Güle Güle Tayyip Bey ve Köleleri…

Polisinizin saldırısında Divan oteline kaçırılan bebek ve çocukların, orada tedavi gören yaraladıklarınızın üzerine gaz bombası attığınızda siz temelli bittiniz Tayyip bey. Bu ülkenin halkına asitli su sıkarak onların acılar içinde kıvranmasını sağlayıp, bu işkenceyi onlara yaptığınızda siz temelli bittiniz.

Artık bindirilmiş kıtalarınızla, fotoşoplu kalabalık görüntülerinizle kimseyi kandıramazsınız. Yarın sandık kurulduğunda ne o bindirilmiş kıtalarınızın, ne de o şu an için nemalandığından dolayı dibinizden ayrılmayan kölelerinizin arkanızda olmadığını görünce çok şaşıracaksınız. Nerden mi biliyoruz? Bu yaşa gelene kadar yöneticisi olduğu halklara zulmedenlerin sonlarını defalarca gördük, okuduk.

Bakın, en son olayı bir hatırlatalım.

Sizi istemeyenleri durdurmak için vapur ve otobüs seferlerini iptal ettiniz. Hatta metroyu durdurdunuz.  Oysa sizi alkışlasın diye Kazlı çeşme’ye özel seferler düzenleyerek insan taşıdınız. Sizi istemeyenlerin üzerine polisi saldırttınız. Sahi Kazlı çeşme de topladığınız bindirilmiş kalabalıklara neden polisi saldırtmadınız? Yurt dışından döndüğünüz gece oraya topladığınız fotoşoplu kalabalığın üzerine akrepleri, tomaları neden sürmediniz?  İşte sizin adaletiniz bu kadar.

Aslında siz halkın büyük çoğunluğunun gönlünde çoktan bittiniz. “Büyük çoğunluğunun” diyoruz çünkü özellikle bu Taksim vahşetinizden sonra çıkarları nedeni ile arkanızda duran bir kısmın dışında kimsenin sizi desteklediğini düşünemiyoruz. Onların da desteği daha evvel de yaşadığımız üzere seçimlere kadardır.

Siz milletin yatak odasına kadar karıştığınızda, doğumu bile nasıl yapması gerektiğini belirlediğinizde bittiniz.

Milletin içkisine, sarılıp öpüşmesine, gezip eğlenmesine karıştığınızda bittiniz. Kusura bakmayın, diktatörlerin dağıttıkları kömürle öğündüklerin biliyoruz ama insanların kaç çocuk yapacağını belirlediğini görmemiştik.

Sırf böyle şeyler mi? Değil elbet. Bunların hepsi, yan etkenler. Asıl önemli konu ise halk artık size güvenmiyor. O çok beğendiğiniz türbanlı bacılarınız bile Taksimdeydi. Hatta sizin göreviniz olduğu halde kurmadığınız reviri kurarak insanlara hizmet verdiler. Bu halk onlara teşekkür eder. Onlar bile güvenmiyor.

Bu gün ak dediğine yarın kara diyen insanlara nasıl güvenilsin ki? 50 000 canımıza kıymış teröristlere boyun eğen ama tek suçu sizin uygulamalarınızı beğenmeyen masum ve silahsız insanlara polisi saldırtırsan size insanlar nasıl güvensin?

Ellerinde Türk bayrakları olan gençleri tahrik ediyor diye tutuklatırken, Kazlı çeşme de bindirilmiş kıtalarınıza Türk bayrağı dağıtıp ayni şeyi yaptırıyorsanız neden güvenilesiniz ki?

Türkiye yaklaşık otuz yıldır dünyanın 16. Büyük ekonomisidir. Bu zamana göre 15 ile 18 arasında değişebiliyor. Ama ağırlık onaltıncılıktır. Siz de kalkıp “Biz Türkiye’yi dünyanın onaltıncı büyük ekonomisi yaptık” derseniz, insanlar size nasıl güvensin?

Arkanızda ve her zaman yanınızda olan cemaat bile yaptırdığı araştırmada oyunuzun %35 civarında olduğunu söylüyor. Onlar öyle diyorsa bu çok daha aşağıda demektir. Hal böyle olunca siz hala ağzınızı her açtığınızda %50 den bahsediyorsanız, insanlar size nasıl güvensin?

Benim bakanım, benim valim, benim milletim, benim özgürlüğüm gibi başında hep “ben” olan cümleleri kullanan insanlara yanlarındaki birkaç köle dışında demokrasilerde kim güvenebilir ki? Bu kadar “ben”in demokrasi ile ne kadar ilgisi vardır?

Bunların hepsini ve daha fazlasını bildiğinizden eminiz. Cumhuriyet gereği siz hala sizi istemeyen o çoğunluğun da başbakanısınız. Şimdiye kadar ne iyi şey yaptınızsa sırf size biat edenler için yaptınız. Birde lütfen sadece onlar değil, ülkenin tamamı için iyilik yapın. Kölelerinizi de alın ve gidin…

İzmir 2013

Cem Osman TAMTÜRK

cem.tamturk@politikadergisi.com