Cumhuriyetin Tasfiyesinde TBMM Başkanının Rolü

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Başlıktan da anlaşılacağı üzere, bu yazımda TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in son dönemde gösterdiği yanlı yönetimi dile getirmek istiyorum. Çok güzel bir söz vardır, insan rengini kötü zamanda belli edermiş, diye. Türkiye halkı içinde bulunduğu koşullardan dolayı devleti gözünde her ne kadar fazlasıyla büyütmüşse de devleti oluşturan da en nihayetinde bireylerdir. Tarihin pek çok döneminde bireyler gidişatı değiştirmişlerdir. Sınıfsal ve materyalist bakış her ne kadar bireylerin tarihteki rolünü küçümsemiş olsa da birey bağlı bulunduğu sınıf ya da grubun eğilimini taşımış ve ona göre davranmıştır. Nerede kalmıştık? Zor zamanda rengini belli eden bireyde. Türkiye bir bütün olarak çok zor zamanlardan geçmektedir, karar süreçlerine sınıfsal güdüler, iktidar hırsı ve emperyalist istekler -bugünkü deyimiyle uluslararası dengeler- ağırlığını koymaktadır.

Bugün ne olmaktadır? Türkiye “1. Cumhuriyet devrini” kapamak üzeredir. 1. Cumhuriyet’in tasfiyesinin son aşamaları bugünlerde hızla alınmaktadır. Ülke değişime uğramaktadır. Bu değişimin getirdiği yenilikleri hukuk alanında sembolleştirecek olduğumuzda “Habur mobil mahkemesi”, sosyolojik olarak baktığımızda “cemaatçilik”, ekonomik olarak baktığımızda ise “esnek istihdam politikaları” ile “tekelciliği” görüyoruz. Bütün bu değişim bir halk için çok ağır olsa gerek. Değişim her zaman kuvveti ve şiddeti barındırır. Kuvvet olmadan bir madde değişime uğramaz. Halk üzerinde kuvvet yani baskı uygulanması kaçınılmaz tahminimizdir. Bir değişim sürecindeyiz, çünkü.

TBMM Başkanının tarafgirliğinden buraya gelişimin sebebi böyle bir değişim sürecinde kişilerin karar mekanizmalarında oynadığı rolün önemini anlatmak içindir. TBMM'deki Anayasa oylamasında “soğanın cücüğü” denilen önemli 3 maddenin değişmesi dönüşümün yasalaşmış hali olacaktı. Ancak 8.maddede bu değişimin halkın zararına olduğunu sezen AKP'li bazı vekiller ret oyu kullanarak 8.maddenin düşmesini sağlamışlardır. Cumhuriyetin tasfiyesi yapılırken kişilerin rolü öne çıkmış ve bir engel olmuştur. Bir de tasfiyenin yolunu açmak için görevlendirilmiş olanlar var, elbette. Ne yazık ki TBMM Başkanı bu profildedir.

Anayasa oylaması süresince gösterdiği taraflı yönetim muhalefeti canından bezdirmiştir. Maddelerin hızlı ve yeterli sürede tartışılmadan geçmesine neden olmuştur, muhalefetin vekillerine söz verirken taraflı davranmayı ihmal etmemiştir. Denilebilir ki bu yükü kaldıramamıştır; çünkü kendilerini meclis başkanına yaraşmayacak biçimde başkalarıyla söz münakaşası içinde görüyoruz. Kamer Genç gibi bir politikacı, “Ben 1981 anayasasının yapımında danışma meclisindeydim ama o dönemki ihtilal güçleri bile beni bu kadar engellememiştir,” diyor. Haklıdır. Üzerinde anlaşmaya varılmamış bir isim olan Mehmet Ali Şahin tıpkı Cumhurbaşkanının taraflı yönetim göstermesi gibi ülke işlerinde AKP'li olduğunu doğrudan ortaya koymaktadır.

Şiddetli bir değişim sürecinin önemi yadsınamaz bir makamını yöneten Mehmet Ali Şahin'in görev süresi dolduğunda bir daha TBMM Başkanlığına seçilemeyeceğini düşünüyoruz, çünkü meclisteki pek çok vekil, özellikle muhalefet, onun tarafgirliğinden bıkmıştır.

Alphan TELEK
iletisim@PolitikaDergisi.com

 

Yorumlar

Merhaba

Demokrasiden insan haklarına, cumhuriyetten ekonomiye kadar her şeyi kendikişisel ve gurupsal çıkarları için yönlendirmeyi ve bunu da emperyalizmin gücü ile yapmayı kafasına koymuş bir yönetimden beklenibilecek başka bir şey olduğunu düşünmüyorum. İsimler hiç önemli değil. Saygılar...

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.