için kızmıyorum, nasıl bu kadar acınacak durumda olabiliyorsun bunu anlamıyorum.

Gökhan Dağı

3.lü koalisyunda TC İflas etmişti Gör bunu GÖR..
Amin derim çünkü bu Millet onların sayesinde Baskı ve Zulumden kurtuldu.Ceberrut Devletin bütün kurumlarında bu Millet RÜŞVETSİZ iş yaptıramazdı,Hastasını hastahaneye yatıramazdı böyle BİNLERCE Sorun yazarım sana..
Ha sen TSK,YARGI veya CHP liysen benim mesajlarımdan alınmanı anlarım.. Çünkü artık bu ülkede GÜÇLÜLERE de dokunuluyor ve Yargıda HESABA çakiliyor ...

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.