Nisan 2010

Deniz Baykal, Cumhurbaşkanlığı'nı Siyasallaştırmış

Başbakan, yine ayaküstü bir yolculuk öncesi çok önemli tespitlerde bulundu! Deniz Baykal'ın anayasa değişikliği konusunda Cumhurbaşkanı’na yaptığı öneriyle Cumhurbaşkanlığı makamını siyasallaştırdığını söyledi… Bu tepkiye, ne söylemek gerekir, inanın bilmiyorum. Şaka gibi. Artık Başbakan’ı dinlerken, ben Alice gibi Harikalar Diyarı’nda yaşadığımızı hayal etmek istiyorum. Çünkü nasıl olsa kriz teğet geçti, hamdolsun ülke çağ atladı, enflasyon düştü, kişi başına milli gelir on bin dolarların üzerine çıktı. Alice bile bence Başbakan’ın “harikalar diyarı”na göç etmeli.

Ergenekon Operasyonlarına İnanmayanların Katli Vaciptir!

Ben Allah’ın söyledikleri hariç Dünya’da “mutlak doğru” diye bir şey olmadığına inanırım. Doğru bildiğimiz şey, aslında bize başkaları tarafından empoze edilen kabul ettirilen şeydir. Toplumun genelinin benimsediği bilgi ve hareketlerdir, kültürdür vs... Bu nedenle bizim doğru bildiğimiz bazı şeylerin, başka toplumlarda yanlış olduğunu görürüz.

Ölüleri de Tutukluyorlar…

Bu kin, bu nefret nedir? Bir bilen, bir anlayan varsa lütfen izah etsin. Herhangi bir yabancı bize karşı bu kini nefreti sergilese, anlayış gösterebileceğiz. Ama bunu yapanlar, bilerek veya bilmeyerek ülkeyi bölenler, maalesef bizim insanlarımız.

İşsizliğe Pembe Çözüm

Aylardır gündeme oturma gayreti savaşında yenik düştü “işsizlik”.

Borçları nedeniyle bir birbiri ardında “intihar” edenler,

Ekonomik sorunları nedeni ile “cinnet” geçirenler,

Fabrikalarına kilit vuran iş adamlarının “bunalımı”,

Taş mı, Yumurta mı, Yumruk mu Kazanır?

Son yıllarda siyaset kazanı hızlı kaynamakta, kazandaki sıcak su taşmakta ve köpükleri etrafa sıçramakta. Bu etkinin refleksi de önce Kürt açılımıyla sokaklarda terör örgütünün kullandığı çocukların taşlamaları, Van’da CHP Genel Başkanı’na yapılan yumurtalı saldırı ve son olarak, son DTP Başkanı Ahmet Türk’e yapılan yumruklu saldırı olarak ortaya çıkıyor. Belki de silahlar bırakılsın; bireysel silahlanmaya hayır, çabalarının neticesi böyle alınıyor. Çünkü biz toplum olarak, olaylara her zaman ilginç tepkiler vermiyor muyuz? Terör örgütünü ve destekçilerini, demokratik mücadele olarak, AKP’nin anayasa teklifini demokratik atılım olarak, ekonomik krizin bir tek bize teğet geçtiği tespitini yaparak değerlendirmiyor muyuz? O zaman bu tepkiler de niçin toplumun silahsızlanmaya gösterdiği bir sağduyu olarak değerlendirilmesin.

Türk'ün Büyük Başarısı: Köy Enstitüleri

Geçmişte de, bugün de, maalesef değişen bir şey yok. Başımıza ne gelmişse yabancı işbirlikçileri ile din bezirgânlarından gelmiş. Tarihte her şeye çare bulmuşuz da bir bunlara bulamamışız.

1936 yılında kuruluş çalışmalarına başlanılan Köy Enstitüleri 17 Nisan 1940’da kuruldu.

Politika Dergisi Sayı 21

Yalan Gerçek Oldu

 

 
 
Türkiye’de şu son 10 yılda dengeler yerinden oynadı. İyisi kötü, kötüsü iyi oldu ve pek çok değer yargısı değişti.
 
Hitler’in Halkı Aydınlatma ve Propaganda bakanı ve sağ kolu Joseph Goebbels, bir kitlenin değer yargılarını değiştirmek ve büyük bir infial uyandırmadan günden güne toplumu değiştirmek hususunda şunu diyordu:
 
‘’ Propagandada beyinlere her gün 1 cm. çivi çakacaksın, 40 günde 40 cm. girecek, girdiğini kimse hissetmeyecek, böylece yalan gerçek olacak’’
 
Tam da bu anda yaşadığımız, budur.
 
Rica ederim, 2002 yılıyla şu anı karşılaştırınız.

 

III. Meşrutiyet

III. Meşrutiyet

Neymiş en özlü tanımıyla meşrutiyet?

“Hükümdarlıkla yönetilen bir ülkede, hükümdarın başkanlığı altında parlamento yönetimine dayanan hükûmet”

Parti içi demokrasi, basın özgürlüğü, seçim barajı filan, bunlar?

Onlar; Cumhuriyetlerde olabilir hatta olmaması dayak yene yene protesto edilebilir.

Ama “meşrudur” bunların olmaması meşrutiyetlerde.

İtalyan TV Kanalı 1966’da Ne Demişti?

1966 yılı Kasımının 26. günü…

İtalya ulusal TV kanalı olan Canale Nazionale “Salahaddin’in Varisleri: Kürtler Arasında Bir Gezi” adında bir televizyon filmi yayımlıyor.

Filmde; Kürtlere karşı en sert katliamların Atatürk zamanında yapıldığından, Kürtlerin yoksulluk içinde bırakıldığından vs. bahsediliyor. Film Kürtler ile ilgili; ama sürekli Türkiye’ye yükleniliyor.